Yaz döneminde sıklıkla karşılaşılan yaz ishali hakkında önemli açıklamalar yapan Aile Hekimi Ozan Uzkut, ishalin seviyelerinin ve belirtilerinin farklılık gösterdiğini belirtti. Dr. Uzkut, ishalin ilerleyen seviyelerde ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini söyledi

Dışkılamanın normalden daha cıvık olma durumu ishal hakkında bilgi veren Aile Hekimi Ozan Uzkut, “Günde üç defadan fazla sulu dışkılama durumu, ishal olarak kabul edilir. Çok ağır ishal vakalarında günde 13-14 litre kadar sıvı kaybedilebilir. Sulu veya cıvık dışkılama, acil ve sürekli olarak tuvalete gitme ihtiyacı, büyük tuvaleti tutamama, susuzluk, kusma bulantı, halsizlikle karın bölgesinde gaz şikayetleri ishalin en büyük belirtilerinden sayılmaktadır. Pek çok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilen ishal, çoğunlukla çevresel faktörlerle gelişir. İshalin seviyeleri bulunmaktadır, hafif olması durumunda ishale iyi şeyler ile durum kontrol altına alınmaya çalışılabilir. Yaz döneminde sıklıkla karşılaşılan yaz ishali, en çok 0-5 yaş grubundaki çocukları etkiler. Anne sütü alan bebeklerde 6-7’den fazla, anne sütü almayan çocuklarda ise 3’den fazla sulu dışkılama, ishal olarak kabul edilmektedir. Sık tuvalete gitme durumunda, dışkılama sulu değilse bu tablo genellikle ishal değildir” dedi.

ÇOCUKLARDA İSHAL KONTROLÜ

Çocuklarda ishale kusma ve ateş eşlik ediyorsa, en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini ifaden Dr. Uzkut, “Hava sıcaklıklarının giderek artması ile bakteriyel enfeksiyon ajanları da besinlerde kolay ve hızlı bir şekilde üreyebilmektedir. Bu enfeksiyon içeren besinleri tüketen çocuklar, genellikle ishal durumu ile karşı karşıya kalmaktadır. Bunun için uzun süre dışarıda açık bir şekilde beklemiş olan gıdaların tüketilmemesi gerekir. Ateşi olmayan, kusmayan, ishalli çocuklar evde tedavi edilebilir. Önemli olan çocukta sıvı kaybı olup olmadığının takip edilmesidir. Sıvı kaybını anlayabilmek için çocuğun ne kadar idrar yaptığına ve idrarında bir azalma olup olmadığına bakılmalıdır. Kimi zaman yaz ishaline kusma da eşlik edebilmektedir. İshale kusma da eşlik ediyorsa çocuk yeterince beslenemediği ve sıvı alamadığı için vücudunda hızlı bir sıvı kaybı olabilir. Bu duruma mutlaka dikkat edilmesi gerekir” şeklinde konuştu.

Çocuklarda görülen ishal tablolarının büyük çoğunluğunun hafif ve orta derecede ishal vakaları ve çoğunlukla ev şartlarında tedavi edilebilir olduğunu söyleyen Aile Hekimi Ozan Uzkut, alınması gereken önlemler hakkında şunları söyledi:

Hafif ishalde, inatçı kusma ve ateşin olmadığı ishal vakalarında bol bol su içilmelidir. Eğer bir bebek ishale yakalandıysa anne sütü alımına özen gösterilmelidir. Kontrollü şekilde susuzluk bulguları izlenmelidir.  Orta ishalde, orta derecedeki ishal vakalarında ise huzursuzluk ve susuzluk kendini belli etmeye başlar. Eğer çocuk 6 aylıktan büyükse eczaneden alınabilecek ishal kitlerinden faydalanılabilir. İleri ishalde, inatçı ve kronik bir ishal durumunda mutlaka doktora başvurulmalı ve gerekli tetkikler yaptırılmalıdır. Doktor muayenesi sonrası ishal tanısı için bazı testler istenebilir.

“ÖLÜMLE SONUÇLANABİLİR”

İki hafta ve üzerinde görülen ishal olarak tanımlanan inatçı ishal ve bir aydan fazla süren ishal geçmeyen ishal durumu olan kronik ishal, özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaşanan önemli bir sağlık sorunudur. Her yıl 5 yaş altı çocuklarda görülen geçmeyen ishal ataklarının yüzde 15’i ölümle sonuçlanabilmektedir. Bu olgularda ölüme neden olan en önemli etmen, beslenme yetersizliği ve ishal arasındaki kısır döngüdür. İshaldeki en büyük tehlike, dehidratasyon adı verilen sıvı kaybıdır. İshalli çocuklar dışkı yoluyla su ve elektrolit kaybeder. Eğer ağızdan verilen sıvılarla çocuğun kayıpları karşılanamazsa çocuğun vücudundaki sıvı azalır. İshal olan çocuğun gözleri ve bıngıldağı çöker, dudakları ve ağzı kurur, daha seyrek ve koyu idrar yapmaya başlar, ağlarken gözyaşı akmaz ve uykuya eğilimi olmaya başlarsa önemli derecede sıvı açığı var demektir. Bu durumdaki çocukların acilen bir sağlık kuruluşuna ulaştırılması gerekir. Özellikle 6 aydan küçük çocuklarda görülen her türlü ishal önemlidir ve bu çocuk en kısa sürede hekim tarafından görülmelidir.

HİJYEN ŞART

Hava sıcaklıklarının 30 dereceyi aşmasıyla bakteriyel enfeksiyon ajanlarının besinlerde daha hızlı ve kolay ürediğini söyleyen Dr. Uzkut, bu nedenle yaz aylarında ishal sorununuyla dık karşılaşıldığını ifade etti. Tatil bölgelerindeki hijyenin önemine de dikkat çeken Dr. Ozan Uzkut, “Tatil bölgelerinde deniz ve havuz aracılığıyla bakteriler daha kolay bulaşmaktadır. Bu nedenle tatil yapılacak yerlerin hijyenine ve temizliğine dikkat edilmelidir. Uzun süre bekletilmiş ve iyi pişirilmemiş besinlerin yanı sıra, kaynağı belli olmayan içme suları da mikropları barındırarak ishale neden olmaktadır. Özellikle çocuklarda, bağırsak enfeksiyonları, virüsler, bakteriler, parazitler ve diğer mikroplar, gıda zehirlenmesi, diş çıkarma, bazı gıdalara alerji oluşumu, gereğinden fazla meyve ve meyve suyu tüketimi ve diğer ishal yapıcı gıdalar ishale yol açmaktadır. Başta dondurma olmak üzere donmuş gıdaların tüketimi de ishal oluşumunda önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle dondurma, çikolata gibi çabuk eriyen ve bozulan yiyeceklerin erimeden tüketilmesi önerilmektedir. Yazın tüketilen yiyecekler aynı zamanda iyi pişirilmelidir. İyi pişmiş besinlerde bakteriyel ajanların yayılımı önlenir. Krema, mayonez ve az pişmiş deniz ürünlerinin yaz aylarında tüketimi uygun değildir.  Kişisel temizliğinize özen gösterin. İshale karşı kişisel temizliğe dikkat etmek, özellikle her fırsatta elleri yıkamak, kaynağı bilinmeyen, açıkta satılan veya dağıtılan, denetimsiz içme suları ve bu sularla yıkanmış sebze ve meyveleri tüketmemek, yiyeceklerin taze olmasına, paketlenmiş olarak satılan yiyeceklerin üzerindeki son kullanma tarihinin geçmemiş olmasına dikkat edilmelidir” diye konuştu. FATMA ARSLAN / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER