1898 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. 13 Kasım 1943’te Ankara’da hayatını kaybetti. Asıl ismi Sadrettin’dir. Sadri Ertem imzasını da kullandı. Kütahya’nın Emet ilçesinden jandarma binbaşısı İbrahim Ertem Bey ile Kanunu dönemi sadrazamlarından Kara Ahmet Paşa’nın soyundan Nadire Hanım’ın oğludur. Çocukluğunu ailesiyle beraber Anadolu’nun çeşitli kasabalarında geçiren Sadri Ertem henüz altı yaşındayken babasından hat dersleri aldı. Ermenek’te başladığı ilköğrenimine, babasını ölümü üzerine gittiği İstanbul’da Ravza-i Terakki Mektebi’nde devam etti. Toptaşı Askeri Rüştiyesi’nden sonra Üsküdar Sultanisi’nden mezun oldu. Darülfünun Edebiyat Fakültesi Felsefe Şubesi’ni bitirdi. Bu arada Tercüman-ı Hakikat ve Tanin gazetelerinde çalıştı. Yedek subay olarak I. Dünya Savaşı’na katıldı. Kurtuluş Savaşı yıllarında Ankara’da Hakimiyet-i Milliye ve Yeni Gün gazetelerinde çalıştı. Cumhuriyet’in ilanından sonra İstanbul’da Son Telgraf gazetesinin başyazarlığını yaptı. Ankara Sultanisi, İstanbul Kuleli Askeri Lisesi, İmam Hatip Lisesi’nde öğretmenlik yaptı. 1925 yılında, halkı isyana teşvik etmek suçundan yargılanmak üzere başka gazetecilerle birlikte Şark İstiklal Mahkemeleri’nce tutuklandı. Elazığ’da üç ay kadar tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Bir süre işsiz kaldı. Daha sonra Kadıköy Kız Orta, Gaziosmanpaşa, Kadıköy Erkek Liseleri, Robet Kolej ve Alman Lisesi’nde öğretmen olarak çalıştı. Ankara Gazi Terbiye Enstitüsü’nde felsefe ve içtimaiyat öğretmeni olarak görev yaptı. Bir süre Mutbuat Umum Müdürlüğü’nde çalıştı. Ankara Polis Enstitüsü’nde milli propaganda ve milli ideoloji derslerini okuttu. 1939 yılında Kütahya milletvekili seçildi. Bu görevi sırasında kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Cebeci Mezarlığı’na gömüldü. Yazı hayatına gazetecilik ile giren Sadri Ertem bu mesleği hayatını sonuna kadar çeşitli yollarla devam ettirdi. Lise öğrencisi iken Tercüman-ı Hakikat gazetesinde muhabir olarak bu mesleğe başladığı bilinmektedir. Yeni Gün, Hakimiyet-i Milliye, Vakit, Haber, Son Telgraf gibi gazetelerde siyasal ve toplumsal içerikli fıkra, makale ve baş yazıları yayımlanan Sadri Ertem’in Servet-i Fünun, Resimli Ay, Varlık ve Yedigün gibi dergilerde de yazıları çıktı. İlk öykü denemelerine 1919 yılında Genç Yolcular dergisinde başlamışsa da öykü çalışmalarını 1928 yılından sonra yoğunlaştırmıştır. İlk öykülerinde insan ilişkilerinin maddi çıkarlar üzerine kurulduğunu çok belirgin bir tez olarak yineleyen Sadri Ertem “Silindir Şapka Giyen Köylü” ve “Bacayı İndir, Bacayı Kaldır” adlarını taşıyan ilk iki öykü kitabında köylü-mütegallibe, yabancı sermaye-yerli halk, işçi-patron, din sömürücülüğü-laik rejim gibi çatışmaları öykü kişilerini dikkate almadan, bir propaganda malzemesi olarak kullanır. Bunlarda gazeteciliğinden gelme alışkanlıklarıyla gözlemlediği olayları herhangi bir kurguya gerek duymadan öykülerine aktarmış olduğu izlenimini verir. “Korku” adlı kitabından itibaren eserlerinde biraz daha edebi olma çalışması görülür. “Bir Şehrin Ruhu”nda ise mekanı, olayları ve kişileri dikkatli bir gözlemle betimlemesi ve çözümlemesiyle öykücülüğünün en başarılı noktasına ulaşır. Romanlarında zaman olarak çoğu geçmiş zaman üzerine kurulu olaylarla Osmanlı’nın Tanzimat’tan sonra yaşadığı ikilemi anlatır. Ancak bunlarda da tez olarak hemen hemen aynı şematik yapı korunduğundan propaganda özelliği açık bir biçimde kendini belli eder. “Çıkrıklar Durunca” kimi eleştirmenlerce Türk edebiyatında toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden sayılır. Gözlem gücü de vurgulanır, ancak Türk öykü ve romanında epey yol almış bir dönemde 1930-40’lı yıllar arasında özellikle anlatım tekniğinde anlatıcı-yazarın çok belirli olması, okuyucuyla diyalog kurması, bir takım gereksiz bilgiler aktarmasıyla yapıtlarının ebedi düzeyi düşer. Sadri Ertem’in kitapları dışında kalanlar ile beraber, yüz otuz kadar öyküsü olmakla birlikte bunların bazıları ayrı adlar altında mükerrer olarak yayımlanmış, bazıları da az çok değişerek birer metin parçası halinde romanlarına yerleştirilmiştir.

Hikaye: Silindir Şapka Giyen Köylü (1933), Bacayı İndir Bacayı Kaldır (1933), Korku (1934), Bay Virgül (1935), Bir Şehrin Ruhu (1938). Roman: Çıkrıklar Durunca (1931), Bir Varmış Bir Yokmuş (1933), Düşkünler (1935), Yol Arkadaşları (1945), Step. İnceleme: Hibe (1934), Modern Avrupa İktisat Tarihi (1934), Politika Felsefesi (1935), Türk İnkılabının Karakteri (1939), Avrupa’nın İskeleti (1940), Propaganda I, II (1941- 42). Gezi: Bir Vagon Penceresinden (1934), Ankara-Bükreş (1937). Deneme: Fikir ve Sanat (1930).