CHP Ekonomi Masası’nın verilerine göre, İstanbul seçimlerinin yenilenme kararıyla birlikte Türk şirketleri 206 milyar lira zarar etti. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İktisatçı Doç. Dr. Koray Duman, “Piyasaların, Türkiye’ye olan güveni azaldı” diye konuştu

CHP’nin Ekonomi Masası, 31 Mart yerel seçimlerinden sonra, YSK’nın İstanbul seçimlerini iptal etmesinin gerekçeli kararını açıkladığı 22 Mayıs tarihine kadar olan ekonomik gelişmeleri raporladı. Rapora göre 31 Mart seçimleri sonrasında tüketici güven endeksinde gözle görülür bir artış gözlemlenirken, İstanbul seçiminin iptal kararı sonrası tüketici güven endeksi yeniden düşüşe geçti. İptal kararı sonrası Türk şirketlerinin 206 milyar lira zarar ettiğini ileri süren raporda Türk lirasının, dolar karşısında yüzde 10 değer kaybettiği, kişi başına düşen gelirin 986 dolar düştüğü, tüketici güven endeksinin 2004 yılından bu yana en düşük seviyeye indiği gibi bilgiler de yer alıyor. Konuya ikişkin açıklamalarda ve ekonomik değerlendirmelerde bulunan Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi olan İktisatçı Doç. Dr. Koray Duman, İstanbul seçiminin iptal kararıyla birlikte uluslararası piyasaların Türkiye’ye olan güveninin azaldığını ifade etti. Türkiye’nin risk priminin arttığını, dolayısıyla yatırımların daha da azaldığını belirten Duman, “İstanbul büyük bir metropol. Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hasılasının yüzde 40’ını İstanbul ekonomisi oluşturuyor. Müthiş bir para kaynağı var. İstanbul tek başına, Türkiye ekonomisinin belirleyici güçlerinden. Dolayısıyla seçimlerin iptali kararı, kurun artışını tetikledi. Yeniden yürütülecek olan çalışmalara ve kampanyalara finansman desteği ve kaynak aktarımı yapıldığını da düşünürsek, bu sıkıntılar normaldir. Birden çok faktöre bağlayabiliriz bunu. Girdiye dayalı ekonominin, dolar kıtlığının, yatırım azlığının sonucu olarak Türk lirası değer kaybetmeye devam ediyor. Tüketici güven endeksindeki bu denli düşüşün sebebi pek ekonomik bir beklenti gibi gözükmüyor aslında. Bu sanki, halkın demokrasiye olan özlemiyle alakalı. İnsanlar demokrasiye olan inançlarını kazandıkları anda gelen bu iptal kararı sonrası yeniden zedelenen inanç, tüketicinin, ekonomiye de, demokrasiye de, yargıya da olan güvenini zedeler” şeklinde konuştu.

TEKNOLOJİ DEVRİMİ GEREKLİ

İçerisinde bulunduğumuz ekonomik buhranla alakalı çıkarımlarda bulunan Doç. Dr. Koray Duman, teknoloji devrimiyle beraber üreten ekonomi modeline geçmenin gerekliliğine vurgu yaptı. Ekonomik sıkıntının temelinde yatırım, ihracat ve üretimin son derece az olmasının yattığını ifade eden Duman, “Ekonominin kötüye gitmesi için tüm etkenler devrede. Bizim kendimize ait üretim sistemimiz ve yüksek katma değerli ürünler üretmemiz gerekiyor. Yapabileceğimiz en doğru şey, teknolojik yatırımlar. Herhangi bir ürünü 1 dolara mal edip, 2 dolara sattığınız zaman kar edemezsiniz. Teknolojik ürünler, bunun bir örneğidir. Ucuza mal edip, pahalıya satabilirsiniz. Teknolojiyle ayakta duran ülkelere baktığımızda, 100 dolara mal ettikleri ürünleri dış pazarlara 1000-1500 dolara satıyorlar. Bunu ancak teknolojiyle sağlayabilirsiniz. Türkiye’nin bir teknoloji devrimine de ihtiyacı olduğu aşikardır” şeklinde konuştu. Son olarak köklü ve güçlü bir reform yapılmadan sıkıntıların aşılamayacağını belirten Koray Duman, “Şu anki ekonomik yapımıza baktığımızda zayıf ve kırılgan, dış piyasalardaki dalgalanmalardan çok çabuk etkilenen, sağlam bir temeli olmayan bir görüntüsü var. Bu görünümden sıyrılmak adına da pek yere basan hamleler yapılmadığını söylemek yanlış olmaz. Türkiye acilen üretime dayalı bir ekonomi modeli belirlemeli ve emin adımlarla bu doğrultuda yürümeli” diyerek düşüncelerini aktardı. YİĞİT ERASLAN/ANTALYA GÜNDEM ÖZEL