Türkiye Engelli Aileleri Buluşma Gurubu Yöneticisi Filiz Öztürk, yaptıkları çalışmaları arkadaşımız Aykut Sülek’e anlattı. Türkiye Engelli Aileleri Buluşma Gurubu Yöneticisi Filiz Öztürk, gurubun 4 yıl önce kurulduğunu belirterek, “Dünyanın her yerinden 10 bin engelli aileyi buluşturduk. Engelli çocuklara sahip olan bizler başta olmak üzere, grubumuzda bulunan diğer engelli ailelerin sorunlarını ortak noktada buluşup ve buluşturup çözmeye çalışıyoruz. Bilgilendirme videoları çekip paylaşıyoruz. Önerebileceğimiz doktorların bilgilerini paylaşıyoruz. İlaç, tedavi ve ameliyatlar hakkında birbirimize danışmanlık yapıyoruz. Bizlerin hayatı normal ailelerin hayatına göre çok daha zor. Sorunlarımızın çözümü noktasında yapılan çalışmaları yürekten kutluyor ve teşekkür ediyoruz ama çözüm konusunda maalesef yeterli değiliz. Çözüm bekleyen sorunlarımızı binlerce aile adına sizlere aktarmak istiyorum” dedi.

“KATKI PAYLARININ KALKMASINI İSTİYORUZ”

Engelli ve yakınlarının yakındığı sorunları anlatan Öztürk, “İhtiyacımız olan ithal olarak getirilen ilaç ve tıbbi malzemelerin; SGK, Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumlarca stok yaparak fazlasıyla elde bulundurulmasını talep ediyoruz.  Engelli raporu bulunan tüm vatandaşlarımızdan; devlet, üniversite ve özel hastanelerde; muayene ücreti, reçete ücreti veya katılım payı adı altında alınan ücretlerin kaldırılmasını ve engelli raporu bulunan tüm vatandaşlarımızdan ilaç yüzdelerinin alınmamasını istiyoruz. Engelli raporu bulunan tüm vatandaşlarımızdan devlet, üniversite veya özel hastanelerde; ameliyat, yatış ve her türlü tahlil ve tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanmasını, hasta veya yakınlarından hiç bir ad altında ücret talep edilmemesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

“DERS SAATLERİNDE DEĞİŞİKLİK”

Türkiye Engelli Aileleri Buluşma Gurubu Yöneticisi Filiz Öztürk sözlerini şöyle sürdürdü: “Özel eğitim ve rehabilitasyon kurumlarından eğitim alan engelli raporu bulunan tüm vatandaşlarımızın; aldığı derslerin ayda 8 saat olması nedeniyle bu sürenin, ayda 16 saate çıkarılmasını, evden çıkamayacak kadar sağlık sorunları fazla olan vatandaşlarımız ise evlerinde fizik tedavi ve rehabilitasyon eğitimi almasını ve yine ayda 16 saat olarak verilmesinin daha uygun olduğunu düşünüyoruz. Engelli raporlarında ağır engelli ibaresinin kaldırılmasını, engelli raporlarında engellinin; eğitim, sosyal hizmet veya herhangi bir başvurusunda istenen bir tanı, tabir veya kelime eklenmesi için raporun çıkarıldığı hastanenin en geç 15 güne kadar bu talepler doğrultusunda raporun ücretsiz olarak düzenlenmesini talep ediyoruz.”

“SGK TARAFINDAN KARŞILANMALI”

Tıbbi cihaz alımında da sorun yaşadıklarını belirten Öztürk, “Engelli hastalarımızın, akülü/aküsüz tekerlekli sandalye, her türlü ihtiyaca uygun tasarlanacak metal veya sünger destek gibi, tıbbi cihaz, sarf malzeme ve destekleyici her türlü üretilebilen malzemelerin ödemesinin SGK tarafından karşılanması bizleri çok rahatlatacaktır.  Çalışmayan veya engelli çocuğunun (yakınının) bakımını yapmak için işinden ayrılmak zorunda kalan annelerin sosyal ve sağlık güvencesinin bir göstergesi olarak; mevzuatta özel bir tanım getirilerek engelli yakınına bakan çalışmayan bayanların sigorta primlerinin ilgili bakanlık ve kurumca karşılanmasını, çalışan ve bakmakla yükümlü olduğu engelli yakını olan babalara da, çalışan annelere verilen erken emeklilik hakkının verilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

“EV SAHİBİ OLMASI KOLAYLAŞTIRILMALI”

Ev sahibi olmayan engellilerin sayısının çok fazla olduğunu anlatan Öztürk, “TOKİ başkanlığının her toplu konut uygulamasında; engellinin yaşına ve engelli oranına bakılmaksızın yüzde 20 oranında kontenjan ayırmalı. Bu konutların alımında engelli veya engellinin bakımını yapan ailesine faizsiz kredi verilmesini ya da kar etmeksizin dairenin maliyetinin alınarak ev sahibi yapılmasını rica ediyoruz. Engelli bakım ücreti ile engelli maaşının aynı anda verilmeye başlanmasını, engelli maaşlarında(18 yaşından sonra bağlandığı için) gelir kriterinin ve maaşın bağlanma kriterlerinin, engelli bakım ücreti ile aynı şartlarda uygulanmasını, engelli yakını olan kamu ya da özel sektörde çalışan vatandaşlarımıza; bakmakla yükümlü olduğu engelli sayısınca, net asgari ücretin 3 de 1 oranında maaşlarına eklenerek ek maddi yardım yapılmasını talep ediyoruz” dedi.

ENGELLİ BAKIM MERKEZLERİ

Öztürk, son olarak “Çalışan anne ve babaların bakmakla yükümlü oldukları engelli yakınlarını; çalışma saatleri içerisinde saatlik olarak bırakabilecekleri bakım merkezlerinin kurulmalı. Bu merkezlerde solunum cihazı, oksijen konsantratörü, bipap, cpap ve bunlar gibi hayati öneme haiz cihazlar olmalı. Yine bu cihazlara bağlı yaşayan engellilerimiz bakım ve gözetimini yapacak gerekli; teçhizat, doktor, hemşire ve sağlık personeli bulundurulmalı. Yine hayati öneme haiz olan; ev tipi ventilatör, oksijen konsantratörü, bipap, cpap ve ev tipi diyaliz cihazlarını kullanan engelli hastalarımız, elektrik kullanımlarında her türlü vergiden muaf tutulmalı. Tüketim bedeli üzerinde ise yüzde 80 indirim yapılmalı. Engelli vatandaşlarımızdan doğalgaz ve su tüketimlerinden her türlü vergilerin alınmamalı ve onda da indirim yapılmalı. Bütün engellilerin güncel olarak sorunlarının ve çözümlerinin takip edilmesi ve iyileştirilmesi için TBMM’de komisyon kurulmasını istiyoruz” şeklinde konuştu. AYKUT SÜLEK / ANTALYA GÜNDEM