Aksu Köy Enstitüsü, Aksu Öğretmen Okulu, Aksu Öğretmen Lisesi ve Anadolu Öğretmen Lisesi mezunları için Cam Piramit’te yapılacak olan buluşma öncesinde basın açıklaması yapıldı. Eski eğitim sistemi ile yeni sistemi karşılaştıran Dr. Ekici, “Cumhuriyetin kutsal davası köy enstitüsüdür” dedi

Aksu Köy Enstitüsü, Aksu Öğretmen Okulu, Aksu Öğretmen Lisesi ve Anadolu Öğretmen Lisesi mezunları için 6 Temmuz’da Cam Piramit’te yapılacak olan buluşma öncesinde basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına Aksu Öğretmen Lisesi mezunu ve Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, Aksu Öğretmen Lisesi mezunu Dr. Ergün Ekici ve çok sayıda gazeteci katıldı. Eski eğitim sistemi ve yeni eğitim sistemini değerlendiren Aksu Öğretmen Lisesi mezunu Dr. Ergün Ekici, Türkiye’ de birinci sorunun eğitim olduğunu vurgulayarak, “O günün Türkiye’si ile bu günün Türkiye’si birinden farklı. Cumhuriyetin kutsal davası köy enstitüsüdür. Çünkü Atatürk’ten kalan Türkiye’den sonra birçok bilim insanı, doktor ve benzeri güzel yetişmiş insanlar kaldı. Türkiye’nin birinci sorunu eğitimdir. Eğitimi düzeltmezseniz bu iş olmaz. Eğer köy enstitüleri devam etseydi, düzeltme kelimesine ihtiyaç kalmayacaktı. Mühim olan eğitimdir. Eğer bir muktedir taraf tutuyorsa, buda eğitimin zayıflığındandır. Ben size ve diğerlerine danışamıyorsam benim tek başıma muktedir olmamamın bir kıymeti yok. İstişare şart. Köy enstitüleri buna çok uygundu. Çünkü o okullarda her şey konuşulup, tartışılırdı. Türkiye’de imam hatip gerçeğini de, köy enstitülerini de ret edemezsiniz. Eğer köy enstitüleri devam etseydi, bu gün Türkiye’de ne ekonomik problem, nede eğitim problemi olurdu” diye konuştu.

MEMLEKET MESELESİ

Aksu Öğretmen Lisesi mezunu ve Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık ise meslek liselerinin memleket meselesi olduğunu belirtti. Başkan Balık, “Türkiye Cumhuriyetinin ilk yıllarında,  40 bin köyün 31 bininde okul olmayan, erkeklerin yüzde 76’sı, kadınların yüzde 92’sinin okuma yazma bilmediği bir ortamda müthiş bir eğitim seferberliğine girişilmiştir. Bu seferberliğin en büyük ayağı köy enstitüleri olmuştur. İsmail Hakkı Tonguç, Perge uygarlığından, iklimin elverişli olmasından, toprakların verimli ama insanların yoksulluğundan söz ettikten sonra, “Bu diyarları yeni uygarlığın eserleriyle süslemek gerek. Köy Enstitülerini bunun için kurmalıyız” demiştir. Ahmet Tekelioğlu’ndan 2 bin dönüm arazi alınmış ve bu arazi için 7 bin Lira ödenmiştir. Yerleşke çevresi de Macun Köyü’nde ikamet eden Osman Ağa’dan satın alınmıştır. Aksu-Macun Köyü İlkokulu ilk çalışma yeri olunmuştur. 1940 yılı Haziran ayında okulda eğitmen kursu açılmıştır. Çiftelerden gelen 18 öğrenci sekiz baraka yapmış, dersler bu barakalarda başlamıştır. Enstitünün ilk öğrencisi Karabayır köyünden Süleyman Koç’tur. 30 kız, 30 erkek öğrenci alımına karar verilmiştir. Ancak o yıllarda köylerden okula gidecek kız öğrenci bulunamadığından bu nedenle çoğunlukla erkek öğrenci kaydı alınmıştır. Öğrencilerini düşünen, sorgulayan, kültürel mirası değerlendirebilen, yaşanan hayatı yorumlayabilen ve problemlere çözüm üretebilen bireyler olarak yetiştirme gayreti içerisinde çalışmalarını yürüten okul, yıllar içerisinde çok sayıda başarılı mezunlar vermiştir. Bizlerde yıllar içerisinde on binlerce mezunu bir araya getirmek için kolları sıvadık. 6 Temmuz’da bir dizi etkinlikle 1940 yılından günümüze kadar olan mezunları Antalya’da bir araya getireceğiz. Okulda başlayacak etkinlikler Antalya Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla akşam da Cam Piramit’ de devam edecek. Siz değerli basın mensubu arkadaşlarımızı da ülkemizin dört bir yanından mezunları bir araya getireceğimiz bu güne davet etmek istiyoruz” ifadelerine yer verdi. YAPRAK ÖZER / ANTALYA GÜNDEM HABER