Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM-SEN) Milli Eğitim Bakanlığı, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile Ensar Vakfı arasında imzalanan protokole tepki göstererek dün basın açıklaması yaptı

 

EĞİTİM-SEN 24 Temmuz 2017 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile Ensar Vakfı arasında imzalanan anlaşmaya sert çıktı. EĞİTİM-SEN üyeleriyle birlikte yargıya başvuran Şube Başkanı Kadir Öztürk , “Söz konusu protokol ile Ensar Vakfı’na çok geniş yetkiler tanınmış, protokolün 12. ve 15. maddesi ile de gerekli görüldüğünde tarafların yazılı mutabakatı ile protokolde değişiklik ve ilaveler yapılabileceği, protokolde yer almayan hususların da taraflar arasında iyi niyet, karşılıklı anlayış ve uzlaşma kuralları çerçevesinde çözümleneceği gibi hiçbir yasal dayanağı olmayan, mutlak düzenlemeler getirilmiştir. Okullarda kurulacağı belirlenen kulüplerin neler olacağı, öğrencilerin hangi kurs ya da seminerlere katılacağı, eğitim kurumları dışında hangi mekanlarda, hangi eğiticiler tarafından  nasıl bir eğitime tabi tutulacağı belli değildir. Eğitim materyali olarak öğrencilere hangi kitap ya da broşürlerin okutulacağı, hangi gezi, seminer ya da kamplara götürüleceği Ensar vakfı yetkilileri ile il ya da ilçe milli eğitim müdürünün keyfi kararlarına bırakılamaz. Ensar Vakfının sistemde kayıtlı tüm öğrenci ve velilerin kişisel bilgilerine erişebilmesine olanak sağlanması özel hayatın gizliliği ilkesine aykırı ve sakıncalıdır” dedi.

 

“MÜCADELEYE DEVAM”

 

İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Ensar Vakfı arasında imzalanan protokolün iptal edilmesi gerektiğini söyleyen Öztürk, “İmzalanan protokol ile MEB’in asli görevleri, tıpkı bir hizmetin taşerona devredilmesi gibi yargı kararlarına meydan okunarak Ensar vakfına devredilmektedir. Bu tür işbirliği protokolleri ile eğitim alanında ve tüm kamu kurumları üzerinde çeşitli dini vakıf ve cemaatlerin vesayet oluşturduğu, bu durumun da devredilemez bir kamusal bir hizmet olan eğitimin doğasına aykırı olduğu açıktır. Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü bir kamu kurumudur ve faaliyetlerini yasalara ve yargı kararlarına aykırı olmayacak şekilde yürütmesi esastır. Ancak bugün karşı karşıya olduğumuz durum, hem yargı kararlarına hem de hizmetin özelliğine aykırılık oluşturmakta ve yüksek yargı kararına yönelik bir meydan okuma anlamına gelmektedir. MEB derhal bu duruma müdahale etmeli ve gerekli adımları atmalıdır. Ensar Vakfı’nın sicili Karaman örneğinde gördüğümüz gibi kirlidir. Eğitim Sen olarak çocuklarımızı bu kirli ellere bırakmamakta kararlıyız. Laik, bilimsel, demokratik ve anadilinde bir eğitimi gerçekleştirmek için demokratik ve hukuki mücadelemizi sürdürdük ve sürdürmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. EBRU KOÇAK / ANTALYA GÜNDEM