Antalya’da iki önemli ilçe var. Birisi Muratpaşa, diğeri de Konyaaltı İlçeleri.

Buraların bir de CHP’li Belediye Başkanları var.

Muhittin Böcek…

Konyaaltı Belediyesi’nin bilmem kaç yıllık Belediye Başkanı…

Başkan Böcek ile birçok konularda karşı karşıya geldi. Çalışmalarını anlattı. Hatasını gördük, konuştuk düzeltti. Yaptığı güzel şeyleri alkışladık.

İşin Türkçesi Böcek Başkan uzun yıllar Antalya’ya, daha doğrusu Konyaaltı İlçesi’ne yaptığı hizmetlerle gerçekten takdir topladı.

Ümit Uysal…

Muratpaşa Belediyesi’ne dört yıl önce seçilen bir dostumuz. Avukatlığı döneminden, CHP İl Başkanlığı döneminden tanırım kendisini. Yenilikçiliğe açıktır. Yeni bir şeyler yapmak için mücadele verir.

Belediye Başkanlığında yaptığı hizmetlerle hep göz önünde bulunmuştur. İnsana ve kente yaptığı hizmetlerle alkış toplamıştır.

Ancak Belediye başkanlarından önce kentte il başkanları gelir.

Bunu bir belediye meclisi toplantısından önce öğrendim ben.

Meclis üyeleri il başkanlarının katıldığı bir toplantıda mecliste görüşülecek konular üzerinde fikir birliği yaparlar.

Daha doğrusu, o partinin tabanı öncelikle ilçe ve ile ulaşır ve sorunlarını anlatır. İl başkanları da bu sorunları veya mecliste görüşülmesi gerekenleri meclis üyeleri ile paylaşır ve mecliste bu yönde hareket edilir.

Bunu ben de bir meclis toplantısı öncesi yapılan grup toplantısının nedenini araştırırken öğrendim.

Buradan yola çıkarsak…

Bir partide hiyerarşi vardır. Yani Genel Başkanlık, Genel Başkan Yardımcısı, İl Başkanı, İlçe Başkanı ve Belediye Başkanı…

Önümüzde Yerel seçimler ver 2019 yılının Mart ayında.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı için ismi geçenlerden birisi olan Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek. Hakkı mıdır?

Belki haklı, belki değil.

Eğer biri yola çıkıyorsa ayağına taş koymak neden?

Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına aylardır sesini duyururken, kalkıp da böyle bir konu seslendirildiğinde “Eğer böyle olursa ben bundan sonra yokum” demek de neyin nesi.

Oturulur konuşulur, Büyükşehir Belediye Başkanlığı veya Bütünşehir idaresini en iyi kim yapacaksa onunla çıkılır yola. Buna da ya taban ya da tepe karar verir bence.

Ha burada ben kimseyi suçlamıyorum. Her ikisi de iyi çalışan başkanlar.

Ama bir tek dile getireceğim konu var. Neden bu CHP veya CHP’liler hep ağlayan çocuk gibi hareket eder.

Daha bir gün ben bunu yapacağım diye yola çıkmamıştır ki. Yıllardır bu böyle.

Ama bakıyorum diğer partiye, hep bunu yapacağız diyorlar ve yapıyorlar.

CHP ise olum olası hep muhalefet kalmak için caba göstermekten ileri gitmiyor ki…

Çocuklar yapar bu hareketleri. İki can ciğer arkadaş kavga eder ve ardından da der ki:

KÜSTÜM VER MİSKETİMİ…

Siyaset küsmekle olmaz küsmeyeceksin ve mücadele edeceksin.

Varsın başkası aday olsun.

Ya da sen ol.

Aday olmayan kişi, aday olanı omuzunda taşımalıdır ipi göğüslemek için.