Artık herkes şunu biliyor Türkiye’de kadın olmak zor, kadın olarak ölmek kolay. Her gün onlarca kadın öldürülürken, biz iki paylaşım yapıp konuyu unutuyoruz. Daha sonra başka kadın, sonra bir başkası… Bu böyle silsile şeklinde devam ediyor. Oturup size sayfalarca kadın olmanın zorluklarını anlatmayacağım. Anlatsam da bir şey değişmeyecek zaten. Yine aynı tas, aynı hamam devam edecek. Erkekleri suçlayacak halimde, kelimelerimde kalmadı.

Size geçtiğimiz gün duyduğum ve üzülmekten başka bir şey yapamadığım bir olayı aktaracağım.  Yeni eve taşındığımda çok tatlı bir kızla tanıştım. Kız okulu yeni bitirmiş, işe başlamış. Yani kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan bir kadın. Taşındıktan sonra muhabbet sırasında bana üniversite okuduğu yıllarda bir arkadaşı tarafından tecavüze uğradığını anlattı. Anlatırken resmen o anı yeniden yaşadı. (Çok mutsuz ve bıkmış göründüğü için ısrarla neyin var dediğim için anlattı.) Bugüne kadar bu tarz bir olayla hiç karşılaşmadım yani bu durumu yaşayan biri nasıl teselli edilir hiç bilmediğim için hiçbir şey söyleyemedim. Zaten sözcüklerde çıkmıyordu ağzımdan. Bir tek ‘Şikayetçi olsaydın’ dedim. Verdiği cevap beni bir kez daha yıktı. Kızın ağzından şu sözler döküldü: “Şikayetçi olsam ne olacak? Ailem, arkadaşlarım duyacak. Adamı içeri alacaklar. Bir gün sonra adam elini, kolunu sallaya sallaya çıkacak. Ben ise toplumda tecavüze uğrayan kadın olarak mimleneceğim. Ailemin yüzüne nasıl bakacağım? Kızım Türkiye’de tecavüze uğrasan ondan bile karşı tarafı değil seni suçlarlar. O kişi ceza çekmeyeceği gibi, benimde intiharıma sebep olacak. Çünkü bizim toplumumuz kadına yüklenmeyi sever” dedi ve ağlamaya başladı. Hadi gel de bu kıza teselli cümlesi bul da teselli et. Kuramazsınız söylediği her kelime çok doğru. En acısı da haklı olması. Çünkü bunun gibi onlarca örnek gördük. Kız tecavüze uğruyor verilen cevap “Zorlama yok, bağırmamış, orada o saatte, onunla ne işi varmış?’ oluyor. Bu tarz şeyler duymaya dayanamayan kızlarımız maalesef çözümü intiharda buluyor. Oysaki hiçbir suçu yok.

Toplumun kadına yüklediği şeye bakar mısınız? Tecavüze uğrarsan bile SUS diyorlar. Biri çıkar ‘Şiddet tolere edilebilir’ diyor. Diğeri çıkıp ’12 yaşındaki kızla evlenilebilir’ diyor. Tabi onların çocukları bunlara maruz kalmaz. Çünkü onların çocukları dokunulmaz. Onların çocuklarının başına böyle bir şey gelse dünyayı yıkarlar. Aman onlara bir şey olmasın. Biz tecavüze uğrar sessiz kalırız, şiddette uğrar tolere ederiz, çocuk gelin, anne olur susarız. Ha şunu anlamayın onların çocukları uğrasın demiyorum ancak Türkiye’deki her çocuğa kendi çocukları gibi baksalar ne bu talihsiz açıklamalar olur ne de bir kadın tecavüze uğradığında sessiz kalır.

Geceler boyunca bu sözler uyutmadı beni. Bu yazıyı yazarken bile kelimeler yaşanan acıyı kifayetsiz bırakıyor. O kız belki evlenmekten korkacak. Hiç suçu olmamasına rağmen ailesinin yüzüne bakamayacak. Derdini içinde büyütecek. Nasıl vicdanınız el veriyor varsa eğer. İstanbul Sözleşmesi, kadınların güçlü olması, toplumun çağdaşlaşması sizi neden korkutuyor? Bu ülkeyi birlikte kurmadık mı? Neden bu korku biri açıklasın. Siz çözüm bulamadıkça biz ölmeye devam edeceğiz. Biz öldükçe siz eksik ve geri kalacaksınız.

Yaratığınız korku ortamıyla sessiz kalıyor gibi görünebiliriz. Sadece sosyal medya ile tepki gösterdiğimizi sanmayın. Günü geldiğinde bizi öldürenlere de, tecavüz edenlere de, buna sessiz kalanlara da hesap soracağız. Unutmayın ki binlerce masumun eli yakanızda olacak…