AYFER ŞİMŞEK / ANTALYA GÜNEM ÖZEL

Akdeniz bölgesinde ilk yağmurlardan sonra zeytin hasadı başladı.  Ziraat Mühendisi Ayşe Melek Hanoğlu, bu yılın kurak gitmesi nedeniyle zeytinlerin, bir ay gecikme ile toplanma işlemine başlandığını söyledi

Geçen yıl Eylül 15’inden itibaren hasat edilen zeytin havaların kurak gitmesi nedeniyle, bu dönem gecikti. Halk arasında sulanmayan zeytinler Ekim ayında, sulanmayan  ( dağ bölgesindeki zeytinler) bölgeye ilk yağmurların yağmasıyla Ekim ayı sonunda ancak başlanabildi. Ziraat Mühendisi Ayşe Melek Hanoğlu, maalesef kuraklık nedeniyle hasat gecikti. Son yağan yağmurlar zeytin haşatının etli ve daha yağlı olmasını sağladı. İkinci yağmurlardan sonra toplanan zeytinler de ise tam istenen olgunlukta olur.’’ Şeklinde konuştu.

ZEYTİN TOPLAMA

Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde zeytin hasatı geçen yıl şarkılar türkülerle şenlikli başlamıştı. Bu yıl pandemi ( Covid-19 ) nedeniyle sessiz sedasız başladı.  Hasat; en önemli zeytin üretim maliyet unsuru olup yapılma şekli ve zamanı ağacın verimliliği ile ürünün değerlendirme şekline göre kalitesi üzerinde etkili olmaktadır. Günümüzde zeytin hasadı büyük çoğunlukla sırıkla yapılmaktadır. Diğer yöntemler olan tarakla ve elle sıyırma ile çeşitli tiplerde (dal sarsıcı, sürgün sıyırıcı, sürgün çırpıcı vs.) elde ve omuzda taşınabilen hasat makineleriyle hasat yöntemleri ise daha sınırlı olarak uygulanmakla birlikte her yıl yaygınlaşmaktadırlar. Sofralık olarak değerlendirilecek zeytinlerin hasadında özellikle danelerin zedelenmemesi önemlidir. Bu durum dikkate alınarak sofralık zeytinler elle sıyırma ve dal sarsıcı hasat makineleri kullanılarak hasat edilebilir.  Yağlık zeytinlerin hasadında ise tüm hasat yöntemleri kullanılabilmektedir. Burada birim zamanda daha fazla miktarda zeytin hasat etmeye çalışılmakla birlikte ağaçtaki sürgünlerde yara açılmaması, sürgün kırılması ve yaprak dökümü zararlarının olmamasına dikkat edilmelidir. Ülkemizde yaygın olarak kullanılan sırıkla hasat yönteminde sürgün ve dallarda yara açılmakta ve bir sonraki sene ürün verecek sürgünlerin zarar görmesine ve kırılmasına neden olunmaktadır.

DAL KANSERİ

Sürgünlerdeki yaralarda ağaçların verimliliğinin azalmasına ve çalılaşarak kurumasına neden olabilen Zeytin DAL KANSERİ hastalığı ile Zeytin yarıkları zararlıların yaşam alanları olmaktadır. Bu nedenle hasadın elle, tarakla (dikkatli bir şekilde) veya hasat makineleriyle yapılmasında yarar vardır. Bu şekilde yapılacak hasatla sürgün ve dalların zarar görmesi engellenecek ve bir sonraki sene ürün verecek sürgünler korunmuş olacaktır. Zeytin hasadı, sofralık veya yağlık olarak değerlendirme amacına göre uygun zamanda yapılmalıdır. Yeşil sofralık zeytin hasadı meyvelerin sarımsı- yeşil renge döndüğü dönemde (Eylül sonu-Kasım), siyah sofralık zeytin hasadı kararmanın kabuktan meyve etine geçtiği dönemde (Kasım ayı ve sonrası), yağlık zeytin hasadı ise yeşilden pembeye döndüğünde erken hasat olarak veya ağaçtaki zeytinlerin çoğunluğunun siyahlaşmasından itibaren başlanır. Zeytin, tanelerin zarar görmemesi için kasa – sepetle taşınmalıdır. Hasattan önce kullanılacak yaygı, çuval, kasa ve alet ekipmanlar kontrol edilerek hazır hale getirilmesinde fayda vardır. Ürün evde veya bahçede fazla bekletilmemeli ve fabrikaya götürürken kasa kullanılmasının çuvala göre daha iyi bir yöntem olduğu unutulmamalıdır. Çünkü kasa içerisinde bulunan zeytinler fabrikada bekleme esnasında iyi havalanmakta, daneler ezilmeden ve bozulmadan korunmuş olarak daha uzun süre muhafaza edilmektedirler. Şayet kasa kullanılması arazi ve yol koşulları gibi nedenlerle zorluk varsa işletmeye kadar keten çuvalda taşınmalı ve bekleme anında kasada bulundurulmalıdırlar. Hasat sırasında zeytin taneleri ve dalların zarar görmemesi gerekir.  Özenle toplanan zeytinler kuru, ergin ve olgun olan zeytinler bir araya konmamalıdır. Zeytinler toplanırken dallara nazik davranılmalıdır. O küçük ve ince olan dallar çok hassastır. Hasat sırasında dikkat edilecek diğer bir konuda dip zeytin diye tabir edilen yere dökülmüş zeytinlerin ağaç üzerinden hasat edilen zeytinler (dip zeytini, silkim zeytini) ile birlikte karıştırılmadan ayrı kaplara konulması ve ayrı olarak işlenmesidir. Böylece ağaç üzerinden toplanan silkim zeytinlerden elde edilecek zeytinyağının kalitesini bozan dip zeytinlerinin olumsuz etkisi önlenmiş olur.

MUHAFAZA ÖNEMLİ

Toplanan zeytinler güneşten uzak rutubetsiz bir alanda fabrikaya gidinceye kadar muhafaza edilebilir. Çürükler ile sağlamlar bir araya konmaz.  Ayrıca elde edilen zeytinyağlarının kalite kaybını önlemek için paslanmaz çelik, krom-nikel alaşımlı, galvanizli saç kaplarda muhafazası sağlanmalıdır. Bu kaplar sezon öncesinde temizlenmeli, içine konan yağdaki posanın kabın dibine çökmesini takiben (muhtemelen ilkbaharda) yağ başka bir kaba aktarılıp kabın dibindeki posa temizlemeli ve posasız yağ tekrar doldurulmalıdır. Hasat sırasında kırılan sürgünler ve dökülen yapraklar organik madde olarak ağaçlara geri dönüşümde yararlı besin maddeleri içerdiğinden, hasadı biten ağaçların altına dağıtılarak bırakılmalı ve bilahare toprağa karıştırılmalıdır.