06.03.2018

 

Bildikleriniz ve bilmedikleriniz arasında çok uzun zaman yok aslında. Sadece sizin kabul etmeniz kadar kısa bir zaman var aralarında…

Yaşamı ve zorlukları anlamaya çalışarak geçirilen zaman ne kadar boşa harcanmış bir zamandır. Beklentileri yüksek tutmak ve her bir yaşanılması istenen şeyin en iyisini istemek, bize en başından beri öğretilen tek duygu başarı ve onu getireceğine inandırılan hırs… İçimizden çıkarmayı hiç düşünmediğimiz ego…

An içinde ben şimdi bu satırları yazıyorum… Kime nasıl bir etkisi olacağını bilmeden… Yaşanmışlıklar ve içimde oluşmasına izin vermediğimi kendi yalanlarımla sakladığım pişmanlıklarım buna izin veriyor… Anı yaşamak içgüdüsü değişik bir hal aldırdı bana, hiçbir şeyi kaçırmamaya çalışırken buldum kendimi ama daha çok şeyi gözden kaçırdığımı anlamam uzun bir zaman içinde oldu. Her şeyi oluruna bırakmak olmazdı. O zaman ben ve benim düşüncelerim değil beni yönetmek isteyen diğer varlıkları dinleyerek yaşamıma devam ediyor olacağım… Neden bu kadar zor olmaması gerekirken bana bir şeyleri kovalarmış gibi geliyor ki… Ama her şey hesaplandığı gibi ya da ben öyle algılamak istediğimden midir kendince yaşanıp gidiyor…

Kendini anlamayan birinin başka bir yaşamı anlaması gibi farkındalık olması imkansız geliyor ki, bir de şu söz var “ seni anlıyorum…” belki ben sadece anlaşılmak istenmiyorumdur. Beni olduğum gibi kabul etmek bu kadar zor mu diye sormak basit bir özgüven gibi gelebilir… Kel ve göbekliyim… Sağlığım açısından oldukça da kiloluyum… Kendime ait sebep ve nedenlerin arkasına saklanırken, biraz da kendimle dalga geçerek mi saklamaya çalışıyorum dersiniz…

Hayır hiç içinizden geçirdiğiniz gibi değil benim planlarım, yaşamı geç planlamış biriyim sadece sizleri ve insanları o kadar iyi gözlemlemiş ve onları anlamışken bile bilinçli hatalar yapıp kendimi bir kez daha test ederek yaşamaya devam etmeyi seçen biriyim…

Sonuçlar her birimizin yaşamında saklı krallıklar gibidir. Her bir düşünce asil bir diğeri ondan da asil bir karardır benim için… Verilmiş kararlar alınacak kararlara ışık tutmaz bana göre, sadece sizi biraz daha rahatlatır. Alınmış en kötü karar bile kararsızlıktan daha iyidir…

Artık öyle bir yaşam içindeyiz ki bizden önce yaşamış düşünür, filozof, matematik dehası veya bilim insanı kimin sözleri varsa duruma yakışır sadece onları kullanarak kendimizi ifade edip bir başkasına laf çarparak ya da anlaşılır olmanın yanında kültürlü gözükme çabası içinde bir kapma ve üstün zekalı ben olma yarışı işte…

Ah zekası bir birinden farklı olmayan canlı kardeşim… Geliştirmek istediğin zeka ise kolay bir yol var… Önce gerçek anlamda kendini sev ama megalomanca değil insan ve canlı olarak, sonra sevgini adım adım sırası geldiğinde paylaş… Yarışma yarıştırma ki doğru bir yaşam olma yolunda ilerleyiş olsun. Hataları severiz bizi daha büyük yanlışlardan korur.

Bildikleriniz sizde kalsın, şimdi bilmediklerinizi merak etmeden yaşamın size getirdiklerini severek karşılama zamanı, anı yaşamanın vazgeçilmez hafifliği gibidir.

Ben zor olanı seçtim. Kendimi tanımayı planladım. İçsel yolculuk içinde tanıştığım bütün güzel ruhlar içinde bir büyük resim çizdim… Burada herkese yer var… Düşüncelerim kişisel olabilir ama yaşam buna izin vermiyor… Kişisel planlarım içinde sadece Ben yok, Sen var ve sonra birden BİZ oluyor… İşte bütün bu güçlü kavram, BİZ olma sırrı her şeyi içinde saklıyor…

Ben bildiklerimi söylerken biliyorum ki size hiç sıra gelmedi değil mi… Onun içindir ki sizi de dinlemem gerekirken kişisel gelişimim şimdiden eksik kaldı. Ve biz olma yolunu seçerken bir HİÇ olduğumuzu farkına bile varmadan, her şey olabiliyor ve daha çok makam mevki peşinde en son geleceğimiz yeri görmezden gelerek yaşamak saydığımız geçen zamanı çok daha sever buluyoruz…

Bildikleriniz ile bilmedikleriniz arasındaki zamanı çok uzun sanmayın, an gelir cevap siz olursunuz…