İnsanları birbirinden ayıran şey nedir diye kendinize sordunuz mu hiç? Din, dil, ırk ayrımı yapmadan hatta ‘’Zenciler ne kadar da değişik insanlar’’ yargısında bulunmayanımız da yoktur dersem kesinlikle yalan söylemiş olacağım.

Erkeklerin küpe takmasını eleştirenler mi dersiniz, kadınlar saçını, erkek saçı biçiminde kesenleri eleştirenleri mi dersiniz..  İnsanları anlamak bu devirde gerçekten çok zor. Ya çok insanlara yüz veriyoruz, ya da fazlasıyla bu işler çığırından çıkmış vaziyette. Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi diye sorsalar, çok ukalalık yapan derdim. Atalarımızın da dediği gibi saman altından su yürütmek gibi olmasa da, samanla beraber suyu da götürenimiz var maalesef bu koca dünyada. Yalanlarla, dolanlarla hatta hırsızlık yaparak aramıza sızmaya çalışanları da unutmuyoruz. Aslında insanları tanımak bir hayli kolay olsa gerek. Topluma yararlı bir şey yapmadığında, seni eleştirir de eleştirir. Aslında yararlı bir şey yaptığında da eleştirir seni. Çünkü kendisini üstün görür hep. Hep bana hep bana olsun ister hayatında her şeyin. Ama nafile…

Ne kadar iyilik yaparsan o kadar kötülük bulursun derler. Bu söze her zaman katılmışımdır. Zıtlık kavramı biz insanlar için yaratıldı galiba. Her ne yaparsak yapalım tersine işliyoruz. İşte insanların da diğer insanlara karşı bakış açısı böyle. Zenci diye yargıladığımız insanlar gün gelir senin can dostun olacak insanlardır lakin bunu düşünerek hareket etmiyoruz veya etmiyorlar. Zenciler de bizi eleştiriyorlar mıdır algısı oluştuğunu duyar gibiyim. Onlar zenci oldukları kadar sadık, hayatıyla barışık, en önemlisi kendi ile barışık insanlar. Gurur duyuyorum ki ülkemizde iyi ki yabancı uyruklu insanlar var. Kendi toprağıma aşık bir bireyken, ‘’Zenci’’ diyerek hitapta bulunduğunuz insanlar da bu Türk topraklarına aşık, buna şahit olmuşluğum da var.  Yargılamayın, hor görmeyin. Bakın o zaman hayat nasıl da başka pencereden bakacak sizlere. Esen kalın…