Ülkemizde bir seçim hazırlığı var. Bir yandan iktidar seçimin zamanında yapılacağını savunurken, diğer yandan muhalefet olası bir baskın seçime hazırlıklarını sürdürüyor. Bugünlerde nereye gitsem mavra seçimler. Biri diyor CHP bunu aday göstermeli, diğeri diyor seçimde millet ittifakı kazansa bile seçimden sonra ülke nasıl düzelecek diye soruyor. Haklılar. Maalesef kokuşmuşluk her tarafı sardı. En basit bir dernekten, devletin tepesine kadar akıl almaz işler yaşanıyor.

HAKİKATEN BUNU DA GÖRDÜK

Bugün manşetimizde, “Bunu da gördük” diye bir manşet var. Yaprak Özer arkadaşımızın hazırladığı bu haberi okurken, şok oldum.  Antalya Semt Pazarcılar Odası ile Aksu Belediyesi ortaklaşa bir Pazar yeri yapacaklar. Önce buradaki yer sahiplerinden dosya isteniyor. Sonra bir gelin bakalım diye mesaj atılıyor. Kimi esnaf mesajın içerisindeki mesajı da anlamayınca, bizzat belediyenin telefonundan aranarak odaya para yatırması isteniyor. Yanlış okumadınız devletin belediyesinden insanlar aranarak para yatırması isteniyor. Ayıp kardeşim hiçbir belediye, böyle bir işe girer mi? Zabıta müdürünün açıklaması da evlere şenlik. Belediye herkesi arayabilir diyor. İyi de müdürüm, arayan adamlar memnuniyet anketi yapmıyorlar ki, arayıp odaya para yatırmasını istiyorlar. Bunun dünyada bir örneği var mı? Bence yoktur.

ÇARDAKLARA ADAM YOK, TAHSİLATA VAR

İşin garip tarafı da bölgesinde yıkım kararı olmasına rağmen hava çok soğuk bahanesinden başlatıp, personelimiz korona virüs oldulara kadar getirip çardakları yıkamayan belediye, nasıl oluyorsa, hem de mesai bitiminin sonunda 200 kişiyi aratacak personeli buluyor. Vallahi pes. Diyecek laf bulamıyorum.

ŞİMDİ SORULAR

Arkadaşımız gazetecilik gereği sorularını hem Aksu Belediyesi Zabıta Müdürü Muhammet Çetin hem de, Antalya Semt Pazarcılar Odası Başkanı Metin Bucak’a yöneltmek istedi. Ancak, Çetin soruların bir kısmını yanıtlarken, Bucak daha işin başında topu taça atarak “Gazetenin ortağı eski başkan biliyordur. Zaten zabıta müdürünü de aramışsınız” diyerek geçiştirdi. O zaman ben buradan kendilerine sorularımızı iletiyorum. Cevaplarsanız buradan yine yayınlarım.

SAYIN ÇETİN

SMS’i sadece yer sahiplerine mi, yoksa Antalya Semt Pazarcılar Odası üyesi olan tüm esnafa mı attınız?

Gerçekten belediyeden esnaflar arandı mı? (telefon numaraları ve isimler bizde mevcut)

Bu işi hangi personele yaptırdınız?

Odaya yatırılacak olan para için mesai bitiminde belediyenin telefonundan esnafı arattırmak yasal mı? Yasalsa etik mi?

Buradaki arsa kaç metrekare?

Ne kadarı için ne kadar para yatırılacak?

Bu para yer alımı için belediyeye mi, yoksa şahıslara mı aktarılacak?

Dosya topladığınız esnaf hak sahibi kabul ediliyorsa, para toplamayanları bu pazardan atacak mısınız?

Parasını yatıranları, ya da yatırmayanları odadan mı öğreneceksiniz?

Para yatıranları encümen kararı ile tahsis sahibi yapacak mısınız?

Yaptığımız haber ile ilgili gerçekten arayarak bilgilendirdiniz mi?

SAYIN BUCAK

Toplanan miktarı neye göre belirlediniz?

Bu para toplanınca nereye yatıracaksınız?

Eksik ya da fazla gelirse ne yapacaksınız?

Üyelere mesaj atmalarını ve telefonla aramalarını siz mi istediniz?

Odalar üyelerinden Pazar yeri arsası satın almak için para toplayabilirler mi?

Bu parayı toplayarak odayı taahhüt altına sokmuş olmuyor musunuz?

Olası bir sıkıntı da bu toplanan paralardan tüm üyeleriniz zarar görmeyecekler mi?

Parayı hemen toplayıp yatırdığınızda mülkiyet sorunu çözülüyor mu?

Bu parayı toplamadan önce bir genel kurul kararı ve üst birlikten izin aldınız mı?

Arsa belediyenin mi olacak, yoksa odanın mı?

Belediyenin olacaksa bu parayı belediyeye bağış yolu ile mi aktaracaksınız?

Para yatırmayanların buradan yer almasını engelleyecek misiniz?

Burada mülkiyet sorunu çözülürse üzerinin kapatılması işlemini de siz mi yapacaksınız?

Bunun için ayrıca para toplayacak mısınız?

Seçim vaadinizde esnaftan para toplayıp Pazar yapmayacağım sözünüzü hatırlıyor musunuz?

Kestane kebap, acele cevap. Cevap gelmezse mi, “SÜKUT İKRARDAN GELİR.”

Esen kalın…