Hayvancılık raporu ile ilgili konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, “Son 4,5 yılda yaklaşık 4 milyar dolar karşılığında 3.35 milyon sığır ithal edilmiştir” dedi

Ziraat Mühendisleri Odası’nın yaptığı hayvancılık raporu ile ilgili açıklamada bulunan Genel Başkan Özden Güngör, hayvan ithalatının son yıllarda ciddi artış yaşadığını ifade eden Başkan Güngör, “Hayvan sayısının azalması ile ortaya çıkan kırmızı et ihtiyacı, ithalat yoluyla giderilmeye çalışılmıştır. Hayvan ithalatı 1980’li yılların ortasına kadar önemsenmeyecek düzeyde iken 1985-1995 ile 2010 yılından sonraki dönemde ciddi derecede artış göstermiştir. Türkiye tarihinde resmi olarak ilki 2010 yılında olmak üzere 2011, 2017 ve 2018 yıllarında kurbanlık amaçlı hayvan ithalatı yapmıştır. 2018 yılı Kurban Bayramı’nda 866 bin büyükbaş, 2 milyon 682 bin küçükbaş hayvan kesilmiştir. Kurban bayramında kesilen sığır sayısı yaklaşık dört ayda kesilen, koyun sayısı ise yaklaşık bir buçuk yılda kesilen koyun sayısı kadardır. Yılda 10 milyon civarında hayvan kesimi yapılmakta, kırmızı et üretimimiz 1 milyon tonun üzerinde gerçekleşmektedir. Kesilen hayvanların yüzde 55’ini koyun, yüzde 14’ünü keçi, yüzde 31’ini sığır oluşturmaktadır. Üretimin tümü tüketildiği kabul edilecek olunursa, kişi başı kırmızı et tüketimimiz 13,84 kg seviyesindedir. Bu miktara 4-5 milyon mülteci dâhil değildir. 1960 yılı baz alındığında toplam hayvan sayısında yüzde 13’lük bir azalış olmuştur. Keçi sayısı 24.632.208 adet ile 1961 yılında, koyun sayısı 49.636.000 adet ile 1982 yılında, sığır sayısı 17.042.506 adet ile 2018 yılında, manda sayısı 1.257.000 adet ile 1968 yılında en büyük miktara ulaşmıştır. Hayvan ithalatı 1980’li yılların ortasına kadar önemsenmeyecek düzeyde iken 1985-1995 ile 2010 yılından sonraki dönemde ciddi derecede artış göstermiştir. Son dört buçuk yılda yaklaşık 4 milyar dolar karşılığında 3.35 milyon sığır ithal edilmiştir. Son dört buçuk yılda 765 bin koyun ithal edilirken, 110 milyon dolar ödenmiştir” ifadelerine yer verdi.

KOLAYCILIĞA KAÇMAK

Et fiyatlarının yüksekliğinden tüketici, hayvanlarını sattığı fiyattan zarar ettiği için üretici şikayetçi iken, sorunun nedeni olarak sadece aracıları göstermek, kolaycılığa kaçmak olacaktır diyen Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, sözlerine şöyle devam etti:

“Kızılay tarafından kurbanlık bedeli olarak yurt içinde 850 lira, yurt dışında 725 lira fiyat açıklanması bile hayvancılığımızın geldiği durumu gösteren hazin bir örnektir. Et ve Süt Kurumu (ESK) tarafından yayınlanan Temmuzun son haftasına ilişkin Haftalık Piyasa Bülteninde kıyma fiyatı ESK’da 32 TL iken, İstanbul’da 42.38 lira, Ankara’da 38.62 lira olarak kuşbaşı fiyatları ise ESK’da 35 lira, İstanbul’da 50.62 lira, Ankara’da 45.82 lira olarak yer almaktadır. İstanbul’da kıyma fiyatlarında yüzde 32’lik, kuşbaşı fiyatlarında yüzde 45’lik; Ankara’da ise aynı ürünlerde yüzde 21 ve yüzde 31’lik fiyat farkları, kırmızı et üretimindeki sorunu gösteren örneklerden biridir. ESK hayvan üreticilerini destekleme konusunda daha aktif rol üstlenmeli, üreticileri piyasada yalnız bırakmamalı, üreticilerin hayvanlarını maliyetlerini kurtaracak ve üretim faaliyetlerine devam etmelerini sağlayacak fiyattan kesmeli, kesim programı ve ödemelerinde mağduriyet yaratmamak için gecikmelere yol açmamalıdır. Hayvansal üretimde yem başta olmak üzere girdi maliyetlerinin düşürülmesi, meraların korunması, yem bitkileri ve yem hammaddelerinin üretiminin artırılması, ıslah çalışmalarının yaygınlaştırılması, küçükbaş hayvan sayısının ve üretiminin artırılması ve besi hayvanı damızlık işletmelerinin kurulması teşvik edilmelidir. Üreticilerin girdi ve pazarlama ihtiyaçlarını karşılayacak örgütlenmeleri sağlanmalı, desteklemeler üretim artışı ve maliyetin düşmesini mümkün kılacak düzeyde olmalıdır. Kaliteli yem kaynaklarının yetersizliğinden kaynaklı yem açığının giderilmesi için üreticileri kaba yem üretimine teşvik edecek destekler verilmelidir. Hayvancılık sektörü ile ilgili politikalarda kısa vadeli çözümler veya ithalat kolaycılığı yerine, üreticilerin maliyetlerini dikkate alan yapısal önlemlerin alınması, hayvan varlığımızın artırılması ve hayvansal üretimde kendi kendimize yetecek duruma gelinmesi konusunda gerekli adımları atacak uzun vadeli politikaların geliştirilmesi, gerek sektörünün devamlılığı gerekse halkımızın hayvansal gıdaya erişimi açısından zorunludur.” YAPRAK ÖZER / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER