Dünya Ekonomik Forumu, 2018 cinsiyet eşitliği raporunu yayınladı. Ülkelerin cinsiyet eşitliğine göre hazırlanan raporda, Türkiye 149 ülke arasından 131’inci oldu. Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği İl Başkanı Dağlı, “Bu savaşta erkek, kadını yalnız bırakmamalı” dedi

Dünya Ekonomik Forumu, 2018 cinsiyet eşitliği raporunu yayınladı. Dünya genelinde 149 ülkenin baz alındığı raporda listenin ilk sıralarında İzlanda, Norveç ve İsveç bulunurken, Türkiye listenin sonlarında yer alarak 131’inci oldu. Cinsiyet eşitliği listesi hazırlanırken, kadınların ekonomiye katılımı, fırsat eşitliği, eğitim imkanları, sağlık ve kadının siyasi güçlendirilmesi gibi kriterlere bakıldı. Rapora göre, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olabilmesi için 108 yıl, erkeklerle eşit ücret imkanına ulaşabilmek içinse 202 yıl beklemesi gerekiyor. Kadının ekonomik hayata katılımında Türkiye 149 ülke arasından 131. sırada yer alırken, siyasete katılımda 113, eğitime erişimde 106, sağlığa erişimde ise 67. sırada yer buldu. Ayrıca raporda, iş hayatında ve eğitimde olmayan kadınların oranı yüzde 33.7 olarak bildirildi. Kadın ve erkek arasındaki eşitsizliğin dünya üzerinde genel bir sorun olduğunu söyleyen Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği Antalya Şube Başkanı İclal Dağlı, siyasette, eğitim ve ekonomide yani toplumun tüm organlarında kadının ikinci plana atıldığını belirterek, kadınların verdiği eşitlik mücadelesinde erkeklerinde büyük rol oynadığını dile getirdi.

“ADALET SORGULANMALI”

Türkiye’nin erkek egemen bir toplumdan oluştuğunu vurgulayan Başkan Dağlı, kadınların bastırıldığının altını çizdi. Dağlı, “Kadın ve erkek arasında biyolojik bir değişiklik olabilir. Fakat bunu eşitsizlik olarak değil farklılık olarak görmek lazım. Eşitsizlik toplumsal bir kavramdır. Fakat bizler erkek egemen bir toplumda yaşıyoruz. Kimse bunu değiştirmeye çalışmıyor. Aslında kadın ve erkek birbirini bütünleştiren varlıklardır. İkisi bir arada olduğu zaman bir güç oluşur. Ama nedense bu durum kabul edilmiyor. Bunun en büyük örneği de erkeklerin kadınlar üzerinde kurdukları baskılar. Kadınlar hayatın her anında bu baskılarla karşılaşıyor. Dolayısıyla tüm dünyada kadınlara yapılanlar, adaletinde sorgulanması gerektiğini düşündürüyor. Kadınlar özellikle son yıllarda bunun için çaba gösteriyor. Ama bazı düşünce ve değişiklikleri uygulayabilmek zaman alıyor. Belki zaman içinde gelişme olur. Fakat bu kadının tek başına yapabileceği bir durum değil. Erkeklerin kadınları desteklemesi, bu baskılardan arındırması şart. Erkekler, kadınların tek başına savaşmasına izin vermemeli” şeklinde konuştu. FATMA ARSLAN / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER