Ekonomik kriz, iş hayatındaki olumsuzluklar ve maddi sıkıntılar çemberinde sıkışan hayatları ele alan Uzman Psikolojik Danışman Şenol Baygül, stresi kontrol edebilmek için yapılması gerekenleri anlattı

Kişilerin sağlığını, sosyal uyumunu ve verimliliğini etkilediği için pek çok kişinin gündeminde olan stres, etkilerini iş yaşantısına da taşıyor. Maddi yetersizlik ve iş stresi kişiyi verimsiz hale getirerek, ruhsal çöküntü yaşamasına neden olabiliyor. Yaşanan ekonomik kriz ve iş hayatındaki olumsuzluklar ile ilgili bilgi veren Uzm. Psk. Danş. Şenol Baygül, stresin nedenleri, belirtileri ve yapılması gerekenleri anlattı. Baygül, “Bir araştırma, kriz zamanlarında çalışan kişilerin sağlık problemlerinde dramatik bir artışın olduğunu vurgulamaktadır. Sağlık problemlerinin yanında yaşanan sorunlar kişilerde intihar eğilimlerini ortaya çıkarmaktadır. Stres yönetimi kapsamında stres nedenlerini ortadan kaldırmak veya kontrol altına almak, ikinci olarak stresin etkilerini yok etmek ve üçüncü olarak ise strese karşı daha güçlü olmak, direnci arttırmak gerekmektedir” dedi.

İNTİHAR EĞİLİMİ

Ekonomik krizler ile birlikte maddi olanaksızlıkların, çalışanlarda fiziksel ve ruhsal sağlığı olumsuz yönde etkilediğini söyleyen Baygül, “Bir araştırma, kriz zamanlarında çalışan kişilerin sağlık problemlerinde dramatik bir artışın olduğunu vurgulamaktadır. Sağlık problemlerinin yanında yaşanan sorunlar kişilerde intihar eğilimlerini ortaya çıkarmaktadır. Ekonomik kriz süreçlerinde daha da baş edilmesi güç olan iş stresi, kişinin işlevlerinde anormalliğe sebep olan psikolojik uyumunu bozan veya fiziksel davranışlarını değiştiren olumsuz fiziksel ve duygusal tepkiler oluşturan bir durum olarak değerlendirilebilmektedir. İş stresini ise birden fazla durum ortaya çıkarabilmektedir. İş yeri düzeni, fazla mesai ve vardiyalı çalışma sistemi, tekdüze çalışma ve monotonluk, aşırı veya yetersiz iş yükü ve zaman baskısı, hiyerarşik ve merkezi örgüt yapıları:, liderlik stili, çalışanların kararlara katılım düzeyinin azlığı, yetki ve sorumluluk hataları, rol çatışması ve rol belirsizliği, adil olmayan veya düşük ücret, zorbalık (mobbing), işsizlik, aile hayatı, yaş ve cinsiyet gibi durumlar iş stresine sebep olan etkenlerdendir” şeklinde konuştu.

YIPRATICI SONUÇLAR

Stresin, tahmin edilenden çok daha fazla sorun yarattığını dile getiren Şenol Baygül, fizyolojik, zihinsel ve davranışsal olarak kişide oluşabilecek olumsuz etkileri anlattı. Baygül, “Stres nedeniyle, fizyolojik sonuçlarda, baş ve mide ağrıları, baş dönmeleri, mide bulantıları, göğüs ağrısı, kalp çarpıntısı ile karşılaşılırken, zihinsel ve duygusal sonuçlarda endişeli ve sinirli hissetme, uykusuzluk yaşama, dikkatini toplayamama, hafıza sorunları ile karşılaşıyoruz. Davranışsal olarak ise içe kapanma, iştahsızlık ya da aşırı yeme, sigara alkol gibi maddeleri aşırı tüketme, sakarlık, kronik yorgunluğa ve tükenmişliğe, aynı zamanda iş performansının düşmesine ve verimsizliğe sebep olmaktadır” ifadelerini kullandı.

 

KENDİNİZİ TEDAVİ EDİN

‘Stresin ortaya çıkardığı faktörleri bilmek, çözüm yollarını bulabilmek için önemlidir’ diyen Psikolog Şenol Baygül, kişinin bedel ödemeden, kendi kendini tedavi etmesindeki etkili yöntemleri şu şekilde anlattı:

“Sorumlulukları ve iş yüklerini önceliklerine göre sınıflandırarak zamanı iyi yönetebilirsiniz. Planlı olmak belirsizliği ve kaygıyı azaltacaktır. Sorunları öngörerek alternatif seçenekler geliştirebilirsiniz. Her zaman bir “B planınız” olsun. Panik, endişe gibi duyguları yalnızca duygu olarak bırakıp soğukkanlılıkla probleminize çözüm arayabilirsiniz. Genelde mantık kazanır. Egzersiz yapabilirsiniz. Bunun için spor salonlarına gitmek zorunda değilsiniz. Yürüyüş yapmak da iyi gelecektir. Vücudunuzda oluşan kas gerginliği, baş ağrısı, omuz ağrısı gibi durumları işinize yarayacak şekilde kullanın. Rahatlama teknikleriyle kaslarınızı gevşetin. Mesela, elinizi sıkabildiğiniz kadar sıkıp sonra gevşetin. Bunu tepeden tırnağa vücudunuzdaki diğer kaslarda da uygulayabilirsiniz. Nefes egzersizleri yapın. Burnunuzdan nefes alıp ağzınızdan verirken “1-2-3-4” diye sayarak verin ve bir nefesinize bir saymaya odaklanın. Ama sadece onlara odaklanın. Böylece beyninize “her şey yolunda” mesajını vermiş olursunuz. Yeterli ve düzenli uyuyun. Dinlenmemiş bir zihin sağlıklı kararlar veremeyecektir. Bu işinize yaramaz. Gülebildiğiniz kadar gülün. Böylece kimya laboratuvarı gibi olan beyin mutluluk hormonu salgılayacaktır. Müzik dinleyin. Beyin dalgalarına etki edip daha az stresli hissetmenizi sağlayacaktır. Öğle molalarında ofisin dışında yemek yemeye çalışın. Hayalinizdeki tatile çıkın. Gözlerinizi kapatın ve 10 dakika kendinizi gitmeyi istediğiniz yerde hayal edin. Hayal kurmak için hala para harcamıyoruz. Gelirinize uygun bir hayat tarzı benimseyin”

“AİLE DESTEĞİ ÖNEMLİ”

Son olarak sosyal desteğin, mükemmel bir koruma kalkanı görevi gördüğünü sözlerine ekleyen Uzm. Psk. Danş. Şenol Baygül, stres döneminde aileden destek alınması gerektiğini vurgulayarak, “Aileniz ve arkadaşlarınızla yaşadığınız durumu paylaşmanız ve onlarla fiziksel temas kurmanız sizi daha iyi hissettirir. Kendinizle ilgili olumlu yargıları güçlendirmek, iyi yönlerinize ve başarılarınıza odaklanmak önemlidir. “Bu durumla başa çıkabilirim”, “Elimden gelenin en iyisini yapacağım” şeklinde kendinize destek olabilirsiniz. İçinde bulunduğunuz ekonomik olanakları aile bireyleriyle uygun şekilde paylaşın ve birbirinize destek olun.  Ailecek gelir gider tespiti yapın. Gelirinizi arttırabilecek faaliyetler var mı gözden geçirin. Çift mesai gibi değil de evde yapılabilecek ya da hobi olan bir faaliyeti gelire çevirme gibi. Harcamalarınızı azaltın, sadece ihtiyaçları alın. Sizin için gerçekten kıymetli olduğunu düşündüğünüz şeylerin listesini yapın ve bunları yapmaya daha fazla zaman ayırın” diye konuştu. FATMA ARSLAN / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER