Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet Araştırma Merkezi (KATCAM) ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ kapsamında ‘Şiddete hayır’ konulu bir panel düzenledi

AÜ KATCAM, ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ dolayısıyla ‘Şiddete Hayır’ konulu farkındalık söyleşisi düzenledi. Kadınların şiddetle nasıl mücadele edilmesi gerektiğinin anlatıldığı panele, Prof. Dr. Gözde Yirmibeşoğlu, Antalya Barosu Av. Esra Özdemir, KADEM Av. Neslihan Yalçın, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nden Psikolog Emine Anadol konuşmacı olarak katıldı. Panelin yöneticiliğini üstelenen Prof. Dr. Gözde Yirmibeşoğlu, konuşmasına 2018 yılının Ekim ayına kadar 374 kadının şiddet nedeniyle öldüğünü belirterek başladı. Yirmibeşoğlu, “Kadın kadına bu sorunun üstesinden gelmek çok zor. İşin içinde mutlaka erkeklerinde yer alması gerekiyor. Çünkü veriler kötü değil, vahim. Yılın her günü minimum bir kadın şiddete uğruyor. Daha yılın sonu gelmemişken Ekim ayına kadar öldürülen kadın sayısı 374. Öldüren kadınlarsa ne yazık ki hep en yakınındaki erkekler tarafından. Babalar, abiler, amcalar, oğullar. Sürekli çalışmalar yapılıyor. Ama sorun çözülmüyor. Çünkü eğitimde sorun var. Anneler, babalar çocuklarını yetiştirirken aslan oğlum, prenses kızım diyorlar. Fakat aslan büyünce parçalıyor, kızsa prenses gibi inciniyor. Bu nedenle çocuklarımızı eğitirken çok dikkatli olmalıyız” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’NİN AYIBI”

KATCAM Müdürü Dr. Öğretim Üyesi İlkay Kutlar ise yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkan dikkat çekici verileri ele aldı. Kutlar, “Kadına yönelik şiddetle mücadele günü, cesur yürekli 3 kız kardeşin baskı ve zulümle yönetilmeye başkaldırma mücadelesini anma törenidir. 25 Kasım 1960 yılında Dominik Cumhuriyet’inde yönetime karşı geldikleri için tecavüz edildikten sonra döverek öldürülen kardeşlerin mücadelesini onurlandırmak amacıyla, 1981 yılında Dominik’te toplanan Latin Amerika’nın kurultayında 25 Kasım’ın Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü olmasına karar verilmiştir. O tarihten bu yana devletlerin onayladıkları sözleşmeler ve akademik araştırmalar kadına şiddette koruyucu dinamiklere dikkat çekti. Ancak maalesef yasalar kadınların şiddete maruz kalmasını önleyememektedir. Hepimizin dileği sadece kadına değil, dünyanın hiçbir yerinde hiçbir canlıya şiddetin uygulanmadığı günlere ulaşmak. 2015 yılında Türkiye genelinde 12 bölgede 7 bin 462 kadınla yapılan bir araştırmada kadınların yüzde 43,9’u psikolojik duygusal, yüzde 35,5’i fiziksel, yüzde 30’u ekonomik, yüzde 12’si cinsel olmak üzere hayatları boyunca en az bir kere aile içerisinde şiddete maruz kaldıklarını ifade etmiştir. Şiddet dediğimiz zaman sadece fiziksel şiddeti konuşuyoruz. Aslında psikolojik, duygusal, ekonomik şiddette kadına en fazla yapılan şiddet olarak yer alıyor. Ne yazık ki Türkiye’de kadınlar evlenmeden önce abileri ve babaları tarafından şiddete uğruyorlar. Evlendikten sonra ise ya kocaları ya da oğulları tarafından şiddete uğruyorlar. Bu Türkiye’nin ayıbıdır. Erkekler, her anlamda kadınlardan üstün olmadıklarını kabul ederler ve kadını insan olarak görürlerse şiddet önlenebilir. Kadınlar şiddete uğrasın ya da uğramasın mutlaka dernek veya platformlara üye olmalılar. Çünkü ancak örgütlü olduğumuzda daha güçlü olabilir ve sesimizi duyurabiliriz. Şiddetsiz günler, güzel yarınlar diliyorum” ifadelerini kullandı. FATMA ARSLAN / ANTALYA GÜNDEM