CHP’de teşkilatlarda görev yapan kişilerin adaylık için ayın 19’una kadar istifa etmeleri gerekiyor. Yani il, ilçe ve belde örgütlerinde aday olmayı düşünenler, şimdiden istifa etmeye başladılar. Antalya’da ilk etapta 16 kişi istifa etmiş. Vay, vay, vay…
Elbette bu arkadaşların aday olmak en doğal hakları. Ancak ben olaya öyle bakmıyorum. Adam diyor ki ben belediye meclis üyesi olayım. Peki, bunun için ne yapayım? Önce partide bir yerlere gireyim. Onlarla birlikte ziyaretlerde bulunayım. İlişkiyi kurayım. Sonra seçim zamanı ön seçim istiyoruz diye ortalığı yıkayım, sonrası kolay. Nasıl olsa parti adına bir sürü yeri ziyaret ettim, bir sürü kişinin elini sıktım. E o zaman onlarda bana oy verir ve bende kişisel istikbalime bakarım. Ben istifa ettikten sonra seçimler yaklaşmış, yerine deneyimsiz yöneticiler gelecekmiş, seçimi yönetmekte zorlanırlarmış kimin umurunda. Önemli olan kendi istikbalim.
Ben bir partinin genel başkanı olsam, parti teşkilatlarında görev alacak olan kişileri daha ilk başta aday yapılmayacağını deklare ederim ve hiçbir şekilde hiç bir yere aday yapmam. Madem aday olacaktınız niye parti yönetimine girdiniz, ya da madem parti yöneticiliği yapacaktınız niye aday oluyorsunuz?
Ben seçimlerde buna dikkat edeceğim ve parti yönetiminden isimlerin olduğu meclis listelerine oy vermeyeceğim, size de tavsiye ederim.
İNSANIN ÇİLESİ
Bu insanoğlunun çilesi galiba hiç bitmez. Zaman zaman batılı ülkelerin insanlarına hayran oluyorum. Yaşı 18 olan çocuğuyla işi bitiyor. Bizde ise hayat ömür vakfetmek demek. Dün arkadaşımız Naci Baydar’ın annesini toprağa verdik. Bir yanı ataerkil bir Urfalı, bir yanı uzun yıllar İstanbul’da kalmanın etkisiyle olsa gerek batılı zarif bir hanımefendi. Çok küçük yaşta evlenmiş, ya da evlendirilmiş bilmiyorum. Önce 4 evlat yetiştirmiş. Yetmemiş birkaç da toruna bakmış. Son döneminde ise torun çocukları. Öldüğü an bile aklında onların istikbali var. Galiba hayata profesyonel bakamadığımız sürece, ölürken bile birlerini düşünüp, birileri için endişe edeceğiz. Teselli mi, cennet anaların ayağının altındaysa, Necmiye teyzem de çoktan cennetlik olmamış mı? Tüm çevresinin söylediği gibi güle güle Necmoş teyze…
Esen kalın…
