Yerel seçimler yaklaşırken Büyükşehir Belediyesi, birbiri ardına yeni projeler açıklamaya, bunlarla ilgili ihaleler açmaya, satış duyuruları yapmaya başladı.

Alışıla gelen, beklenen durum bu değildir. Seçim arefesinde genellikle yapımı tamamlanan projelerin açılışları yapılır. Bunların oya tahvil edilmesi beklenir.

Başkan Menderes Türel ise tersine davranıyor. Yapımı sonraki dönemleri kapsayan, birçoğu üzerinde tartışmalar süren projelere yoğunlaşmış durumda.

Örnek vermek gerekirse Lara Sahili ve Kruvaziyer Liman Projesi, Konyaaltı Sahil Düzenlemesi, Yat Limanı ve Boğaçayı Projesi, Tünektepe Projesi ilk akıla gelenlerden. Bu projelerden bazıları bir süredir tartışılıyor. Üzerinde fikir birliği olduğunu söylemek mümkün değil. Her ne kadar Büyükşehir yönetimi, projeye karşı çıkanları zaman zaman, “bunlar istemezükçü” olarak nitelese de bu tanımlama doğru değil.

Sahillerle ilgili projelerin yanlışlarını, eksikliklerini dile getirenler arasında bilim insanları da var. Özellikle Boğaçayı ile ilgili son derece önemli uyarılar yapıyorlar. Büyükşehir yönetiminin de bazı uyarıları dikkate alıp proje revizyonu yaptığını gözlemliyoruz. Ama projenin genelinde sıkıntı varsa, revizyonun yeterli olduğunu söylemek olası değil.

Söz konusu projelerle ilgili birde zamanlama sorunu var. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in, böylesi uzun soluklu düzenlemelere ikinci görev döneminin ilk yıllarında başlaması gerekirdi. Yani 2014 ya da 2015’te.

Ama Konyaaltı sahilindeki düzenlemeye 2017’nin sonunda başlayabildi. Boğaçayı ve Lara’daki projelere en erken bu yıl başlayabilir. Yani görev süresinin son yılında.

Bir yıl sonra, 2019 Mart’ında yapılacak yerel seçimlerde kimin seçileceğinin garantisi yok. Sayın Türel aday olur mu, olursa seçilir mi bilinmez. Bu nedenle projelerin zamanlamasında sorun var. Başkan Türel’in bu görev dönemi sonunda söz konusu projelerin sonuçlarını görme olanağı yok. Daha dar kapsamlı olan Konyaaltı sahil düzenlemesinin bile bitiş tarihi olarak haziran ayı görünüyor. Yani deniz sezonunun ortasında. Bu yüzden onun bile Başkan Türel’e yerel seçimlerde yarar sağlaması hayli tartışmalı.

Menderes Türel, ilk görev döneminde (2004 – 2009) battı çıktılar başta olmak üzere çok sayıda alt yapı yatırımını tamamlamıştı. İkinci görev döneminde ise Şarampol Caddesi, Tonguç ve Düden Kavşağı düzenlemesi dışında tamamlanan göze batan projesi yok. Bu arada Düden Kavşağı düzenlemesinin hayli gecikmesinin yarattığı sıkıntılar söz konusu.

Sayın Türel, bu kez seçime tamamlanan projeler yerine yeni başlayacağı tartışmalı projeleri de gidecek gibi. Yeri, projesi, zamanı tartışmalı projelerin yararı büyük bir soru işareti.  Başlansa bile ne zaman tamamlanacağı kestirilemeyen Lara ve Boğaçayı Projelerinin çevreye, doğal dokuya ve kent yaşamına onarılmaz zararları olacağına yönelik uyarılar gündemde. Çevre sakinlerinin bile desteklemediği projelerin Sayın Türel ve partisine oy getirmesi bile tartışmalı.

Çok yakında Türkiye’nin dördüncü büyük kenti olması beklenen Antalya’nın halka açık iki sahilinin dokusunu ve kullanım durumunu etkileyecek projelerin yaşayanlara, konuklara yararı belirsiz. Devasa maliyetler söz konusu.

Büyükşehir Belediyesi’nin mali durumu  projeleri karşılamaya uygun mu?

Antalya Otogarı’nın imara açılması için olağanüstü meclis toplantısı yapıldığı, 8’i Kepez’de olmak üzere Elmalı, Manavgat ve Serik’teki arsaların satışı için ihaleye çıkıldığı dönemde mali durumun uygun olduğu söylenemez. Başkan Türel’in Katar’da yatırımcı araması da kaynak sıkıntısının göstergesi.

Hal böyle iken Büyükşehir’in enerjisini yeri, zamanı, yararı tartışmalı projelere harcaması uygun değil. Bizce en doğrusu zamanı, kaynağı kent ve kentlinin tartışmasız yararına olan projelere harcamak gerekiyor. Metro gibi, doğru kentsel dönüşüm gibi…