Büyükşehir Meclisi’nde, Antalya’nın eski semtlerinden biri olan, Şarampol ile Güllük Caddesi arasındaki Muratpaşa Üçgen Mahallesi’nin bir parselinde imar düzenlemesi yapıldı. Söz konusu parsel, yıkılan Şarampol Polis Merkezi’nin bulunduğu arsayı kapsıyor. Üçgen Parkı’nı komşu bu parsel imar planında, “Resmi Kurum Alanı” olarak geçiyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edilen parselde Müftülük Hizmet Binası ve onun içinde cami planlanıyor.

Söz konusu planlama daha önce Muratpaşa Belediye Meclisi’nde görüşüldü. Müftüğün cami ve hizmet binasının yanı sıra lojmanda yapılması istemi uygun görülmedi. Lojmanında ilavesi halinde, imar kanunu uyarınca yoldan, yan parsellerden yapılması gereken 5 metrelik çekmeler olmayacağı, yola sıfır bir bina kütlesi oturacağı, bununda semtin imar bütünlüğüne zarar vereceği vurgulandı. Lojmansız olarak hizmet binası ve cami projesi ilçe belediye meclisinden geçip Büyükşehir’e geldi.

Büyükşehir Meclisi’nde plan onaylandı. Başka maddelere geçildi. Daha sonra nereden, nasıl bir mesaj geldiyse, oturumu yöneten Başkan Vekili Mesut Kocagöz, “Müftüğü kırmayalım, plana lojmanda ilave edelim” dedi. Meclisten geçen bir gündem maddesini yeniden düzenlemeye kalkıştı. Ak Parti grubu bunun olması taraftarıydı.

Başta CHP olmak üzere İYİ Parti ve MHP gibi diğer parti gruplarının kafaları karıştı. Herhalde, “Yapılan işlem kurallara aykırı olur” deseler, “Camiye karşı çıkıyorlar” görüntüsü olur diye çekindiler. İyi ki belediye bürokratları durumu anlattı da imar kanunu, yönetmelikleri çiğnenmedi.

Bu olayda şunu gördük. Deneyimli birkaç meclis üyesi meclise gelmezse, imar hukukuna, yönetmeliklere aykırı işlemler yapılacak. Çünkü uyaracak kimse yok. Birde talep, Diyanet’ten gelirse, fazla irdelenmeden istenilene uyuluyor. Geçmişte Askeriyeden gelen talepler karşısında böyle olurdu. Ama ikisi de doğru değildi.

Belediye meclislerinde, hepimizin geleceğine yönelik kararlar alan meclis üyelerinin yaşadıkları kenti ne kadar tanıdıkları da büyük bir soru işareti. İşte bunun son örneği yukarıda dile getirdiğimiz Müftülük Hizmet Binası ve Cami projesisi kabul edildikten sonra, Ak Parti Grup Sözcüsü Bahattin Bayraktar’ın gururlu bir hava ile, “Üçgen’de 2 kilise vardı. Şimdi camimiz oldu” demesi.

Önce dil sürçmesi sandık. Bahattin Bayraktar’ın arkadaşlarının ya da muhalefet partili üyelerin düzeltmesini bekledik. Önceki oturumda 15 Temmuz için anma yerine yanlışlıkla kutlama yapılacağını söylediği için uyarılmıştı.

Benzer tavrı bekledik. Meclis üyelerinin Bayraktar’a, “Üçgen’de hiç kilise yok. Orada 2 mescit var. Diliniz sürçtü galiba” diyeceklerini düşündük. Ama galiba onlarında Üçgen Mahallesi’nin yerinden, durumundan yeteri kadar bilgileri yoktu. Hiç sesleri çıkmadı. Burada adı geçen mahalle, kentin ortasındaki eski bir semt. Ama Bahattin Bayraktar dahil meclis üyeleri tanımıyorlar.

Kimbilir Üçgen’in bir kısmında Girit göçmenlerinin yaşamalarından dolayı mı böyle bir algı oluştu. Ama mübadele ile Antalya’ya gelen Girit göçmenlerinin Müslüman Türkler olduklarını da bilmeleri gerekmez mi? Ama bilmiyorlarmış. Anlaşılan, Üçgen Mahallesi sakinlerinin, kenti yöneten meclis üyelerine kendilerini anlatmaları,”Biz müslümanız” demeleri gerekecek.