CHP Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Semih Esen, projelerini Antalya Gündem’e anlattı. Seçim kazanmak ile bir sıkıntının olmadığını belirten Esen, “Tek kaygım partimizin Konyaaltı’ndaki oylarımızı arttırmak” dedi

 

C.Ç. “Antalya’nın en yüksek oy alınan yerine geldiniz bu sizi tedirgin ediyor mu?”

S.E. “Bu beni çok ürkütmüyor aksine, burada oyları biraz daha yükseltip, en yüksek oyu alan belediye başkanı imkanı sağlıyor. Artıyla başladım. Bir kaygım var. Antalya’da en yüksek oy almış belediye başkanın yerine geldim. Bunu acaba nasıl artırabilirim, kaygım var.”

C.Ç. “Genel seçimlerde Konyaaltı’nda ciddi bir oy kaybı var. Bu sizi tedirgin ediyor mu?”

S.E. “O aslında kayıp değil. Genel seçimlerde en güçlü iki parti arasında oy dağılımı oluyor. HDP’ye bakın belediye seçimlerde yüzde 1 oy almış. HDP’liler ‘bizim partimizin adayının seçilme ihtimali yok. O zaman bize en yakın partiye oy verelim’ diye düşünüyorlar. Oyların geçişleri buna neden. Yerel seçimlerde hemen hemen her yerde aynı sistem vardır. Bunu bütün partiler için söylüyorum. Örnek veriyorum. Partinin oyu yüzde 40 eğer o partinin belediyeyi kazanma ihtimali varsa, bakıyorsunuz belediye başkanın aldığı oy yüzde 50. O yüzde 10 genel seçimde oy vermeyen ancak belediye seçiminde kendine yakın bulduğu kişiye oy verme ve geçme eğilimini gösterir. O belediye seçiminde o belediye seçiminde CHP’ye oy veren fakat milletvekili seçimlerinde oy vermeyenleri CHP’de kemikleştirmek. Bunu yaparsak bu benim için başarı olur.”

 

C.Ç. “Muhittin Böcek’in döneminden sonra halk yeniliğe nasıl bakıyor? Nasıl hissediyorsunuz?”

S.E. “Bütün değişimler kendi içinde biraz tedirginlikler getirir. Bu tedirginlik sadece soyuttur. Ben sahaya indiğimden beridir görüyorum ki, memnunlar. Bu değişim olumlu etkileyecektir.”

C.Ç. “Büyükşehir nasıl gidiyor?”

S.E. “Antalya’da yine Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde en çok oyu Muhittin Başkan alacaktır. Çok iyi bir oy alacağına inanıyorum. Sahada iyi bir algı var. Muhittin Başkana karşı sempati, eğilim var. Ben yüksek bir oy alacağını düşünüyorum.”

C.Ç. “Belediyede bir söylenti var. Sizin adınıza ‘Böcek, temizliği yapacağım’ diye. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?”

S.E. “Bu söylentinin oluşturacağı havadan kim faydalanacaksa onların tarafından çıkartılıyor. Böyle bir şey mümkün mü? Konyaaltı Belediyesi bir devlet kurumu. Bu akılla açıklanabilir bir şey değil. Tamamen asılsız bir dedikodu. O anlamda çalışanlar rahat olsun. Bir tek Konyaaltı değil, Büyükşehir Belediyesi’nde çalışanları da rahat olsunlar. Büyükşehir çalışanları da CHP kazandığında hiç birisi işinden olamayacak. Genel başkanımızın bu konuda kesin talimatı var. Ak Parti’den aldığımız belediyelerde hiçbir işçiyi işinden etmeyeceğiz. Onlarda rahat olsunlar. Bırakın Konyaaltı Belediyesi’ni hiçbir belediyede çalışanlar işinden olmayacak. Bu asılsız saçma, sapan bir dedikodu.”

C.Ç. “Meclis üyelerinde nasıl bir çalışma yapacaksınız?”

S.E. “Meclis üyelikleri için ilk ilçe başkanlığına aday adaylığı için gelenlere, belediye başkanına bir kontenjan tanınır, o kontenjan haricinde kim gelirse onunla çalışırım. O sözümün arkasındayım. Fermuar modeline uyacağız. Tek sıraların tamamı, genel merkez kontenjanı, 4’den başlayarak çift sıralar temayül yoklamaları. İYİ Parti’nin meclis üyeliği talebi olacaktır. Biz burada her halükarda güçlü bir meclis çıkaracağız. Kötü bir meclisle çıkma ihtimalimiz yok.”

C.Ç. “Ak Parti’nin adayını çıkarmamasına nasıl bakıyorsunuz?”

S.E “Neden çıkarmadıklarını bilmiyorum. Şu anda tek başıma çalışıyorum. Biraz geç kaldılar ancak kendileri bilir. Şu anda tam startı verdik. Muhittin başkan ve diğer başkanlarla bir araya gelmemizi il başkanımız ayarlayacak. Bütün adaylar şu anda çalışıyor.”

C.Ç. “Proje çalışmaları nasıl gidiyor?”

S.E “Proje hazırlıkları çok iyi gidiyor. İl başkanlığı start verdikten sonra bende proje tanıtım toplantısı yapacağım. 20 civarı projem var. Birkaç tanesi vizyon projesi olacak. Birkaç projemiz var eğer onları yapabilirsek, Türkiye’deki bütün belediyelere örnek olacak.”

C.Ç. “Konyaaltı imarı labirent gibi duruyor diye konuşmalar var. Bunlarla ilgili çalışma yapacak mısınız?”

S.E. “Mevcut yollarda yenileme veya iyileştirme gerekirse, yaparız. Ancak etrafındaki mülkiyet durumu müsait değilse, ona bir şey yapamayız.”

C.Ç. “Mülkiyet problemi olan arsalar var. Siz onlar için bir şeyler yapacak mısınız?”

S.E. “Bu arsalar gibi hiç el atılmayan arsalar var. Bunlar kent meydanına yakışan şeyler değil. Ancak bir taraftan da hukuki engeller var. Çok fazla hissedarın olmasından dolayı orada yapacağınız her işlem bir el atma sayılıyor. Dolayısıyla el atma sayılmayan ancak orayı da düzenleyecek şeyler aklımızda var. Bu formülü geldiğimizde uygulayacağız. Oralar gelişi güzel bırakılmayacak. Çirkin görüntüye neden oluyor.”

C.Ç. “Son zamanlarda hayalet dediğimiz seçmenler çıkıyor. Bununla ilgili tespitiniz oldu mu?”

S.E. “Konyaaltı’nda yaptığımız şey son derece sağlıklı bir seçmen taraması. Burada kesinlikle böyle bir şey olma şansı yok.  Olursa da anında tespit ederiz. Bizim burada yaptığımız tespitlerde daha çok bir önceki seçimde seçmen olduğu halde kütükte adı olmayan kayıtları silinenler var. Bunların tamamına ulaştık ve söyledik. Bir dairede 100 seçmen gibi şeyler burada öyle şeyler yok. Öyle bir şey yok.  Seçmen taşıma şeyleri yapılmış. Burada öyle bir şey yapıldığını sanmıyorum. Çünkü Konyaaltı’nda seçmen sayısı 6 ayda 9 bin artmış. Konyaaltı’na gelen yıllık göç ortalama 15 bin. Şu anda 122 bin seçmen var.”

C.Ç. “Daha önce il başkanlığı yapmış olmanızın avantajını görüyor musunuz?”

S.E. “Bunun çok avantajımız var. İl başkanlığının bir diğer avantajı ise seçim organizasyonu konusunda çok faydası var. Siyasetin tabanla buluşması anlamında da avantajları oluyor. Ben 20 ay il başkanlığı yaptım. 20 ay boyunca kaç kişi ile bir araya geldiğimi hatırlamıyorum. O kadar fazla insanla bir araya geldim ki. Hepsi de farklı kültürlerden insanlardı. Artık bir yere girdiğim zaman bir insanla ‘Nasıl iletişim kurarım’ ı geçtim. Onun sırrını çözdüm.”

C.Ç. “Yaptığınız ziyaretlerde seçmenlerin en çok talebi ne oluyor?”

S.E. “Genellikle toplumsal istekler oluyor. Kent, park, sokaklarla ilgili istekler çok fazla. Bunun yanı sıra genel siyaseti ilgilendiren talepler oluyor. Halkın genel merkeze bildirmek istedikleri çok şey oluyor. Bunun yanı sıra tavsiyelerde bulunanlar çok fazla. Ben dekoratif bir çalışma yaptım ve enteresan şeyler çıktı. Konyaaltı’nda yaşayanların yüzde 19’u 0-14 yaş, yüzde 23’ü 15-29 arası, yüzde 18’i 30-39, yüzde 17’si 40-49, yüzde 12’si 50 ile 59 arasında bir profil var. Geriye kalıyor 68 yaş üzeri buda yüzde 12’i. 5 bin 532 yabancı uyruklu seçmen var. Bunlar seçmen hakkını kazanmış kişiler.”

C.Ç. “Kent Meydanı ile ilgili düzenleme yapacak mısınız? Buraya yönelik çok eleştiri var”

S.E. “Kent Meydanı ile ilgili bir sözleşme var ve o sözleşmenin de tarafları var. Taraflarından biri de belediye, ancak bir sözleşme varsa o sözleşme sukuta erene kadar bir düzenleme yapılmaz. Bana da farklı istekler geliyor. Ancak o sözleşme tarihi bitene kadar oraya kadar bir çalışmada bulunamayız. Konyaaltı çok değerli bir yer. Bundan başka bir tane daha yok. Benim bundan sonra yapılaşma ile ilgili yapacağım çalışmalar, bundan sonrasına ilişkin.”

C.Ç. “Konyaaltı’nda hastane ihtiyacının olduğu konuşuluyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?”
S.E. “Sağlık Bakanlığı’nın yürüyen hastane çalışması var. Bu konu hakkında çok bilgim yok. Ancak duyumlarıma göre Sağlık Bakanlığı, Konyaaltı’na hastane yapacak diye duydum. Buraya hastane açıldı. Buraya bakanlık bir hastane yapacaksa ve yetecekse bizim tekrar bir hastane yapmamıza gerek yok. Ezbere hastane açacağız, şunu yapacağız diyemeyiz. Daha çok ihtiyaca göre çalışma yapmak daha mantıklı.”

C.Ç. “Muhittin Başkanın yaptığı fuarlar, festivaller projeler devam edecek mi?”

S.E. “Hepsi devam edecek. Özellikle yağlı güreşlerde güzel takım var. Bu takımın devam etmesi için bende elimden geldiği kadar çalışacağım. Kitap fuarı devam edecek. O zaten bizi aştı. Kitap fuarı artık Antalya’nın malı.”

C.Ç. “Konyaaltı’nda en büyük eksiklik nedir sizce?”

S.E. “Eksiklik demeyelim ancak önem çok önemli. Bizim önem sıramızda güzellikleri korumak var. Konyaaltı muhakkak korunmak zorunda. Konyaaltı her hangi boş bir arazi değil. Coğrafi güzellileri çok fazla. Bunların korunması çok önemli. Bunlar eksik değil ancak önem konusunda birinci sırada. Burası yapılaştığında asla ve asla insanlar ‘ Burası eskiden ne güzeldi?’ dememeli. Burası ne güzel kentleşti demeliler. Konyaaltı bunu kaybetmedi. Muhittin başkanda o konuda çok başarılıydı. Kötü bir kentleşme yok. Öyle olduğu içinde buraya göç çok fazla. Muhittin başkanın da buna katkısı çok.”

CEM ÇON- YAPRAK ÖZER / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL