ATSO’nun Ekim ayı meclis toplantısına Başkan Çetin’in makam odasını yenilemesi damga vurdu. Bazı meclis üyeleri odanın yenilenmesini doğru bulurken, bazı meclis üyeleri ise ülkenin yaşadığı ekonomik krizde 218 bin liraya odanın yenilenmesine karşı çıkarak meclisi terk etti

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Ekim ayı olağan meclis toplantısı dün gerçekleşti. Meclise ATSO Başkanı Davut Çetin’in makam odasını yenilemesi, meclis üyelerini ikiye böldü. Bazı meclis üyeleri odanın yenilenmesini doğru bulurken, bazı meclis üyeleri ise ülkenin yaşadığı ekonomik krizde 218 bin liraya odanın yenilenmesine karşı çıkarak meclisi terk etti. Konu ile ilgili konuşan meclis üyesi Ahmet Kasapoğlu’nun, “Geçen hafta odanın yenilenmesi ile ilgili basına birçok haber yansıdı. Bu kadar ekonomik krizin olduğu, konkordatonun art arda geldiği bir dönemde başkan odası için mobilyası, kliması için 300 bin liraya yakın harcama yapılması beni vicdanen rahatsız etti. Bu harcamanın yapılması benim meslek gurubumda hoş karşılanmadı. Bende bu konuyu onlara izah etmekte büyük zorluk çekmekteyim. Herkesin tasarruf yapmaya çalıştığı bu dönemde, bu denli köklü israfa gönlüm razı değil. Bunu bu gün burada onaylamayalım ve bu parayı kendi aramızda toparlayalım” dedi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin ise, “Bu oda 136 yıllık odadır. Neyin harcanıp neyin harcanmayacağını herkesten daha iyi bilirim. Burası Antalya’nın dünyaya açılan penceresidir. Şu anda ödenmiş 50 bin lira avans var. Fatura gerçekleşince 218 bin lira olacak. O odanın ne halde olduğunu arkadaşlar iyi bilir. Bu oda ATSO’ya yakışan bir oda değil. Biz mümkün olduğu kadar iktisatlı olmaya çalışıyoruz. Biz sorumluluğumuzun ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu odayı kendime yapmadım. Kurumumuzun odasıdır. Ben giderken de burada kalacaktır. Türkiye’ye heyet geldiği sizin kurumunuzdur. Hepsi 218 bin liradır. Burası Türkiye’de en çok ziyaret edilen odadır. Şaşalı bir oda yapılmıyor. Bu ihtiyaç olmasa ben zaten yapmazdım. Bunu da giderken götürecek değilim. Yapılanların bedeli 218 bin liradır” dedi .

KARA LEKE

‘ATSO’da makam odası gerginliği’ temalı haberlerin kendisini üzdüğünü ifade eden Başkan Çetin, “Bu odayı yıpratmak için basına nasıl verildi? Herkesin bunu çok iyi bilmesi lazım. Bu oda Nefes Kredisi’ne 300 milyon lira para ayırdı. 2 milyon lira varlığımız vardı. Bu oda Nefes Kredisi’ne en çok çalışan odadır. Biz bunları yaparken hiç kusura bakmayın en ince detayına kadar düşünüyoruz. Bu kara leke olarak kalacak. Bunu daha fazla konuşarak birbirimizi yaralamayalım. Ben 20 yıldır buradayım. Makam arabası olmuş olmamış, gelen yönetimde bana makam arabasını değiştir diyen arkadaşlar vardır. Beni hiç yıpratmaz. Ama 136 yıllık kuruma böyle haksızlık yapmayın” diye konuştu.

KONKORDATO İLANLARINDA ARTIŞ

Makam odası yenileme tartışmasından sonra gündemde yaşananlar ile ilgili bilgi veren Başkan Çetin, konkordato ilanların arttığını söyledi. Başkan Davut Çetin, “Konkordato ilanları çok arttı. Eskiden karşılıksız çek sorunu büyüktü, bir dönem İflas erteleme artmıştı, şimdi de konkordato furyası başladı. Elbette dövizden ve girdi maliyetlerinden dolayı zor duruma düşen şirket çok, fakat yine de konkordatoların kötüye kullanılmamasına dikkat edilmelidir. Bu durgunluk maalesef bir süre devam edecektir. Ekonominin toparlanması zaman alacaktır. Şu anda en önemli konu ertelenen kredilerin, geri dönmeyen döviz kredilerinin yaratacağı yüktür. Bankalar bu yükten nasıl kurtulacaktır, devlet bankaların yükünü nasıl karşılayacaktır, henüz bilmiyoruz” ifadelerine yer verdi.

SAP, SAMAN KARMAŞASI

Türkiye’de siyasi ayrışmalar nedeniyle hukuka ve kurumlara saygı azalmış olduğu için sapla saman bazen karışmaktadır diyen ATSO Başkanı Davut Çetin sözlerine şöyle devam etti:

“Kurumsal sorumluluk nedir, kurum geleneği nedir, bunları unuttuk. Kişisel davalar için kurumları kullanmaya ve yıpratmaya başlattık. Antalya hızlı büyüdüğü için kurumsal ahlak, ticaret ahlakı, komşuluk hukuku, yol-yordam, büyüğe saygı gibi bütün kurallar kayboldu. Artık kentin hukukunu, kurumların hukukunu savunmak zorundayız. Kurumsal ahlakı, kent ahlakını hepimiz yeniden öğrenmeliyiz. Bu nedenle Antalya olarak genç, yetişkin demeden hepimizin bir değerler eğitiminden geçmemiz gerekiyor. Gerekirse bir Antalya Etik Kurulu kuralım, bu kurul hepimize, bütün kurumlara, medyaya ortak değerleri yeniden hatırlatsın.” YAPRAK ÖZER/ANTALYA GÜNDEM