Yeni şehirlerde bulunulacağı farz edilen kimlikler aslında
birikmiş hüzünlerin yansımasıdır. Kim, yolculuklara çıkarken geride kendisini
bırakır ki? Kaçıp kurtulma yanılgısı, varılan şehirde buzlu bir su gibi çarpar
kaçanın yüzüne.
Şehirden yağmurlu bir akşam çıktım. Terminalin duvarlarında, gidenlerin aniden
bastıran özlemi asılıydı. Kendimi omuzlayıp, süklüm püklüm bindirdim. Nereye
gittiğini, gittiği yere vardıktan sonra öğrendiğim otobüse…
İçim gibi karanlık, kasvetli bir şehir kollarını açtı bana. Ne aradığımı
bilmeden dolaştım, dar sokakların asker gibi dizilmiş apartmanlarına yakın
yerlerde.
Kaçıncı sınıf olduğunu bilmediğim ama sınıfta kalmış bir otele yerleştim.
Kâbusları bertaraf eden kılıfı eprimiş sert yastığa başımı koyduğumda terk
edilme korkum depreşti. Hesaplaşmalarım başlamak üzere. Yabancısı olduğum bu
şehirde bana tanıdık gelebilecek hiçbir anım yok. Hiçbir yüz bana kaçışımın
yersiz olduğunu hatırlatamaz…
…
Gönül üzgünlüğüdür, hüznün bir tanımı da. Severken takılırsın çengel iğnelerle
acının kenarına.
Kaç zaman oldu, ağız dolusu gülemeyeli? Gülüyorum sanırken hüzün dalgasına
yüzdüğümü bir ben biliyorum.
…
Bilmezler ki, hüzünlü olur kimi gülüşler, ne kadar da gülünse, yine de fark
edersin ki o gülüşün içinde kıymık gibi ince bir sızı hüzün vardır. Gözlerin
güler ama göz bebeklerin ağlamamak için dudaklarını büzen bir çocuktur. O
çocuğa “bak ağlarsan fena yaparım” diye annesi tarafından gizli bir tehdit
savrulmuştur. Dudaklar büzülür ama alınan şifreli mesajla gözyaşı akmaz.
Gülüşlerde hüzün vardır. En komik olayları dinlediğinde, kahkahadan gözlerinden
gelen yaş aslında biraz ağlayamamanın ifadesidir. Bunu bir tek sen bilirsin. Ama
anlatamazsın.
Yapmacık değildir gülmen ama bir hüzün dalgası vardır derinlerde. Okyanus
derinlerinde ki su akıntıları gibidir bu, ancak derinlere dalan balık adamlar
ya da derin sularda yüzen balıklar bilir bu farklı akıntıların vücuttaki
sıcaklığını ya da soğukluğunu. Bir insanın derinlerine inmesini bilmiyorsan
anlayamazsın bu derinlik mevzusunu.
Göründüğü gibi değildir hiçbir şey ve yaşananlar. İçlerinde kim bilir kaç hayat
barındırır bir hayat sandığımız o yalın karmaşıklıklar.
…
Neresi olduğunu bilmediğim şehrin sokaklarında yalnızlığımı bırakarak
döneceğimi sandım. Şehrime döndüğümde pervasızca kırdığın gönlüm avutulmamış
çocuklar gibi hala boğuk boğuk hıçkırıyordu.