Kadına şiddet ile ilgili soru önergesi veren İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, “Ne var ki alınan hukuki tedbirler yetersiz kalmakta, kanuni eksiklikler ve uygulamada karşılaşılan aksaklıklar, keyfi uygulamalar nedeniyle kadına karşı şiddet artarak devam etmektedir” dedi

Kadına şiddet ile ilgili soru önergesi veren İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, “Kadına karşı şiddet ülkemizin en önemli sorunlarından bir tanesi olarak, eğitimli-eğitimsiz, köylü-şehirli genç-yaşlı ayrımı gözetmeksizin toplumun tüm sosyo-ekonomik kesimlerinde gözlenebilmektedir. Kadına karşı şiddet, kimi zaman fiziksel olabileceği gibi kimi zaman ruhsal, sosyal, cinsel, ekonomik olarak özel ya da kamusal alan fark etmeksizin karşımıza çıkmaktadır. Anayasamızın 41. Maddesi uyarınca Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. Bu çerçevede yıllar içerisinde hukuki gelişmeler yaşanmış, 1998 yılından beri uygulanmakta olan İstanbul Sözleşmesine kurucu taraf olunmuş, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun değiştirilmiş, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun uygulamaya geçirilmiştir. Ne var ki alınan hukuki tedbirler yetersiz kalmakta, kanuni eksiklikler ve uygulamada karşılaşılan aksaklıklar, keyfi uygulamalar nedeniyle kadına karşı şiddet artarak devam etmektedir. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2020 yılı raporuna göre 2020 yılında 300 kadın öldürüldü, 171 kadının ölümü de “şüpheli” olarak kayıtlara geçmiştir. Rapora göre öldürülen 300 kadından 182’sinin neden öldürüldüğü tespit edilemedi, 22’si ekonomik, 96’sı da boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü. Ülkemizde İstanbul Sözleşmesinin tartışmaya açılması, kadına şiddeti durdurmak bir yana daha artmıştır. 2020 yılının Aralık ayında öldürülen 23 kadının 7’si evli olduğu erkek, 5’i birlikte olduğu erkek, 1’i eskiden birlikte olduğu erkek, 3’ü eskiden evli olduğu erkek, 3’ü babası, 3’ü oğlu, 1’i tanıdık birisi tarafından öldürülmüştür. Gündemde çokça konuşulan Muğla’da yaşayan Pınar Gültekin’in vahşice öldürülmesi, yılın son günlerinde öğretim görevlisi Aylin Sözer’in katledilmesi olaylarına ilişkin adli süreçler hala devam etmektedir.

“ACİLİYETİ VAR”

Tüm bunlarla birlikte, Aile Mahkemelerine erişimin önünde büyük bir engel bulunmaktadır. Aile Mahkemeleri kanun, HSK kararları ve yönetmeliklerle düzenlenen hâkim ve savcıların nöbet sistemine ilişkin usul ve esasların dışında bırakılmıştır diyen Subaşı, “Böylece, kadına karşı şiddetin en çok yaşandığı hafta sonu ve tatil vakitlerinde, aile mahkemesine erişim sağlanamamaktadır. Tedbir kararının alınması için Aile Mahkemesine, Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerine mesai saatleri dışında, hafta sonları ve tatil vakitlerinde erişim sağlanabilmesinin kanunla düzenlenmesi, kadına karşı şiddetle mücadelede kararlığımızı ortaya koyacak, Adalet Bakanlığı tarafından belirlenen hedeflere ulaşılması noktasında katkı sunacak, yararlı olacaktır. Aile mahkemelerinde nöbet sisteminin başlatılması mesai saatleri dışında ve tatil günlerinde yeni koruma kararı alınması ve mevcut koruma kararlarının uzatılması için çok önemlidir. Aksi halde aksamalar yaşanmaktadır. Aciliyeti olan bir konuda beklemeye yer olmadan harekete geçilmesi gerekmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına vermiş olduğumuz kanun teklifinin bu kapsamda değerlendirilmesini yerinde olacaktır” dedi. HABER MERKEZİ