“Yolla yolla acıları bana yolla. Ne de olsa dert babasıyım ya ben. Vur ya lafı mı olur vur ya, ne de olsa sabır taşıyım ya ben.” Çoğunuz biliyorsunuzdur yukarıdaki sözler, Tarkan’ın bir şarkısında geçiyor. Bu aralar Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’a dört koldan saldırıyorlar. Zaten geçtiğimiz hafta da Sayın Uysal’ın Tarkan’ın şarkısındaki gibi sabır taşı çatladı ve zehir zemberek bir açıklama yaptı. Aslında Uysal’a yapılmak istenen bu karalama kampanyasının patlayacağı pandemi döneminde belli olmuştu. Yanılmıyorsam Mayıs ayında kendisini telefonla aradım ve biraz sohbet ettik. O ara eve kapanmışız. Sohbet sohbeti açarken Sayın Başkan ulusal bir kanalda televizyona canlı yayına çıkacağını söyledi. “Başkanım sizin yerinizde olsam çıkmazdım” dedim. Nedenini sorunca, “Burası Türkiye hiçbir başarı cezasız kalmaz. Siz erkenden maske üretimine başladınız, ozon odası kurdunuz, yetmezmiş gibi bir de üretim mesajı vermek için mısır ektiniz. Bu yapılanlar bazı gurupları rahatsız edecektir. Şu anda zaten zirve yaptınız. Hani bu zirveden kimse rahatsız olmasa partililer rahatsız olur” dedim. O da bana bunları zirve için değil, hizmet için yaptığını söyledi ve gülüşerek kapattık. Hakikaten yasakların bitmesiyle birlikte bazı guruplar, “Ümit Uysal görevden alınacak” diye paylaşımlar yapmaya başladılar. Yetmedi müfettişler gelecek görevden alacak dediler. Yani daha müfettişler gelmeden, görevden alınıyor sözleri de karalama kampanyasının işareti…

Neyse müfettişler gerçekten geldi ve incelemelerini tamamlayarak gittiler. Sonucunu da önümüzdeki günlerde görürüz. Sosyal medyadan karalama çalışmaları bu kez müfettişler üzerinden değil, başka konulardan yapılmaya devam edildi.

YANDAŞ YALANI

Dün de yine Yeni Şafak Gazetesi’nde bir yazı. Muratpaşa Belediyesi’nin özel kaleminde 6 milyon 831 bin TL kullanılmış. Vay anam vay. Paraya bak. İnsan rakama bakınca ne yedin ne içtin böyle be birader diyor. Ancak olayın doğrusu birkaç saat sonra haber merkezlerine düştü. Muratpaşa Belediyesi’nden gelen açıklama şöyle: “Yeni Şafak gazetesi bugünkü sayısında ‘Özel Kalem Saltanatı’ başlığı ile verilen haberle ilgili olarak düzeltme ihtiyacı doğmuştur. Antalya Muratpaşa Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğü’ne dair olarak verilen ve temsil ve tanıtma gideri rakamı olarak ifade edilen 6 milyon 831 bin TL, temsil ve tanıtım gideri değildir. Özel Kalem Müdürlüğümüz bütçesi 6 milyon 513 bin 213, 13 TL’dir. Bu rakamın 3 milyon 538 bin TL’lik bölümü, personel gideridir. Temsil ve tanıtım giderleri toplamı ise 1 milyon 611 bin 845 TL’dir. 1 milyon 611 bin 845 TL’lik temsil ve tanıtım giderleri arasında belediyemizce düzenlenen ve aralarında Kaleiçi Old Town, Çevre, Yöreler renkler gibi festivallerin de bulunduğu ulusal ve uluslararası 11 festival için yapılan harcamalarda bulunmaktadır. Sayıştay ve Mülkiye denetimleri başta olmak üzere her tür denetimden geçen bu bilgileri, gerekli duyarlılığı göstereceğinize olan inancımızla paylaşıyoruz.”
ALTIN NE KAYBEDER?

Şimdi bende bir STK Başkanı olduğum için biliyorum. Diğer festivalleri bilmem. Ancak Yöreler ve Renkler Festivali bir hafta sürüyor. Bu bir hafta içerisinde Muratpaşa Belediyesi stantları kiralıyor, kurduruyor, derneklere teslim ediyor, her gece birkaç şarkıcı konser veriyor, ciddi tanıtım masrafları yapılıyor. Yani sadece bu festivalin maliyetinin bile 200 bin TL’nin üzerinde olduğunu düşünüyorum. Açıklamada ise 11 festival yapıldığı belirtiliyor. Bunun için de 1 milyon 611 bin TL harcanıyor. Üzerine bu paranın içerisinden tüm temsil ve tanıtım giderleri de karşılanıyor. Arkadaşlar yapmayın. Bu kadar ucuz siyaset de, gazetecilik de olmaz. Bir belediyeye de, başkanına da bu kadar haksızlık yapılmaz. Geçenlerde bir tanıdığımın oturduğu apartman karantinaya alınmış. Adamcağız aç kalmış. Önce Büyükşehir Belediyesi’ni arayarak bir yetkili ile konuştum. Bana bu işle valiliğin ilgilendiğini söyledi. Kapattım. Bu kez de Muratpaşa Belediyesi’ni arayarak konuyu ilettim. Hemen ekibi gönderdiler, önce erzak verdiler. Bu kişi, “Ben yemek yapmayı bilmiyorum” deyince kendisine günlük yemek götürmeye başladılar. Böylesine güçlü bir yapıyı kurabilen belediyeler hepimize lazım. Zaten Uysal ve ekibinin bir suçu varsa, müfettişler gereğini yapar. Yalanla, dolanla, iftirayla belediyeyi zor duruma sokma çabalarını anlamam mümkün değil. Ancak şu da bir gerçek. Uysal’ın sosyal medyadan belediyeye saldıranlara “Hodri Meydan” dediği yazısı binlerce kişi tarafından paylaşıldı. Yine binlerce beğeni ve yorum aldı. Hatta bu da yetmedi bu saldırıyı kınayan yazılar bile yazıldı. Vatandaş, yapılan haksızlığın karşısında Ümit Uysal’ın yanında saf tuttu. Yani sen ne uydurursan uydur, ne kadar karalarsan karala güneş balçıkla sıvanmıyor.

Şimdi aklıma rahmetli Demirel’in bir sözü geldi. Demirel derdi ki, “Altın çamura düşmekle altın ne kaybeder, çamur ne kazanır?”

Esen kalın…