YAPRAK ÖZER / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER

Pandemi dönemiyle ortaya çıkan üretim sıkıntısı ile ilgili herkes sorunu biliyor ancak kimse çözüm bulamıyor. Geçtiğimiz yıla oranla gıda fiyatları yüzde 27,6 artarken, halkın enflasyon yükü ağırlaşıyor. Genel Başkan Mehmet Balık, “Bu süreçte üretimin önemini hem halk hem de hükümet anladı. Ancak hükümet kaynaklarını betona yatırdığı için şu anda üretime yönelemiyor” dedi

Dünyayı etkisi altına alan korona virüs, üretimin önemini gözler önüne serdi. Pandemiden önce tarım alanlarını betonlaştıran hükümet bu süreçte üretimin önemini anladı. Son yıllarda Trakya Bölgesi büyüklüğündeki tarım arazileri yok olurken, birçok çiftçi ise girdi maliyetlerinden dolayı üretimi terk etti. Hal böyle olunca hükümet ithalata başvurmuştu. Pandemi sürecinde eve kapanmak zorunda olan vatandaşlar gıdaya hücum ederken, yetkililer tarıma dikkat çekti. Ancak hükümet bu dönemde bile ithalattı bırakmadı. Vatandaş gıdaya yönelince gıda fiyatları da arttı. Geçtiğimiz yıla oranla gıda fiyatları yüzde 27,6 artarken, halk enflasyonun altında ezilmeye devam ediyor. Konuya ilişkin konuşan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, “Halkın enflasyonu tırmanıyor. Yoksulların aile bütçesinin yüzde 30,7’sini ayırmak zorunda kaldığı gıda harcamaları temmuzda bir önceki aya göre yüzde 2,1 oranında arttı. Birleşik-Kamu-İş’in, en çok tüketilen 77 gıda maddesini esas alınarak yaptığı çalışmaya göre gıda harcamalarında yılın ilk yedi ayındaki ortalama artış yüzde 14,7 oldu. Gıda fiyatlarında son bir yıllık artış da yüzde 27,6 olarak gerçekleşti. Yoksullar zorunlu gıda fiyatlarındaki artışın bütçeleri üzerindeki olumsuz etkisini giyim, sağlık, ev eşyası, konut, eğlence ve kültür gibi harcamalarını kısarak dengelemeye çalıştılar. Türkiye’nin en yoksul yüzde 20’lik kesimin aile bütçesinin yüzde 30,7’sini ayırmak zorunda bulunduğu gıda fiyatlarındaki artış eğilimi temmuz ayında da devam etti. Gıda harcamaları temmuzda bir önceki aya göre yüzde 2,1 oranında artarken, yılın ilk yedi aylık dönemindeki fiyat artışı da yüzde 14,7’yi buldu” ifadelerine yer verdi.

GIDA GİDERLERİ

Türkiye’deki aileler gıda için harcadıkları her 100 liranın 17,9 lirasını pirinç, ekmek, bulgur, buğday unu, makarna ve şehriye gibi ürünlere harcıyor diyen Başkan Mehmet Balık, “Diğer ülkelere göre miktar olarak çok az tüketilmesine rağmen, dünyanın belki de en yüksek fiyatlarının geçerli olması nedeniyle et ve balık için yapılan harcamalar ise gıda harcamalarının yüzde 22,4’ünü oluşturuyor. Süt, peynir, tereyağı ve diğer süt ürünleri ile yumurtanın gıda harcamaları içerisindeki payı ise yüzde 13,4’ü buluyor. Türkiye’de gıda için harcanan her 100 liranın 5,5 lirası tereyağı dışındaki yağlara,10,8 lirası meyveye, 15,1 lirası sebzeye, 6,1 lirası şeker, reçel, bal gibi gıda ürünlerine, 3,1 lirası çay ve kahveye, 3,6 lirası alkolsüz içeceklere, 2,2 lirası ise diğer gıda maddelerine ayrılıyor” şeklinde konuştu.

ARTIŞA DİKKAT ÇEKTİ

Fiyat artışlarına dikkat çeken Genel Başkan Mehmet Balık, “Gıda harcamalarında yıllık olarak ise (Temmuz 2019’a göre) yüzde 27,6 oranında artış kaydedildi. Son bir yılda ekmek, un, bulgur, makarna fiyatlarında yüzde 8,9, et-balık fiyatlarında 19,3, süt ve süt ürünleri ile yumurta fiyatlarında yüzde 18,4 oranında artış yaşandı.  Bir yıl öncesine göre katı ve sıvı yağ fiyatları yüzde 20,9 oranında arttı. Meyve fiyatları yüzde 71,9 oranında, sebze fiyatları ise yüzde 51,2 oranında artış gösterdi.  Bakliyat fiyatları son bir yılda yüzde 20,9, diğer gıda fiyatları ise yüzde 10,9 oranında zamlandı” şeklinde konuştu.