Geçtiğimiz Cumartesi günü Antalya Altın Portakal Film Festivali start aldı. Gazeteciliğe 1988 yılında başladım. O tarihten beri de bazen muhabir, bazen haber merkezinin başı olarak festivali hep takip ettim. Yıllar önce sabahın köründe havaalanına heyecanla sanatçı karşılamaya giderdik. Uçaktan inmeleri ile birlikte büyük bir heyecan başlardı. Sinemalarda gördüğümüz o ünlüler bir anda karşımızda beliriverirdi. Halkta büyük heyecan olurdu. Adeta kent merkezinde insanlar festival dönemi daha coşkulu olurlardı. Ta ki Menderes Türel’in belediye başkanı olduğu döneme kadar da böyle sürdü. Ancak ondan sonra öyle bir hale geldik ki, Dünyada her belediye başkanı değiştiğinde, komple içeriği değişen tek festival olma unvanını kazandık. Eski Başkan Menderes Türel her iki döneminde de festivali yukarıya çıkaracağım derken, vizyon adı altında halktan kopardı. Dün yine ilk haline dönen festival, harika bir açılış yaptı. Sanatçılar eskisi gibi yine halkla buluştu. Akşamına da harika bir açılış töreni gerçekleşti. Dün sosyal medya adeta yıkıldı. Bence Böcek dönemindeki ilk festival daha ilk yılında sadece eskiye dönerek başarılı oldu. Her iki festivalin bütçesi ne kadar bilmiyorum. Ancak bu yılki bütçenin daha düşük olduğu ortada. Buradan çıkan sonuç, halka rağmen değil, halkla yapılan her organizasyon başarılı oluyor.

LİYAKAT

Özel sektörde işe başladığınızda yükselmenin çeşitli yöntemleri vardır. Ancak sihirli kelime kesinlikle BAŞARIDIR. Başarı elde edemeyen bir insanın özel sektörde ilerle şansı çok, ama çok azdır. Maalesef uzun yıllar önce devlet geleneğinde liyakatın, başarının bir önemi kalmadı. Önceleri partilimiz olsun diye yapılan atamalar, daha sonra tarikatımızdan olsun diye değişti. Böylesine çarpık bir sistemin zararlarını da 15 Temmuz darbe girişiminde yaşadık. Bir zamanlar, yol verilen FETÖ’cüler, ülkenin tüm önemli görevlerini kapmışlar. Ulusal böyle de yerelde farklı mı? Belediyeler de Başkan genellikle seçim öncesi kendisi ile yol yürüyen kişiler ve yakınları, partililerden atamalar yapıyor. Ancak geçtiğimiz günlerde Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal öyle bir atama yaptı ki, doğrusu şok oldum. O öyle bir isim atadı ki, 100 yıl o makam boş kalsa talip olmaz, o makama ulaşmak için hiçbir kalleşlik yapmaz, kamuya ait bir bardak suyu zor içer. Her yemeğe gittiğimizde bana hesap ödetmediği için neredeyse 2 yıldır yemeğe bile gidemediğim Sevgili Seyfi Ceyhan’ı Uysal, Başkan Yardımcılığına atadı. Odasına her gittiğimde gazetelerin içinde gömüldüğü için yüzünü zor gördüğüm sevgili Seyfi, Başkan Uysal tarafından taltif edildi. Nedenini bilmiyorum ama yalakalık yapmadan, araya adam sokmadan, duruşunu hiç bozmadan birilerinin bir makama gelmesi beni çok ama çok mutlu etti. Hala liyakata göre mevki veren idarecilerimizin olması benim için yeniden umut oldu. Bravo Sayın Uysal, sana da başarılar arkadaşım…