Açıklanan yeni ekonomik program ve TIS süreci ile ilgili Büro Emekçileri Sendikası (BES) Antalya Şubesi dün basın açıklaması düzenledi. Başkan Devrim Mol, “Krizden çıkışın formülünü emekçinin cebinde bulmuşlar” dedi

Açıklanan yeni ekonomik program ve TIS süreci ile ilgili Büro Emekçileri Sendikası (BES) Antalya Şubesi dün basın açıklaması düzenledi. Son gelen zamlara isyan eden BES Antalya Şube Başkanı Devrim Mol,  “Krizden çıkışın formülünü emekçinin cebinde bulmuşlar. Ücretlerin gerçek enflasyon değil, hedeflenen enflasyona göre yapılmasını söyleyen IMF’nin önerisini emir telakki eden Hükümet, durumdan vazife çıkararak, önceki gün açıklanan YEP’te “ücret artışlarının hedef enflasyona göre” yapılacağını açıkladı. Bunun, üç kuruşluk enflasyon farklarını da artık alamayacağımız anlamına geldiğini bilmek için müneccim olmaya gerek yok. Pakette yer alan Vergi Reformu bölümünde “vergiyi tabana yayacakları” ve “kurumlar vergisinin kademeli olarak düşürüleceği” müjdesi verildi. Bunun anlamı da şudur: “Sermayeden daha az, ücretliden ve yoksuldan daha fazla vergi alacağız!” Vergiyi tabana yayma; en alt gelir grubundan, gelirin bölüşümünde tabanda yer alan en geniş kesimden daha çok vergi alma hesabının yapılmasıdır. Yeni açıklanan programda, işsizliğin azaltılmasına ilişkin kesin ifadeler yer almamaktadır. Bir önceki ekonomik programda sanki hiç denenmemiş gibi, işsizliği önlemek için bulunan çözüm gene “inşaat” oldu. Hükümet işsizliğin düşürülmesi için inşaat sektörünün daha fazla desteklenmesi kararını aldı” şeklinde konuştu.

“YOKSULLAŞIYORUZ”

Temel taleplerimizin görmezden gelindiği mutabakatlar sonucunda gittikçe yoksullaşıyoruz diyen Başkan Mol, sözlerine şöyle devam etti:

“Bunların yanı sıra, bir toplu sözleşme oyunu süreci daha sona erdi. Her güne yeni zamlarla girerken, beşmilyon kamu emekçisi ve emeklisine 2020 için yüzde 4+4, 2021 için yüzde 3+3 maaş artışı reva görüldü. Bu güne kadar gerçek bir toplu pazarlık hakkı için mücadele etmek yerine, bu sistemden nemalanan, siyasi iktidarın kamu kurumlarında temsilciliğini yapan MEMUR-SEN, kapalı kapılar ardında yaptıkları görüşmelerle, danışıklı dövüş oyunları ile hepimizi yoksulluğa ve güvencesizliğe sürüklemiştir. Attıkları tarihi başarı nutuklarına rağmen masaya oturdukları 2012 yılından bu güne, altına imza attıkları her mutabakatta kaybeden taraf kamu emekçileri ve emeklileri olmuştur. 38 gram altın alabildiğimiz maaşlarımızın 16 gram altına düşmesinin, 1070 dolar alabildiğimiz maaşlarımızın 730 dolara düşmesinin, kadrolu, güvenceli istihdamdan hızla uzaklaşarak güvencesizliğin olağan hale getirilmesinin, geleceğimizin çalınmasının müsebbibi ve ortağı, 2012 yılından beri bu mutabakatlara imza atan MEMUR-SEN’dir. Sadece kendi kasasını düşünen, bu güne kadar danışıklı dövüş oyunları ile temel haklarımızı korumayan aksine kaybına sebep olan mutabakatlara imza atanların tek yetkili hale geldiği mevcut toplu sözleşme sistemi iflas etmiştir.  Bir avuç mutlu azılığın servetini her geçen gün büyüten, kendi maaşlarına zam üstüne zam yapanlar, makam araç filolarını büyütmeye devam edenler YİS sürecinde de, açıklanan ekonomik programlarda da görüldüğü üzere, ekonomik krizin faturasını vergi adaletsizlikleri ile, hergüne yenisi eklenen zamlarla, hız kesmeyen enflasyona rağmen sefalet oranlarında maaş zamları ve artan güvencesizlikle biz kamu emekçilerine kesiyor.” İLAYDA BAĞLI / ANTALYA GÜNDEM