Türkiye’de son 5 yılda 59 bin 140 sağlık çalışanı şiddette maruz kalırken, bunlardan 12’si ise öldürüldü. Yılmaz, sağlık çalışanları için kullanılan ‘Bunlara ne kadar para verseniz az’ cümlelerin yanlış olduğunu belirerek, “Sağlık çalışanları değersizleştirilmeye çalışılıyor” dedi

Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet her geçen gün artmakta. Türkiye’de son 5 yılda 59 bin 140 sağlık çalışanı şiddette maruz kalırken, bunlardan 12’si ise öldürüldü. Türkiye’de şiddet olaylarının yüzde 79’unun acil servislerde olduğu ve yüzde 91’inin hasta yakınları tarafından gerçekleşmektedir. Şiddet çoğunlukla sözel olarak görülmektedir. Fiziksel şiddete erkekler, sözle şiddete kadınlar daha çok maruz kalmaktadır. Antalya’nın da şiddet konusunda ciddi sıkıntılarının olduğunu dile getiren Türk SAĞLIK-SEN Antalya Şube Başkanı Ali İhsan Yılmaz, “Sağlığı yönetenlerden ‘Artık hekimlerin cebimizden ellerimizi çektik, bunlara ne kadar para verseler doymazlar’ gibi söylemlerden vazgeçilmelidir. Ulu Önder Atatürk demiş ya ‘Beni Türk hekimlerine emanet edin’ aynı şekilde bunun üzerinden daha önceki yıllarda sağlık çalışanlarıyla vatandaş arasında nasıl bir saygı sevgi çerçevesi vardı. Bu tarz bir ilişkinin temin edilmesi gerekiyor. Değersizleştirilmeye çalışılıyor. Antalya’da şiddet yoğun bir şekilde var. Sağlık çalışanlarına uygulanan çoğu olay veya vaka basına yansımıyor” diye konuştu.

NEDEN ŞİDDET?

Şiddettin nedenlerinden de söz eden Başkan Yılmaz, Mental ve davranış bozukluğu, eğitim düzeyi düşüklüğü ve kurallara uymama, çok sayıda muayene ve test yapılması, stresli hasta yakınları ve kalabalık gürültülü ortamlar, hasta ve hasta yakınlarının aşırı istekte bulunması, uzun bekleme süreleri, sağlık çalışanı yetersizliği, yanlış anlamalar, iletişim problemleri ve kişisel sorunlar şiddette etkili oluyor. Sağlık çalışanları konusundaki olumsuz haberlerin ilgi görmesi, tiraj ve reyting kaygılı yayın politikasının egemen oluşu ve olumsuz hekimlik örneklerinin yoğun ve sürekli gündem de tutulması da sağlık personeline yönelik şiddeti arttıran nedenler arasındadır” ifadelerine yer verdi.

İÇLER ACISI

Türk SAĞLIK-SEN olarak yaptıkları anketlere bin 469 kişinin katıldığını dile getiren Başkan Yılmaz,  “Çalışmada meslek grupları ve cinsiyetler şiddete maruz kalma durumlarına göre ayrı ayrı değerlendirdik. Hiç sözlü veya fiziksel şiddete maruz kaldınız mı sorusuna verilen cevaplara göre erkek sağlık çalışanlarının yüzde 21,82’si şiddete hiç maruz kalmadığını belirtmiştir. Erkeklerin yüzde 7,51’i bir kere, yüzde 36,85’i birkaç defa, yüzde 23,43’ü birçok kez ve yüzde 10,37’si ise sayısını hatırlamadığım kadar çok şiddete maruz kaldım cevabını vermiştir. Aynı orana kadın sağlık çalışanları açısından bakıldığı zaman yüzde 29,87’si şiddete hiç maruz kalmadığını belirtmiştir. Kadınların yüzde 10,12’si bir kere, yüzde 27,65’i birkaç defa, yüzde 18,02’si birçok kez ve yüzde 14,32’si ise sayısını hatırlamadığım kadar çok şiddete maruz kaldım cevabını vermiştir. Bu rakamlar gerçekten içler acısı” şeklinde konuştu.

“ÇÖZÜM GEREKLİ”

Sağlık çalışanlarının korunması gerektiğini söyleyen Başkan Ali İhsan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

“Sağlık çalışanına psikolojik veya fiziksel şiddet uygulanmasının önlenmesi için gereken her türlü hukuki ve idari tedbir eksiksiz olarak alınmalıdır. Kamu, özel sektör ayrımı yapılmaksızın tüm sağlık kurumlarında standart bir şiddet yönetimi politikası oluşturulmalı ve uygulanmalıdır. Şiddet ile karşılaşan sağlık çalışanına hukuki, tıbbi ve sosyal destek sağlanmalıdır. Kurumlarca adli süreçlerinin başlatılması ve sürdürülmesinde aktif tutum izlenmelidir. Sağlık kurumlarında risk değerlendirmesi yapılarak, şiddet riskinin fazla olduğu alanlarda güvenlik önlemleri artırılmalıdır. Sağlık kurumlarının iç ve dış mekanlarında yeterli aydınlatma yapılmalıdır. Farklı giriş kapılarına yönelik farklı önlemler alınmalıdır. Hasta ve hasta yakınlarının bekleme alanları ve hizmet sunulan tüm fiziki mekânlar konforlu beklemeyi sağlayacak şekilde düzenlenmelidir. Yetkililer sağlık çalışanlarıyla ilgili söylemlerini dikkatle seçmelidir. Şiddete karşı kamuoyu bilinci oluşturması ve caydırıcılık sağlaması amacıyla sağlık çalışanlarına yönelik olarak işlenen suçların yargılaması sonucunda verilen mahkûmiyet kararları medya yoluyla kamuoyu ile paylaşılmalıdır.” YAPRAK ÖZER/ ANTALYA GÜNDEM ÖZEL