Genç Girişim ve Yönetişim Derneği’nin Türk iş dünyasına mal olmuş iş ve tecrübe paylaşım toplantılarından İş’te Fırsat’ın 52’ncisi Antalya’da yapıldı. 2 gün süren organizasyonunda Ankara ve Antalya iş insanları arasında 210 görüşme gerçekleşti, iki şehrin STK’ları arasında ticaret işbirliği protokolü imzalandı

Genç Girişim ve Yönetişim Derneği’nin bugüne kadar 51 kez Ankara’da düzenlediği İş’te Fırsat Toplantısı ilk kez il dışına taşındı. GGYD’nin yerelden ulusala geçişinin en önemli ayağı olan Antalya toplantısına Ankara’dan çok sayıda girişimci katılırken, 52. İş’te Fırsat Toplantısı, Antalya iş dünyasının çatı kuruluşlarından Ekonomi İş Geliştirme ve Planlama Derneği (EKİPDER) ile birlikte organize edildi. Belek Sirene Otel’de 2 gün süren organizasyona GGYD Başkanı M. Nezih Allıoğlu ile EKİPDER Başkanı Reşat Güney ev sahipliği yaptı. Organizasyonun ilk günü bütünüyle B2B görüşmelerine ayrıldı; iki derneğin üyeleri arasında tam 220 adet B2B görüşmesi gerçekleşirken bazı görüşmelerin sonunda ön ticari anlaşmalar sağlandı.52. İş’te Fırsat Toplantısı, Antalya iş dünyasının çatı kuruluşlarından Ekonomi İş Geliştirme ve Planlama Derneği (EKİPDER) ile birlikte organize edildi. Belek Sirene Otel’de 2 gün süren organizasyona GGYD Başkanı M. Nezih Allıoğlu ile EKİPDER Başkanı Reşat Güney ev sahipliği yaptı. Organizasyonun ilk günü bütünüyle B2B görüşmelerine ayrıldı; iki derneğin üyeleri arasında tam 280 adet B2B görüşmesi gerçekleşirken bazı görüşmelerin sonunda ön ticari anlaşmalar sağlandı.

“TÜRKİYE’DE BİR İLKİ”

EKİPDER Başkanı Reşat Güney de Antalya’nın ticaret hacmine dair bilgiler verdi, “GSMH’nin yüzde 4,7’si Antalya’da üretiliyor. Türkiye’nin turizm gelirinin yüzde 80’i İstanbul ve Antalya’da gerçekleşiyor. Antalya 13 milyar dolar turizm geliri sağlıyor. EKİPDER olarak bir misyon üstlendik. Ülke gelirlerini arttırmak için işbirliklerini geliştirmemiz lazım. Birlikte iş yaparsak, ortaklık yaparsak büyüyebiliriz. Bugün Türkiye’de ilk defa ik STK böyle bir organizasyonda bir araya geliyor ve ticari işbirliği protokolü imzalıyor. Bunun kıymetini bilmemiz gerekiyor. Bu protokolle artık her iki şehrin iş insanlarının Ankara’da ve Antalya’da evleri, destek alacakları partnerler, kurumlar var. Türk ekonomisi adına gurur verici bir gelişme” dedi. Ankara ile Antalya arasında güçlü bir ticari işbirliğinin önünü açan B2B görüşmeleri daha sonra toplu olarak devam etti. GGYD Başkanı Allıoğlu toplantının başında yaptığı konuşmada, 550’den fazla üyeyle 2003 yılından bu yana büyük oranda Ankara’da yürüttükleri faaliyetleri artık yerelden ulusala taşımanın gururunu yaşadıklarını söyleyerek, “Bir Ankara markası olan ve ilk kez Ankara dışında düzenlenen İş’te Fırsat Toplantıları bundan sonraki aylarda ve yıllarda başka şehirlerin iş dünyasını buluşturacak, yeni ortaklıkların temelini atacak. Yeni ortaklık önemli, ticari işbirliği, ekonomik partnerlik önemli. Kentler ve bölgeler arasında kurmayı hayal ettiğimiz bu işbirlikleri sadece bizlerin değil, şehirlerimizin ve memleketin de gücüne güç katacak” dedi.

“ÖNCELİKLE UCUZ KREDİ”

Başkan Allıoğlu konuşmasında pandemi sürecinde iş dünyasının durumuna ilişkin de şunları söyledi: “İş dünyasına yönelik alınan ekonomik tedbirler, verilen teşvik ve destekler iş dünyasına bir nebze olsun merhem olsa da, yeterli değil. Bazı sektörlerde hammadde ve ara mal tedariğinde baş gösteren ve üretim maliyetlerinin yüksek oranda artmasına neden olan sıkıntılar aynen devam ediyor. Yine birçok sektörde ara eleman ve nitelikli eleman konusunda ciddi açık söz konusu. Covid vakalarındaki artış, faiz ve dövizdeki dalgalanmalar ise önümüzdeki aylar için sıkıntının artarak devam edeceğini gösteriyor. Beklentimiz reel sektörün özellikle başta ucuz kredi olmak üzere finansmana dönük ihtiyaçlarının karşılanması, yeni teşvik ve destekler, vergilerde düzenleme, nitelikli eleman için nitelikli eğitim desteği sağlanmasıdır.” Dijitalleşme ve yeşil dönüşümün gelecek 10 yılı şekillendirecek, önümüzdeki ekonomik toparlanmayı sağlayacak iki önemli unsur olduğunu söyleyen Güldağ, “Türkiye’deki gayrimenkul dahil tüm sektörleri etkileyecek yeni süreçte eski para paradigma gidiyor, bu paradigma esas haline geliyor ama bu paradigmaya geçene kadar bir çalkantı, bir türbülans yaşıyor olacağız. Bu çerçevede Türkiye’nin kendisini bu türbülanstan kurtarması da çok kolay olmayacak. Bu dönüşümün etkileri olacak ve bir öncekinden daha sert olacak. Dijitalleşme dediğimiz şey parasız pulsuz olmuyor. Fakiri daha fakir, zengini daha zengin haline getiriyor. Dolayısıyla dijitalleşmeye yatırım yapmak para gerektiriyor. Yapamadığınız noktalarda belki de iş dünyasından bile kopuş meydana gelebilir” dedi. HABER MERKEZİ