Son bir ayda 26 öğretmenin koronavirüsten dolayı hayatını kaybettiğini söyleyen Eğitim-İş Antalya Şube Yönetim Kurulu, “Biz iş arkadaşlarımızı kaybederken, iktidar hala yanlıştan dönmemekte, okulları tümüyle kapatmamaktadır. Yüz yüze eğitimin sürdüğü sınıflara virüs girmeyecek mi?” dediler

Son bir ayda 26 öğretmenin koronavirüsten dolayı hayatını kaybettiğini söyleyen

Eğitim İş Antalya Şube Yönetim Kurulu, “Korona virüs vaka sayısında 60 bine dayanarak Avrupa birincisi olan ülkemiz, ne yazık ki salgına karşı bilimsel yaklaşımı benimsemeyen bir yönetim anlayışıyla daha da kötüye gitmektedir. Eğitim emekçileri söz verildiği gibi aşılanmadan başlatılan ve “Bu yaşam hakkı ihlalidir” uyarılarımıza rağmen inatla sürdürülen yüz yüze eğitim de, bu yeni kararla sadece kısmi olarak durdurulmuştur. Pandemi süresince yeterli tedbiri alamayan, kaynak ayıramayan MEB, her seferinde çözümü en son olması gereken okulları kapatmakta bulmuş aşı konusunda da gereğini yapamamıştır. Ortaokullarda 8.sınıflarda, liselerde 12.sınıflarda, sınava hazırlanan bu sınıfların öğrencileri için düzenlenen kurslarda ve okul öncesi eğitim kurumlarında yüz yüze eğitime devam edeceği ilan edilmiştir. 8. ve 12 sınıflar, okul öncesi, halk eğitim merkezi öğretmenleri, özel eğitim öğretmenleri yüz yüze eğitime devam edecekse, neden sadece ilkokul öğretmenlerinin aşılanacağı anlaşılamamıştır. Yüz yüze eğitime devam edileceği ilan edilen sınıflardaki öğrencilerin toplu taşıma olmadan okullara ulaşımının nasıl sağlanacağı da cevapsız bırakılmıştır. Köy okullarının, özel eğitim kurumlarının, özel kursların faaliyet gösterip göstermeyeceği de netleştirilmemiştir. Yani yine kara düzen bir karar alınmış, “ben yaptım oldu”cu bir anlayışla uygulamaya konmak istenmektedir. Her şeyden önemlisi: öğretmenlerin henüz 10’da biri bile aşılanmamışken, (açıklanan son rakamlara göre) kaba bir hesapla ülkede sadece 1.5 milyon insanımıza yetecek kadar aşı kalmışken, yüz yüze eğitimin başladığı 1 Mart’tan bu yana resmi rakamlara göre bile 26 öğretmenimiz salgın nedeniyle yaşamını yitirmişken iktidar hala yanlıştan dönmemekte, okulları tümüyle kapatmamaktadır. Okul öncesi öğretmenlerinin, 8. ve 12. sınıf öğretmenlerinin, özel eğitim öğretmenlerinin virüse doğal bir bağışıklığı yoktur ve Libya vatandaşı değillerdir. Belki şaşıracaksınız ama okul öncesi öğretmenleri bakıcı değil eğitim emekçileridir! Aşıları yapılmadan onları yüz yüze eğitime zorlamak, cinayettir! Eğitimin ne uzaktan ne yüz yüze halini planlayabilen MEB’i uyarıyoruz: Yapılması gereken yüz yüze eğitimin tamamen durdurulması ve ancak öğretmenlerin aşılanmaları bittikten sonra başlatılmasıdır” şeklinde konuştular. HABER MERKEZİ