Antalya Belek’te, Türk Gastroenteroloji Derneği’nin (TGD), 41. Ulusal Gastroenteroloji Haftası (UGH) kapsamında düzenlediği kongrenin basın toplantısı gerçekleştirildi. Sindirim sistemiyle ilgili güncel ve ilgi çekici konu başlıklarını kapsayan zengin bilimsel programda; gastroenteroloji biliminin en temel konuları, en yeni teknolojiler Türk ve yabancı bilim insanları tarafından sunuldu. Bu yıl kongrede “Doğu-Batı Sentezi” konsepti ile Asya-Avrupa-Amerika görüşlerinin karşılaştırılarak, gastroenterolojide Doğu-Batı buluşmasının sağlanması amaçlandı.
Kongre kapsamında, 56 oturum, 12 konferans, 4 panel, 1 video oturumu, 15 uydu sempozyumu ve 18 kahvaltı oturumu yoğun ilgi ile tamamlandı. 285 konuşmacı ve oturum başkanının görev aldığı kongrede, 1400’e yakın katılımcı yer aldı. Ayrıca 73 sözlü bildiri, 223 poster bildirisi sunuldu. Kongrede, alanlarında otör olan ve dünyanın farklı ülkelerinden katılan 12 yabancı konuşmacı da, bilimsel paylaşımlarda bulundu. Türk Gastroenteroloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Cindoruk, 41. UGH Kongre Başkanı Prof. Dr. Aykut Ferhat Çelik, Türk Gastroenteroloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Müjde Soytürk, Türk Gastroenteroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ayhan Hilmi Çekin, 41. UGH Kurs Koordinatörü Prof. Dr. Şebnem Gürsoy ve dernek üyeleri ile basın mensupları katılım gösterdi.
“OBEZİTEYE KARŞI BİLİNÇLENMELİYİZ!”
Obeziteye karşı bilinçlenmemiz gerektiğini belirten Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Cindoruk, “Obezite, dünya genelinde hızla artan toplumsal sağlığı tehdit eden ciddi bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından salgın boyutuna ulaşan obezite, sadece estetik bir kaygı değil, aynı zamanda kalp hastalıkları, Tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, solunum problemleri, eklem sorunları ve psikolojik problemler gibi birçok ciddi hastalığın temelinde yatan önemli bir risk faktörüdür.” diye konuştu.
“OBEZİTE PEK ÇOK OLUMSUZ DURUMA YOL AÇABİLİR”
Sindirim sistemi ve obezite arasındaki ilişki karmaşık bir etkileşim ağına dayanır” diyen Başkan Cindoruk, “Sindirim sistemi yiyeceklerin sindirilmesi, emilimi ve enerjiye dönüştürülmesinden sorumludur. Bu süreçler obezitenin gelişmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Obezite genellikle vücut kitle indeksinin (VKİ) 30’un üzerinde olması ile tanımlanır. Ancak bu sadece fiziksel görünümle ilgili değil sağlık üzerinde çok ciddi etkileri olan bir durumdur. Obezite kolon kanseri, meme kanseri, rahim ağzı kanseri gibi kanser türlerinin yanı sıra; kalp hastalıkları, eklem problemleri, depresyon ve sosyal izolasyon gibi pek çok olumsuz duruma yol açmaktadır.” şeklinde konuştu.
“OBEZİTE İLE MÜCADELE TOPLUMSAL BİR GÖREVDİR”
Obezitenin nedenlerinden ve çözüm yollarından da bahseden Cindoruk, “Obezitenin birçok farklı nedeni olabilir. Genetik yatkınlık, yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik stres ve hormonal dengesizlikler bunlardan sadece bir kaçıdır. Ancak iyi haber şu ki; obezite önlenebilir bir hastalıktır ve sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol altına alınabilir.” açıklamasında bulundu.
Konuşmasında, obezite ile mücadelenin de önemine değinen Cindoruk, “Toplumsal bir görev olarak obezite ile mücadelede sadece bireyler değil, toplumun her kesimi sorunludur. Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör birlikte hareket etmelidir. Sağlıklı beslenmeyi teşvik eden politikalar fiziksel aktiviteyi artıran şehir planlamaları ve farkındalık kampanyaları bu mücadelenin başarısı için kritik öneme sahiptir.” ifadelerini kullandı.
OBEZİTEYİ ÖNLEMEK İÇİN ADIM ATIN!
Obezite tedavisinde yalnızca yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olmayacağını ifade eden Cindoruk, “Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz yapmanıza rağmen hala kilo veremiyorsanız bir gastroenteroloji uzmanına başvurabilir, kişiye özel tedavi ile metabolizma sorunlarını belirleyip medikal ve endoskopik tedaviler ile kilo verme sürecini hızlandırabilirsiniz.” diyerek obezitenin ciddiye alınması gereken bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çekti.