Her geçen gün artan girdi maliyetleri ve ithalat Türkiye’de bulunan çiftçilerini tarımdan uzaklaştırıyor. Tarım arazileri boş kalırken, üreticiler ise maliyetlerle başa çıkmadığı için tarımı bırakmak zorunda kalıyor. Yapılan araştırmaya göre sadece Antalya’da 700 bin çiftçinin üretimi bıraktı

Kendi kendine yeten ve birçok ülkeye ihracat yapan Türkiye’de tarımın son hali içler acısı. Yapılan yanlış politikalar Türkiye’nin dışa bağımlı olmasını sağlarken, ithalatlar ise üretimi bitirme noktasına getirdi. Her geçen gün artan girdi maliyetleri ve ithalat Türkiye’de bulunan çiftçilerin de tarımdan uzaklaşmasını sağladı. Tarım arazileri boş kalırken, üreticiler ise maliyetlerle başa çıkmadığı için tarımı bıraktı. Son yapılan araştırmaya göre tarım alanları 41.9 milyon hektardan, 37.9 milyon hektara kadar geriledi. Girdi maliyetleri, zamlar, aracılar derken maliyetlerle başa çıkamayan üretici, ayakta durmakta güçlü çekiyor. Son verilere göre sadece Antalya’da 700 bin çiftçinin üretimi bıraktı. Yaşanan ekonomik krizden dolayı hala ayakta durmak için direnen üreticiler ise bankalarla mücadele içerisinde. Antalya’da bulunan tarım üreticileri 4 milyar 254 milyon 141 bin lira kredi çekerek bankalara borçlandı. Çiftçilerin en büyük sorunu mazot ve gübre fiyatları. Çiftçi mazot, gübre, ilaç gibi girdilerdeki yüksek fiyattan şikayet ederken, bu yıl elektrik zamları üretimi tehdit eder boyuta ulaştı. Sulamada kullandığı elektriği geçen yıla göre yüzde 100’ün üzerinde zamlı ödeyen çiftçi, bu fiyatlarla sulu tarım yapılamayacağını dile getiriyor. Türkiye bu yılın ilk 8 aylık döneminde 4 milyon 825 bin ton ekmeklik ve 632 bin ton makarnalık olmak üzere toplamda 5 milyon 457 bin ton buğday ithal etti. Geçen yıl aynı dönemde toplamda 3 milyon 610 bin ton buğday ithalatı yapılmıştı. Buğday ve arpa üreticisi maliyeti karşılayamadığı için üretimden çekilince 1.7 milyon hektar arazi boş kaldı. 2018’de ise, ekonomi yüzde 2.6 büyürken, tarımdaki büyüme yüzde 1.3’te kaldı. Tarım sektörünün 2010’da yüzde 23.3 olan istihdamdaki payı 2018’de yüzde 17.3’e geriledi. Hem üretim alanlarının daralması, hem çiftçi sayısındaki düşüş tarımda bir üretim sorunu olduğunu açıkça gösteriyor. Girdi maliyetleri her geçen gün artarken, üretici ise kendi imkanlarıyla ucuz tarım yapmak için çabalıyor.

İHRACAT SIKINTIDA

Tarımda günübirlik politikaların artık son bulması gerektiğini söyleyen Antalya Toptancı Hal Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Nevzat Akcan, 5 yıl sonra Türkiye’nin ihracat yaptığı pazarları kaybedeceğini söyledi. Tarımın battığını söyleyen Başkan Nevzat Akcan, “İhracat şu anda çok sıkıntıda. Geçen yıl ihracatımızı iyi kötü yapıyorduk. Ancak şu anda oda yok. Bizim ihracat sezonumuz 11. ayda başlar. Bu biz ihracattı yapamazsak, ülke olarak çok sıkıntıya gireriz. Biz domates, biber, salatalık gibi ürünleri ihraç ediyorduk. Bu yıl çok az ürün ihraç ettik. Rusya ile yaşanan uçak krizinden sonra bir türlü düzelemedik. Hükümet ihracat olunca sebzenin fiyatı yükseliyor diye ihracatta sıcak bakmıyor. Devlet ihracatta izin vermiyor. Bu da büyük bir sıkıntı” dedi.

SORUN SİYASET

Üreticinin her geçen gün kötüye gittiğini belirten Antalya Toptancı Hal Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Nevzat Akcan, üretimde asıl sorunun siyaset olduğunu ileri sürdü. Akcan, “Bu sezonu kötü kapattık. Şimdi yeni sezon mallarımız gelmeye başladı. Çiftçi şu anda perişan halde. Üretici zarar ediyor. Gıda fiyatları biraz artınca herkes üreticiye yükleniyor. Ancak kimse girdi maliyetlerini hesaplamıyor. Girdi fiyatlarını hesaplamayanlar popülist siyaset yapıyor. Aslında herkes her şeyi biliyor. Ancak göz arda ediyorlar. Bütün siyasetçiler günlük siyaset yapıyor. Bu günlük siyasetten dolayı bu sektör çok büyük zarar ediyor. Yıl bazında baktığınızda ortalama olarak kötü bir sezon geçirmedik. Bu yıl içinde dönem dönem kötü ve iyi zamanlar geçirdik. Her şeye rağmen yine de sezon fena değildi. Bu yıl ürün sıkıntısı vardı. Girdi fiyatlarından dolayı üretici ürün yetiştiremedi. Hal böyle olunca da sıkıntılar baş gösterdi. Bende çiftçiyim. Çiftçiye verilen destek yetersiz. Öyle aman aman bir destek yok. Mutlaka destek veriliyordur. Ancak biz çiftçi bunu görmüyoruz. Verilen rakamlar komik rakamlar. Ben kötümser olmak istemiyorum. Ancak bu senaryo böyle giderse bu günlerden daha kötü günler yaşarız” ifadelerine yer verdi.  YAPRAK ÖZER / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER