Dün akşam bizim hınzır arkadaşlar aradı basına açıklama yapacaklarını söyleyerek beni çağırdılar. Telefonda konuyu sorduğumda Diyanet Başkanlığına ayrılan bütçeyi ve bu korkunç bütçeye rağmen daha da istediklerini, bu nedenle Diyanet Vakfı’nın bütçesine neşter vuracaklarını söylediler. Konu ilgimi çekmişti. Üstelik de tek gazeteci ben olacağımdan dolayı bu önemli haberi kaçırmak istemiyordum. Yola koyularak toplandıkları Restoran’a gittim. Yolda hep hangi sıfatla bu açıklama yapacaklarını düşünürken restorandın kapısından içeri bu düşünceyle girdim. 8 kişi bir araya gelmişler masada rakı, peynir, patlıcan biber kızartmasının üzerinde sarmısaklı süzme yoğurt gibi birkaç meze vardı.

Masada farklı meslekte ve kariyer edinmiş arkadaşların arasında siyaset yapan partili arkadaş da vardı. İlk sözü Cemil aldı, ‘’Mahmut kardeşim biliyorsun ne zaman hükümet sıkışsa bir yerlere para aktarmak zorunda kalsa hemen bizim rakıya zam yapıyor. Rakı fiyatları roket gibi uçtu. Dünyanın en pahalı içkisi haline dönüştü. Akşamları birer kadeh tek atmak bizim için zor oldu. Bu yetmezmiş gibi Diyanet fetva üstüne fetva vererek adeta bizleri şeytan ilan ediyor. Rakı içmek günahsa, bize günah. Neyzen Tevfik en güzel şu mısralarla yanıt vermiş’’ şeklinde konuşarak, şairimizden bir dörtlüğü okudu.

Rakı şarap içiyorsam sana ne..

Yoksa kimseye bir zararım içerim.

İkimizde gelsek kıldan köprüye..

Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim..

Daha sonra yanındaki Hasan Bey söz alarak Diyanet Başkanlığı ile ilgili gazetede çıkan haber küpürünü cebinden çıkararak bana okudu.

Diyanet’e para yetişmiyor.

Diyanet, geçen yıl bütçeden 7.7 milyar lira pay aldı. Ancak yılsonuna doğru ek bütçe istedi ve 600 milyon lira daha ödendi. Böylelikle 2018 yılında 8.3 milyar lira harcama yaptı.

‘’Bizim rakı, vergi anlamında milyonlarca liralık katkı sağlıyor. Bizimle kimse uğraşmasın.  Özellikle Diyanet, biz kendi içkimizi kendimiz imal etmek için araştırma kurulu oluşturduk. Kendi rakımızı kendimiz yaparak içeceğiz. Artık rakıya para akıtmak yok. Bütçeye neşter vuracağız. Bence insanlar bizimle uğraşacakları yerde tecavüze uğrayan minik yavrularımıza sahip çıksınlar. Sokaklarda yürüyemez hale gelen kadınlarımıza kızlarımıza sahip çıksınlar. Alevi Sünni diye Kürt, Türk, Hıristiyan diye ayrım yapanlara karşı çıksınlar. Bizlere insan olmak nedir, İnsan olabilmenin meziyetleri nelerdir onları anlatsınlar. Hırsızlığın halkın vergisini insafsızca kullanan bürokratların yöneticilerin ne denli büyük suç işlediğini anlatsınlar. Halkın parasıyla lüks ve şatafatlı yaşam sürenler ile ilgili fetvalar versinler.

Bırakın bizimle uğraşmayı

Cennet de sizin olsun…

Hurilerde sizin…

Bir duble rakı bizim olsun..

Yanında beyaz peynir…

Gün bu gün…