Antalya’nın Alanya ilçesinde yaşayan ve yaklaşık 2 yıldır lenf kanseriyle mücadele eden doğuştan bedensel engelli Pınar Yılmaz, motosiklet tutkunu kardeşi İlayda’nın aşıladığı motosiklet sevgisiyle kanseri yendi. Enfeksiyon riski ve kemoterapinin verdiği yorgunluk sebebiyle çoğu zaman odasından çıkamayan turizmci Pınar Yılmaz bugün bambaşka biri oldu. Pınar Yılmaz, 2 yıl önce maskesiyle ve kemoterapi sebebiyle dökülen saçlarıyla kaçamak bindiği motosikletle bugün Avrupa turuna çıkmayı planlıyor.
Marmara Üniversitesi işletme mezunu İlayda Yağmur Yılmaz, asker bir ailenin kızı olması nedeniyle çocukluğunun büyük bir bölümü Güneydoğu Anadolu illerinde geçti. Lise öğrenimini Ankara’da tamamlayan İlayda, üniversite eğitimi için annesiyle birlikte İstanbul’a taşındı. Çeşitli spor dalları ile de uğraşan İlayda Yağmur Yılmaz’ın hayatı 7 yıl önce bir ağabeyinin motosikletine artçı olarak binmesi ile değişti. Kısa süre içinde motosikletin tüm özelliklerini öğrenen ve kullanmayı da başaran İlayda, ailesini güçlükle ikna ederek ilk motosikletinin sahibi oldu. Yaklaşık 7 yıldır motosiklet kullanan ve Türkiye Motosiklet Federasyonu tarafından düzenlenen Pist Şampiyonası’nda mücadele eden İlayda Yağmur Yılmaz, bir taraftan hayallerinin peşinden giderken diğer taraftan da lenf kanserine yakalanan turizmci ablası 31 yaşındaki Pınar Yılmaz’ın 2 yıl süren tedavi sürecine destek oldu. Doğuştan bedensel engelli olmasından dolayı güçlükle yürüyen ve motosikletle hayatı değişen abla Yılmaz, 2016 yılında yakalandığı lef kanserini bu tutkuyla yenmeyi başardı. Pınar Yılmaz, 2 yıl önce maskesiyle ve kemoterapi sebebiyle dökülen saçlarıyla bindiği motosikletle bugün uzamış saçlarıyla Avrupa turuna çıkmayı planlıyor.

“Onu mutlu ve keyifli hissettiren her şeyden uzak kaldı”
Motosiklet tutkunu İlayda Yağmur Yılmaz, 7 senedir motosikletin hayatında olduğunu belirtti. Motosikletle yaşama tutunduğunu aktaran Yılmaz, “Bütün hayallerimi motosiklette yönelik planlıyorum. Motosiklet en büyük tutkum ve yaşama sevincim. Ablamın tedavi sürecinde motosiklet büyük bir rol oynadı. Tabii ki tıbbi tedavi çok önemli, doktorlarımız katkısı çok büyük ama bunun yanında ablam mesela enfeksiyon riskinden dolayı hiçbir şekilde dışarıya çıkamıyordu. Bu da onu moral olarak çöküntüye uğratıyordu. Biz sürekli ablamın yanındayız ama morali yüksek tutması için ne yapabilirim diye düşündük. Onu mutlu ve keyifli hissettiren her şeyden uzak kaldı. Ben de durum böyle olunca doktorlarımız dışarıya çıkmasına biraz karşı çıksa da ablama maskesini takıp, üzerine kask takarak çok gezdirdim onu. Dışarıya çıktığımız süreçlerde gördüm ki 10 dakikalık kaçamak bile ablama çok daha iyi geliyordu” dedi.

“Çok sabrettik, azmettik, inandık ve umudumuzu hiç kaybetmedik”
Motosiklete bindiği zamanlar ablasının çok mutlu olduğunu hatırlatan İlayda Yılmaz, tedavi sürecinde doktordan izin alarak ufak kaçamak yaptıklarını aktardı. Yılmaz, “Ablam çok zorlu kemoterapi süreci geçiriyordu. Kemoterapinin 2-3 hafta sürdüğü oluyordu ve çok canı yanıyordu. O zaman ben yanında refakatçi olarak kaldığımda ‘Abla bak dayan, 5 gün kaldı, 3 gün kaldı. Buradan çıkınca motosiklete bineceğiz’ gibi şeyler söylüyordum. Ablam için de motivasyon kaynağı oluyordu. Ablam 3 gün sonrasını beklediği için daha kolay atlatıyorduk bu süreci. O süreçte de bir hayali vardı. Motosikletle Avrupa turu yapmayı istiyor. Şu anda da onun hazırlıklarını yapıyoruz, doktorlarımız da izin verdi. Çok sabrettik, azmettik, inandık ve umudumuzu hiç kaybetmedik. Onun için bir tutkunuz olsun ve onunla kendinizi hayata bağlayın vazgeçmeyin” diye konuştu.

Motosiklet sevgisiyle kanseri yendi
Yaklaşık 2 yıl önce lef kanseriyle savaşı başladığını belirten doğuştan bedensel engelli Pınar Yılmaz, kardeşinin desteği ve onun kendisine aşıladığı motosiklet sevgisiyle kanseri yendiğini söyledi. Yılmaz, “Şu an 3 aylık kontrollerim devam ediyor ve kanseri yendim. O süreç çok zordu, enfeksiyondan dolayı motosiklete binmekte zorlanıyordum. Bu benim için daha başka bir sınavdı ama kaçamak yaptığımız zamanlar oldu tabii ki, itiraf ediyorum. Şu an kardeşimle keyifli bir şekilde onun acısını çıkartıyorum. İnşallah çok daha güzel günler bizi bekliyor” şeklinde konuştu.

“Motosiklet bir aşkmış ve hayata tutunma sebebimmiş”
Kardeşinin ilk motosiklet kullanmaya başladığında çok korktuğunu aktaran abla Yılmaz, onun bile binmesini istemediğini ifade ederek şunları söyledi:
“Kardeşimin tek bir cümlesi beni motosiklette yakınlaştırdı. Kardeşim ‘motosiklet bir aşktır bence bir denemelisin’ dedi. Denedikten sonra ben artık İlayda ‘gel ben seni değil motosikleti özledim’ demeye başladım. Motosiklet gerçekten bir aşkmış ve hayata tutunma sebebimmiş bunu gördüm, bunu yaşadım. Çok zorlu bir süreç geçirdik ama dualarla moralle ve sevdiklerimle geçti. Bu hastalıkla savaşan insanlara da şunu söylemek istiyorum. Vazgeçmeyin, çünkü gerçekten siz vazgeçerseniz o noktada bitiyor. Sevdiklerinize, sevdiğiniz şeylere en önemlisi hayata sarılın ve gülmekten asla vazgeçmeyin. İşte o zaman zafer sizin oluyor” ifadelerini kullandı.