Yaşamak zor, yapılan planlar bir tarafa herkes kolay ve kazancı bol bir iş ile birlikte güzel rahat bir yaşam istiyor. Aslında yaşamın kendisini kendimizin zorlaştırdığıma gelirsek bu ne şimdi ne de daha sonrasında kolay olacak gibi görünüyor. Liyakat kuralları var gibi görünse de uygulandığı görünmüyor. Kısaca herkes gemisini kurtaran kaptan misali hayatına devam etmeye çalışıyor. Bu da çocukken hoşumuza giderken ilerleyen zamanda ise başka bir tabir ile kıyaslanmış oluyor…

O gün hangi gündür, bilemem ama o gün gelecek gibi görünmüyor. Eğitim sadece sınavlardan ibaret gibi bir yarış yapılıyor. Sevgiden ve saygıdan yoksun bir mücadele şekli geliştirilmiş mi yoksa bizler kendimiz mi bu şekilde bir yaşamı uygun gördüğümüz için midir bilinmez, hayatı o gün için daha değerli ve kıymetli kılıyoruz.

Tarihini geçmişini bir rakamlar zinciri gibi ezberden bilen bir toplumun gençleri ki her bir birey için değil bu sözlerim fakat genelleme yapmak gerekirse birden fazla oluyoruz.

O gün geldiğin de ki o günü bekleme

O gün geldiğin de belki sen aramızda olmayacaksın,

O gün geldiğin de bütün hesaplar güncellendiği için yeni bir hayat beklenecek,

O gün geldiğin de sen de geçmişi tekrar hatırlayıp kısa bir zaman yolculuğuna çıkacaksın.

O gün geldiğin de şimdiki zamanı gelmemeyi isteyeceklerden biri olacaksın, ve o gün senin için hangi gündür bilemem ama gelmesi için çok beklediğin 18 (onsekiz) yaş gibidir. Geldiğinde her şeyin değiştiği ama aslında bütün gerçeklerin kendi içinde olduğunu anladın gün gibi olacaktır.

Büyümek güzel o gün için olmasa bile anlamak güzel ve yaşamı anlamak mı önce kendinden yola çık, yaptıklarını ve yapacaklarının cevaplarını verebiliyorsan eğer diğer düşünceler için zamanın çok geç sayılmaz.

O gün geldiğinde sen ol yeter. İçindeki sevgiyi bütün canlılar için paylaştırman o gün için en güzel paylaşım olacaktır.

Sevgiyle kalın…