Günlerdir yetkililer ünlüler, sanatçılar, sporcular aşı kampanyaları düzenleyip duruyor. Türkiye korona da 4. dalgaya ya girdi, ya da girmek üzere. Ancak hala aşı yaptırmaya direnenler var.  Yani aşı karşıtları. Bununla ilgili de geçtiğimiz günlerde bir yazı yazmış ve bu durumu eleştirmiştim. Geçtiğimiz hafta ise çok ilginç bir aşı karşıtlığı ile yüzleştim. Çünkü benim olayın kahramanları aşı olmaya değil, aşı yapmaya karşı. Evet evet yanlış okumadınız. Onlar aşı olmaya değil, aşı yapmaya karşılar.

Ülkede ilk 65 yaş üstüne aşı vurulduktan sonra, gazetecilere de aşı hakkı tanındı. O zaman biontech aşı ile ilgili dedikodular havada uçuşunca, garanti olsun diye iki doz sinovac aşımızı yaptırdık. Sonradan 3. doz aşı çıkınca da randevumuzu aldık. 51 Nolu Aile Hekim Birimi geçtiğimiz cuma gününe randevu verdi. Ancak ben adresi karıştırıp yanlış sağlık ocağına gidince biraz geciktim. İlk gittiğim sağlık ocağı Boğaçayı diye geçiyor. Bir kalabalık inanılmaz. Ancak son derece düzenli çocuklu hastaları hiç bekletmiyorlar.   Eldeki kağıtları 6’şarlı olarak alıyorlar. Aşılar çekilince içeriye davet edip hemen aşısını yapıyorlar. Neyse ben bu kez gerçek randevum olan 51 Nolu birime bir gittim ki, meğer burası zaten kendi aile hekimliğimmiş. Zaten gider gitmez eyvah dedim. Buraya 4-5 kez geldim. İki keresinde doktor yoktu, birkaç kez ilaç yazdırdım. Birinde ise doktor “Önce git karaciğerini bir uzmana göster öyle ilaç yazayım” dedi. Benim ilaçlar kalp ilacı olmasına rağmen karaciğerin alakası varsa?

Neyse uzatmayayım zaten aile hekimini değiştirecektim ihmal ettim. Gittim diğer sağlık ocağında doldurduğum formu uzattım dışarıda bekle dediler. Bekle bekle gelen giden yok. Tekrar içeriye girip aşı için beklediğimi söyleyince oradaki hemşir daha aşı olacak 6 kişiyi bulamadık. Ancak bu saatten sonra gelen olmaz bence gidin öğleden sonra gelin dedi. Ya sabır çekip gittim. Saat 15.00-15.30 gibi yeniden gittim. Aynı kişi bu kez de “Aşı saati bitti” dedi. İyi de öğleden sonra diye sen dedin diye üsteleyince “Öğleden sonra 2.5’a kadar olur” yanıtını aldım. Anladım ki arkadaşın çalışmaya niyeti olmadığı için saat 14.31’i akşamüstü kabul ediyor. Bana yarın gel deyince, “Yarın açık mısınız cumartesi” dedim. “Yoo açık değiliz” dedi. Adam sabrımı zorluyor. E o zaman niye yarın gel diyorsun diye sorunca, “Unutmuşum” dedi. Anladım ki, bu gençle ortak bir dilde buluşamayacağız.” Peki pazartesi günü ne zaman geleyim diye sorunca “9.30’da gel” dedi. Salaklık bende bu adamın sözüne güvenilir mi? Pazartesi 9.30’da gittim hemşir kardeşimiz bu sefer dedi ki “Randevunuz yok aşı olamazsınız.” Kendimi tanıttım dedim ki, “Kardeşim bak o gün iki kere geldim. Sen bana böyle dedin” diye. Yanıtı yine ilginç “Ben randevu al gel demişimdir.” Bu arada bana aşı yapmayan arkadaş, dışarıdaki 3 kişinin yanına aşı yapabilmek için 3 yancı daha arıyordu. 

Kızıp söylenerek oradan uzaklaştım. İşte bizim aşı karşıtı hemşir arkadaşımızla sınavımız böyle geçti. Hemen kızımı aradım “Kızım bana bir randevu al, ancak ne olur Konyaaltı’nda bile olmasın” dedim. Şimdi de hemen aile hekimimi değiştireceğim. Yukarıda belirttiğim gibi kalp hastasıyım. Kalbim bir daha bu 51 numaralı kabusa dayanmayabilir. Umarım bu işe Antalya İl Sağlık Müdürü Ünal Hülür bir el atar da, kabus sona erer.

Esen kalın…