Araştırmalara göre, iş yerlerinde kasıtlı ve sistematik olarak belirli bir süre içerisinde çalışanın aşağılanması, küçümsenmesi, kişiliğinin ve saygınlığının zedelenmesi üzerine uygulanan mobbing intihara neden oluyor

Mobbing son dönemde hayatımızda yargı kararlarıyla yer bulmuş ve iş yaşamında kaçınılmaz bir olgu olarak yerini almış bir durum olarak karşımıza çıkıyor. İş yerinde yapılan iş performansının engellenmesi, yok sayılma, dedikodu yapılması, görmezden gelinme, sürekli suçlanma ve eleştirilme, gereksiz görevler verilmesi, motivasyon kırılmaya çalışılması gibi durumlar mobbing sayılan hallere girmekte. Mobbinge uğrayan kişilerde ise birçok psikolojik sorun görülmekte. Mobbing İle Mücadele Derneği ve Sivil Düşün AB Programı tarafından yapılan araştırmalara göre mobbing mağdurlarında, uyku bozuklukları, ağlama nöbetleri, yüksek tansiyon, alkol ve ilaç bağımlılığı, iş yerinden kaçma veya uzaklaşma, şiddet eğilimi ve intihar girişimleri gibi birçok sağlık sorunlarına yol açıldığı gözlemlenmiştir. Konuyla ilgili açıklama yapan Mobbing İle Mücadele Derneği Antalya Temsilcisi Dr. Ozan Uzkut, iş yerlerinde psikolojik yıldırmanın önlenmesi kapsamında 2011/2 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nin, 19.03.2011 tarih ve 27879 Nolu sayı ile Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğini belirtti. Dr. Uzkut, “Genelgenin 4. Maddesi gereği işyerinde psikolojik mücadeleyi güçlendirmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi ALO 170 üzerinden psikologlar vasıtasıyla çalışanlara yardım ve destek sağlanmaktadır” dedi

SİSTEMATİK YILDIRMA

İş yerlerinde mobbingin 3 şekilde uygulandığını dile getiren Dr. Uzkut, bir hareketin mobbing sayılabilmesi için belirli bir süre sistematik şekilde devam etmesi gerektiğini vurguladı. Dr. Ozan Uzkut, “Mobbing, iş yerlerinde bir veya birden fazla kişi tarafından, diğer kişi ya da kişilere yönelik gerçekleştirilen, yıldırma, karşısındakini pasif hale getirme, işten soğutma, iş yaptırmama veya işten uzaklaştırmayı amaçlayan mağdur ya da mağdurların kişilik değerlerine, mesleki durumlarına zarar veren kötü niyetli ve kasıtlı olumsuz davranışlardır. 3 aşamada incelenir. Üst konumda yer alanların astlarına yönelik olarak gerçekleştirdikleri ezme ve dışlama politikasına yönelik duruma düşey mobbing denir. Çalışanın yöneticiye uyguladığı psikolojik şiddete dikey mobbing ve benzer görevlerde olan çalışanların birbirlerine uyguladığı psikolojik taciz ise yatay mobbing olarak adlandırılır. Mobbingte sürekli tekrarlanan ve istikrarlı şekilde devam eden davranışlar söz konusudur. Bu nedenle sıradan, bağımsız çatışmalarla karıştırmak doğru olmaz. Çatışmanın çok daha fazla abartılmış hali olarak karşımıza çıkan mobbing, kısa ve küçük bir çatışmanın uzun bir dönüşüm ile değişim sürecinden sonra meydana gelir” diye konuştu.

ANTALYA, İLK DÖRTTE

2017 verilerine göre Antalya, mobbing başvurularında ilk sıralarda yer alıyor. Kamu sektöründe 230 kişi ile yüzde 2,39 iken, özel sektörde 1880 kişi ile yüzde 4,08 olarak Türkiye genelinde 4. sırada olmuştur. Konuyla ilgili çok sayıda konferans vererek insanları bilinçlendirmeyi amaçlayan Mobbing İle Mücadele Derneği Antalya Temsilcisi Dr. Ozan Uzkut, iş yerinde mobbinge maruz kaldığını düşünen kişinin alması gereken önlem ve mücadeleleri açıkladı. Dr. Ozan Uzkut, “Öncelikle kişinin içinde bulunduğu durumu sağlıklı bir şekilde değerlendirmesi gerek. Mağdur, çatışmadan kaçınarak sakin olmaya gayret göstermeli. Mobbing, üst yönetim tarafından gerçekleştirilmiyorsa konuyu üst yönetime iletmelidir. Mobbinge uğradığını kanıtlayacak yazışma, not, mesaj gibi belgeleri saklamalı. Yaşanılan sürece şahit olan çalışma arkadaşları ile görüşmelidir. Kişi ihtiyaç duyduğunda tıbbi, psikolojik ve hukuki destek almalı. Mağdur olduğunu düşünen kişi konuyu iş yerinde çözemiyorsa hukuki alana taşımalıdır” ifadelerini kullandı. FATMA ARSLAN / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER