Yaşadığımız yerel seçimler ülkemiz için bir çıkış kapısıydı, Kurulan ittifaklar insanlarımızı bir demokrasi hakkını kullanırken.  Yersiz yere gerilim yaratıldı. İnsanlarımızı şucu bucu diyerek sınıflandırmak bu insanların bir birine kaba davranması, sövmesi, seçimlerin bitmesine rağmen biri biri ile konuşmayan, hınç besleyen insanlar olduk. Türkiye Cumhuriyetinin şerefli bireyleri olarak komşumuzu, akrabamızı, dostlarımızı sevmeyi, arayıp sormayı ihmal etmemeli, küs isek barışmalıyız. Ülkemizin birliğine bütünlüğüne helal getirmemeliyiz.

Kısır, asılsız çekişmelerden vazgeçelim. Etnik kökeninden sana ne,bana ne. Etrafımıza dönüp bakalım. Candan dostumuz kim var.

Beyaz Rusya mı,Gürcistan mı?

Bulgaristan,Yunanistan mı?

İran-ırak mı?

Ya da  üç milyondan fazla sığınmacını beslediğimiz Suriye mi? Kim? Yanıtımız olumsuz olur muhtemelen.

Gelelim uzak dış güçlerine: ABD ‘nin müttefikliğine,  askerlerimizin kafasına çuval geçirdiğini unutur muyum? Parasını verip de alamadığımız uçakları mı desem, yoksa hava savunma sistemlerini mi? Doları savaş aracı olarak kullandığını mı? Sınırlarımızı tehdit eden PYD, PKK’ya silah sağladığını mı?

Osaka buluşmasında ne oldu? Cumhurreisinın Tramp tarafından aldatılışı hangi, nasıl zirvedir? TV’lerde pişkin pişkin gülüşü mü, Yeşilçam benzetmesi mi… Biz bu kadar sıkıştık mı? Benim zoruma gidiyor beni temsil eden heyetin aşağılanması. Türk milletinin her bireyi birinci sınıftır. Mesela  Fas’ta esir alınan  altı gemici için hükümet, biz bu durumu ayıp sayarız Savaş nedenidir.   Fas’taki teröristler de bizim gemicileri bıraktı. Bunu yapmak için ise güçlü devlet olmak gereklidir. Dışsatımın güçlü ve sağlam olması.  Üfürünce yıkılmaması lazım. Üretimin desteklenmesi elzemdir. Yani sanayileşmek zarurete dönüşüyor.Montaj olmadan, doğrudan üretim.

Kurtuluş Savaşını anımsayınız  berbat bir hal açlık,yokluk,bezmişlik.Sonunda Milletimizin azim ve kararı  kurtuluş savaşını kazanmıştı. O koşullar altında bir devlet kurmayı başarmış isek, bugün gelinen edinimlerde, deklare karşılık itenekler olmalıdır.Yurt savunması bizim meziyetimizdir, Ülke savunmasından sıkıldıysanız. Millete kalbinizi açın, özgürlüğün değerinin ne kadar hoş ve yaşam kalitesini yükselmesi ise canımız kendimize yurttaşlarımıza borçluyuz. Milletler, ya da ülkeler çıkarları olduğu zaman dostturlar,Kendinize güvenin,doğru adımlar atın. Bu kadar sıkışık olamazsınız. Bizde de kabahatler var. Kabahatlerimi telafi etmek mümkündür.

Şuraya bakın: Parasını veriyorsunuz Patroiti vermiyorlar,İsrail  bölgede tek güç olsun diye. İçinize siner mi?  Sinmiyor. Duyun siyasiler

Sıkışmayın. Başaracağız.