Aksu Çayı Taşkın Koruma Projesi kapsamında Kundu’da yapılan toplulaştırma çalışması kafaları karıştırdı. Defalarca müdahale edilen çalışmaların sonunda büyük holding, şirket, yakıt istasyon sahipleri 45’lik ana yol ve oteller çevresinde toplanırken, köylüye iç kesimler kaldı. Bazı şirketlerin arazileri, bu toplaştırma adaletsizliği sayesinde milyonlarca liralık haksız kazanç sağladı

Antalya’da Aksu Çayı Taşkın Koruma Projesi kapsamında yapılan toplulaştırma çalışmaları sırasında yaşananlar, “Bu kadar da olmaz” dedirtti. Önümüzdeki günlerde tapuya gidecek olan çalışmalar hem dava konusu oldu, hem de köylüleri isyan ettirdi. Yapılan çalışmalarda çok sayıda köylü iç kesimde kalarak değersiz yerlerin sahibi olurken, iddialara göre holding, büyük şirketler, petrol şirketleri kayırılarak milyonlarca rantın sahibi oldular. İlginç olay Günsayıl  – Özcan İş Ortaklığı’nın Aksu Çayı Taşkın Koruma Projesi ihalesini alması ile başladı. Bu ikili 28 köyde taahhütü gereği inşaat, ıslah ve toplulaştırma işlemlerini yapacaktı. Kendisi inşaat ağırlıklı olan Günsayıl  – Özcan İş Ortaklığı, arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri (TİGH) işini Çekül Şirketi’ne verdi. Bu firma ise haklarını Denizli Harita’ya devretti. Kundu bölgesinin işlerini Denizli Harita adına Harita Teknikeri Ramazan Yerlikaya üstlendi. DSİ Bölge Müdürlüğü, işi bu firmadan alınca,

Günsayıl  – Özcan İş Ortaklığı bu kez de Kundu’nun arazi toplaştırma işini Net Harita İnşaat Şirketi’ne verdi. Harita Teknikeri Ramazan Yerlikaya’da bu şirkette işe başladı. Ancak 12 temmuz 2019 tarihinde garip bir yazışma yapıldı. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 13. Bölge Müdürlüğü tarafından Net Harita İnşaat San ve Tic. Ltd. Şti’ye gönderilen yazıda, “Genel Müdürlüğümüz Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Daire Başkanlığı ve Bölge Müdürlüğümüz arasında yapılan görüşmeler sonucunda Kundu Mahallesi’ne ait Kesin Askı Parselasyon Planının hazırlanması için Net Harita İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti. bünyesinde çalışmakta olan Harita Teknikeri Ramazan Yerlikaya’nın DSİ 13. Bölge Müdürlüğü Arazi Toplulaştırma ve TİGH Şube Müdürlüğü’nde görevlendirilmesi uygun görülmektedir” dendi.  Yani DSİ özel şirkete yazarak, işlemleri hangi personelinin yapacağını açıkça yazdı. DSİ tarafından resmi yazı ile isim belirtilmesi şaşkınlık yarattı. Ancak, kafaları karıştıran gelişmeler bununla da sınırlı kalmadı. 16 temmuz 2019 tarihinde DSİ 13. Bölge Müdürlüğü ana yüklenici olan Günsayıl  – Özcan İş Ortaklığı’na bir yazı daha yazarak 27 mahallede Net Harita tarafından yapılan çalışmaların devam etmesini, rantı çok yüksek olan Kumköy Mahallesi’nde yapılacak olan çalışmalar için başka bir firma ile anlaşmasını istedi. Firma 27 mahallede çalışırken, Kumköy gibi değerli bir yerin niçin başka firmaya verilmesi gerektiği anlaşılamadı. Günsayıl – Özcan İş Ortaklığı DSİ’ye bir yazı yazarak Kumköy için başka bir firma ile anlaşacaklarını,  ancak 31 Aralık 2020 tarihine kadar yapım süresi istedi.  Firma tarafından Kumköy’ün Arazi Toplulaştırma Ege Harita’ya verildi.  İlginç bir şekilde bu firmanın işe dair sigorta açılışını yaptığı gün, Ramazan Yerlikaya’da bu şirkette sigortalı olarak işe başladı.

YÖRE HALKININ İSYANI

DSİ ve toplulaştırma işlemi yapan firmalar arasında böyle garip ilişkiler yaşanırken, yöre halkı da isyanını dile getirdi. Bu bölgede Madran Palace, Topkapı Palace ve Asteria Kremlin Palace gibi ünlü otellerin bulunduğu bölgeler en değerli alan olarak kabul ediliyor. Ayrıca yine yapılan toplulaştırma çalışmalarının sonunda burada oluşturulan 45 metrelik yol kenarları da hayli değerli. Ancak ilginç bir şekilde buradaki yöre halkının yerleri değersiz yerlerde toplanırken, holding, büyük şirketler, petrol şirketlerinin oteller bölgesi ve cadde kenarında yer alması tepkilere neden oldu. Burada yapılan işlemlerde yerel halkın menfaatlerinin korunmadığını ileri süren vatandaşlar, “Burası toplam 12 bin dönümden oluşuyor. Bunun yüzde 70’i bizlerin olmasına rağmen dağılıma bir bakın” dediler. Köylüler, DSİ yöneticilerinin burası başladıktan sonraki mal varlıklarının da araştırılmasını istediler. Burada yapılan işlemlerin mevzuat ve yönetmeliklere aykırı olduğu iddiası da yer aldı.

Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz DSİ yöneticileri, iddiaları yalanladı. Bu bölgede DSİ’den habersiz işler yapıldığını ileri süren yetkililer, “Bize köylülerden çok fazla şikayet gelince işi inceledik. Biz oteller bölgesinde yer alan bazı firmaların bizden habersiz iş yaptığı fark ettik ve onların yerlerini geri tarafa atarak, o yerleri köylülere verdik. Haksızlık yapıldığını fark ettiğimizde direk müdahalede bulunduk” dediler. Bu durumda usulsüzlüğün tespitine rağmen niçin sözleşmenin fesih edilmediği sorusuna yetkililer, “Burada işlerin yüzde 80’ni bitmişti. Onun için işi geri almadık. Yeni bir alt yüklenici firma bulmasını istedik. Onlarda Ege Harita’yı buldular. Zaten orada Kumköy ve Kundu kalmıştı. Yüzde 80’i bitmiş bir bölgeye başka bir firma gelmez. Bitmiş işe devam etmezler. Orada ciddi bir rantın döndüğünü fark ettik. Onun için bazı büyük firmaların yerini alarak, köylüleri o bölgeye yerleştirdik” diye konuştular.  DSİ’nin resmi yazı ile Ramazan Yerlikaya konusundaki ısrarının gerekçesini de açıklayan yetkililer, “Ramazan Yerlikaya işin başından beridir oradaydı ve bölgeyi iyi tanıyordu. Birde işini iyi yapan bir tekniker. Bizde onun için Ramazan Bey’in devam etmesini istedik. Biz DSİ olarak şu çalışsın, bu çalışsın diyebiliriz. İşini de beğeniyorduk. Zaten orada askıda düzeltme yaptık. Bizden habersiz işler yapılmış orada. Kumköy’de de işler hala başlamamıştı. Onun için bizde onu Net Harita’dan aldık ve Ege Harita’ya verdik. Bazı firmalar tapuda değişiklik yapmış. Biz fark edince müdahale ettik. O sırada Kundu ve Kumköy yapılmamıştı. Bizde oradaki yanlışlıkları düzelttik. Kundu ve Kumköy’ü başka birine verdik” dediler. DSİ yetkililerinin kurum imzası olmadan tapuda değişiklik yapıldığı sözleri şaşkınlık yarattı. Bu arada bu kadar hatalı işe rağmen DSİ yöneticilerinin Ramazan Yerlikaya’nın işini yaptığını söylemesi ise tepkilere neden oldu.

YERLİKAYA ÇELİŞKİSİ

Kundu’da yapılan toplulaştırma çalışmalarındaki isim olan Ramazan Yerlikaya’nın açıklamaları ise kurumla çelişti. 26 yaşında olmasına rağmen DSİ yetkilileri tarafından bölgeyi çok iyi bildiği belirtilen Yerlikaya, Kundu Projesi’nde hiçbir zaman projenin yapım aşamasına müdahil olmadığını söyledi. Bu işi 2013 yılından beridir yaptığını belirten Yerlikaya, “Ben harita teknikeriyim ve özel sektörde çalışıyorum. Mühendis olmadığım için ve şirketim olmadığından imzamın olduğu şeylerde benim bir hükümlülüğüm yok. Zaten projeyi de ben çizmiyorum. Burada çok ciddi bir iftira var. Bu işi Alp Harita görünmeyen kısımda yapıyor. Ancak İzmir’deki yeri Net Harita. Bu firma ciddi şeyler yaptı. Bunların hatalarını DSİ temizlemeye çalışıyor. Asıl yüklenici firma Net Harita. 2014 yılında Denizli Haritada’ydım. Daha sonra Net Harita’da başladım. Burada bir proje yapılıyor. Burada projeye başladığımızda işin kadastro kısmından proje sonuna kadar bu işe hakim olan birisinin yapması gerek 2014 yılında geldim buraya. 2014 yılından beri benim alnım açık. Yaptığım projelerin hepsi ortada. Denizli Harita’da çalışıyordum. Bazı olaylar oldu. Ayrıldım. Daha sonra Net Harita geldi. Buradaki işi aldıklarını benim bu işin başından beri burada olduğumu söylediler ve benim devam etmemi istediler. O büyük şirketlere buraları Net Harita verdi. Askı projelerine bakarsanız bunun benle ilgisi olmadığı anlaşılır. Ben bunlardan rahatsızdım ve onun içinde oradan ayrıldım” dedi.

ANA FİRMAYLA GÖRÜŞMÜŞ

Şirketten ayrıldıktan sonra Günsayıl- Özcan ortaklığı yani ana firma ile görüştüğünü belirten Yerlikaya, “Ana firma kendisine yazı geldiğini söyledi ve yeni firma arayışına girdiklerini söylediler. Bana çalışmak isteyip, istemediğimi sordular. Benim projenin başından beri burada olduğumu söylediler. Burada DSİ’den habersiz işler yapıldı. Ben Kundu Projesi’nde hiçbir zaman projenin yapım aşamasına müdahil olmadım. Burada yapılan işler ile ilgili DSİ inceleme yaptı ve buradaki şeyler ortaya çıktı. Ortada bir yolsuzluk varsa, bunu yapan projeyi yapandır. Ben anlattım ne varsa. Benim hakkımdaki iddiaların tamamı asılsızdır” diye konuştu. Ramazan Yerlikaya açıklamaları ile adeta DSİ yöneticilerini yalanladı. DSİ Yerlikaya’yı ismen isterken, Yerlikaya hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını söyledi.

KÖYLÜLER İSYANDA

Yıllardır toplaştırma çalışmalarının sonuçlanmasını bekleyen köylüler mağdur edildiklerini iddia ederek, “Yıllardır boşa beklemişiz. Bizim arazilerimiz hep değersiz yerlere atıldı. Bizim dönümü 300 bin lira olan yerlerimiz dönümü 200 bin eden yerde toplanırken, holdinglerin 200 bin liralık yerleri 500 bin liralık yerlere kaydırıldı. Bu adalet mi?” diye sordular. Bu kadar iddianın ardından DSİ Genel Müdürlüğü’nün buradaki toplulaştırma işlemlerinin yeniden incelemesi bekleniyor.