Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in 56. Altın Portakal Film Festivali nedeniyle yapığı basın toplantısında Başkan Böcek’in “Start aldık’’ şeklinde açıklamasından sonra İstanbul’u arayarak sanatçı, yönetmen kısacası Türk sineması Yeşilçam’ın kalp atışlarını dinlemek adına dostlarımı aradım. Karşılıklı sohbet ve dilek ve temennilerin yanı sıra eleştiriler de yoğun şekilde geldi. Gelen eleştirilerin birçoğu geçmiş yıllarla ilgili olduğu için ben önümüze bakarak 56. yılımızda ne yapılıyor ve ne düşünülüyorlar şeklinde ön plana çıkarmaya çalıştım. Bu nedenle 2 dostum ile sohbeti yazmayı şimdilik uygun buldum.

Bu yıl 26 Ekim ile 1 Kasım tarihleri arasında yapılacak olan 56. Altın Portakal Film Festivali için gerek Antalya’da gerek İstanbul’da yoğun bir çalışma başladı. Organizasyon çalışmaları nedeniyle Antalya’ya davet edildiklerini söyleyen Sinema Oyuncuları Derneği Başkanı (SODER) Yusuf Sezgin, “Ekonomi açıdan zor bir dönem yaşayan gerek Antalya, gerekse Adana Sinema Festivali yapmak için oldukça kısıtlı bütçeyle organizasyonlarını yapma çabası içindeler. Yardımcı olmak için bizlere düşen görevi yapma çabası içindeyiz. Hemen hemen her gün toplanıp nasıl ve neler yapabileceğimizi konuşuyoruz” dedi.

Geçen yıl kısa metrajlı filmler konusunda sansür uygulaması yapıldığını hatırlatan Sezgin,  Bu yıl onları toparlamaya ve hak eden ve sansürlenen filmlerin ödüllerini vermeye çalışacaklarını belirtti. Başkan Sezgin sanata sansür uygulanmasının demokratik olmadığını da söyledi.

ŞERİF GÖREN KURUMSALLAŞMAK ŞART

1974 yılında Türk sinemasına Yılmaz Güney’in asistanlığını yaparak adım atan ve birçok ulusal ve uluslararası ödüllere imza atan Şerif Gören’i önce kısa bir tanıtmak isterim   70′li yılların başında sinema adım atan Gören, devamlılığı olan, üretken yönetmenlerimiz arasında yer alıyor. 1974′te çektiği “Endişe” ile büyük bir çıkış yapan, ardından 1979′da çektiği “Almanya Acı Vatan” ile başarısını sürdüren Gören, Yılmaz Güney cezaevindeyken ‘Yol’u Güney’in yönlendirmeleriyle çekti. Film büyük bir başarıya imza attı. “Alişan”, “Derman”, “Yılanların Öcü”, “Katırcılar” ve “Amerikalı” yönetmenin ilk anda akla gelen filmleri. 1982 yılında senaryosunu Yılmaz Güney‘in yazdığı ve Görenin yönettiği Yol filmi, aynı yıl düzenlenen Cannes film festivalinde en iyi film ödülünü aldı.

Antalya Gündem Gazetesi’ne özel açıklama yapan ünlü yönetmen Gören, ‘’Altın Portakal Film Festivali’nin en büyük talihsizliği halen 56 yıldır kurumsallaşmamış olmasıdır. İktidar değiştikçe, Başkanlar değiştikçe Festivalin de düzeni değişiyor. Tek değişmeyen kortej ve bu korteji de bazen beklenen şekilde beceremiyorlar. Bakın Cannes Film Festivali’ni organize eden adam yıllardır aynı kişi yaptı ve 93 yaşına kadar. Antalya’da ise her yıl hemen hemen her şey değişiyor. Sinema sanattır. Sanat sevgidir, barıştır, kardeşliktir. Ötekileşmenin yaşandığı günümüzde Türk sinemasına önemli görevler düşmektedir. Maalesef kaliteli film çekilmiyor. Sinema salonları boşaldı.