CHP Antalya İl Başkanı Nusret Bayar, Aksu ilçesinde faaliyet gösteren tohum üreticilerini ve seraları ziyaret etti. Başkan Bayar, “Burada Türkiye’nin en kaliteli tohumları üretiliyor ancak hükümet tohumu dışarıdan ithal ediyor” dedi

CHP Antalya İl Başkanı Nusret Bayar, Aksu ilçesindeki programında Aksu İlçe Başkanlığında muhtarlarla bir araya gelerek muhtarların sorunlarını dinledi ve çözüm önerilerini değerlendirdi. Aksu İlçe Binasında CHP Antalya Milletvekilleri Cavit Arı ve Rafet Zeybek ile birlikte Serik İlçe Başkanı İbrahim Demir’in de katılımlarıyla gerçekleşen muhtarlar toplantısının ardından Milletvekili Rafet Zeybek, Aksu İlçe Başkanı Kenan Yıldız, İl ve İlçe Yöneticileri ile beraber Aksu’da faaliyet gösteren tohum üreticilerini ve örtü altı seracıları ziyaret eden Başkan Nusret Bayar, tohum üreticilerinden Mehmet Yapıcı ile görüşerek bilgi alışverişinde bulundu. 2010 yılından bu yana aktif tohum üretimi, AR-GE çalışmaları ve denemeleri yaptıklarını ifade eden Yapıcı, toplamda 127 dönüm arazi üzerine kurulu tesislerde; 200 kişilik çalışan kadrosuyla 10 bine yakın çeşit üzerinde denemeler yaptıklarını ve Türkiye’nin en kaliteli ürünlerini ürettiklerini ancak yerli üretici olarak hükümetten, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan destek görmediklerini belirtti. Yapıcı, “Üretim maliyetlerini düşürmenin etkin araçlarından biri de üretim girdilerinde dışa bağımlılıktan kurtulmaktır. Seracılıkta kullanılan gübre ve tarım ilacında Türkiye dışa bağımlıdır. Tohum da ise son yıllarda hatırı sayılır gelişmelere rağmen yarı yarıya dışa bağımlıdır. Artan döviz fiyatları nedeni ile çiftçi her geçen yıla göre daha pahalıya tohum, ilaç ve gübre kullanmak zorunda kalmaktadır. Tohum sektöründe yerli tohumculuk son yıllarda oldukça mesafe kat etmiştir. Bu alanda yatırım yapan firmalarımız geçmişte yaptıkları distribütörlük dönemlerinde kazandıkları bilgi ve deneyimle sera ve tarla sebze tohumunda yurtdışı firmalarla rekabet eder konuma gelmişlerdir. Bu rekabetin sürdürülebilir olması için devlet desteği şarttır” şeklinde konuştu.

“Sıfır Dost Noktasına Geldik”

Seraları gezerek incelemelerde ve değerlendirmelerde bulunan Başkan Nusret Bayar, “30 yıl önce AB ülkelerine ihracat yapabilir durumdayken gelinen noktada büyük ölçüde Rusya pazarına bağlı bir ülke haline gelmemiz, AKP’nin yanlış dış politikasından kaynaklanmaktadır. Rusya pazarında da son yıllarda sorunlar yaşanmasına rağmen AKP iktidarı; alternatif pazar arayışına girmeden, günü kurtarmalık politikalarla bugün geldiğimiz noktayı belirledi. Dış siyasette sıfır sorun noktasından, sıfır dost noktasına gelen gelişmelerde yakın komşularımıza ihracat yapma olanaklarımız dahi ortadan kalktı. İhracatta yaşanan sıkıntıların yanı sıra yerli üreticinin emeğini, Ar-Ge çalışmalarını, denemelerini görmezden gelerek üstüne bir de tohumu ithal eden AKP hükümeti kendi üreticisini kaderine terk etmiş durumdadır. Örneğin burada çok ciddi bir emek ve yatırım söz konusu. Bunca emek ve yatırımın karşılık bulması için öncelikle Rusya’nın uyguladığı kota sınırlandırması kesinlikle ortadan kaldırılmalı, domates ve biber ihracatının en yoğun olduğu dönemde Rusya’ya bu ürünler pazarlanmalıdır. Kotanın tamamen kalkması gerekmekte iken 200 bin ton olan kotanın yaklaşık 2 ay önce 50 bin ton daha arttırıldığı söylentileri de tamamen lafta kaldı. Kota artırımı henüz faaliyete geçmedi. Hükümet yetkilileri acilen bu kota krizine çözüm bulmalıdır. Aksi takdirde mevcut şartlarda çok zor günlerden geçen özellikle Antalyalı üreticileri daha da zor günler beklemekte” şeklinde konuştu.

“Tohumu İthal Ediliyoruz”

Üretilen sebzeleri inceleyen ve ürünler hakkında bilgi toplayan Başkan Nusret Bayar, “Hükümet burada en kalitelisinden üretilen tohumların üreticilerine destek vermek yerine, yurt dışından tohum ithal ediyor. Tamamen yerli ve milli üretimdir bu. Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere hükümet yetkilileri bu üretime destek olmalıdır. Örtü altı üretimde Antalya, Türkiye’nin en büyük kaynaklarına sahip. Buradaki üretici hali hazırda bir sürü sıkıntıyla boğuşmakta. Kota krizi, ekonomik sıkıntılar, pandemi süreci derken üretici, hükümetten de gerekli desteği göremiyor. Milyon dolarlık bütçelerle Ar-Ge yapan uluslararası tekellerle rekabet edebilmek için devlet desteği şarttır ve bu destek acilen sağlanmalıdır. Destek sağlandığı takdirde yerli firmalarımız daha çok sebze tohumuna yatırım yapabilecek be tohum sektörü döviz dalgalanmalarından etkilenmeyecektir . Kaliteli ve daha ucuz tohum çiftçinin kazancını arttırırken, tüketicinin daha ucuza sebze tüketmesini sağlayacaktır” ifadelerine yer verdi. HABER MERKEZİ