Antalya Semt Pazarcılar Odası Başkanı İsmail Öz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Atatürk’ün kooperatifçiliğe verdiği önemi hatırlatarak, belediyelerin anma da değil, onun fikirlerine sahip çıkmada yarışması gerektiğini belirtti

Üretimin dip yaptığı, ekonomik sıkıntılar ve işsizlik nedeniyle toplu intiharların ortaya çıktığı bu günlerde Antalya Semt Pazarcılar Odası Başkanı İsmail Öz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, kooperatifçiliğin önemine dikkat çekti. Öz sosyal medya paylaşımında şunları belirtti: “Kapitalizmin tekelci aşamaya geçtiği, sömürü çarklarının acımasızca çalıştığı ülkelerde üretimden, tüketime, hayatın pek çok alanında fertlerin güçlerini ve küçük olanaklarını birleştirerek kendini koruyup geliştirdiği organizasyonlardan biri de kooperatifçiliktir. Tüketicilerin korunması amacıyla başlayan bu hareket, başta tarım olmak üzere, ürünün hasadından kredilendirilmesine, depolanmadan ara ve son ürün elde edilmesinden tüketiciye ulaştırılmasına kadar, her alanda örgütlenen insanların kurduğu birlikler uzun yıllar tekellere karşı bir korunma aracı olabilmiştir. Zaman içinde kredi kooperatifinden sulama kooperatiflerine, yapı kooperatifinden eğitim kooperatifine kadar her alana yayılmıştır. Bu topraklarda demokrasinin ilk nüvesi olan I. Meşrutiyetin kurucusu olan Mithat Paşa, yoksul köylülerin kredi ihtiyacını sağlamak üzere 1863 yılında Pirot (şehirköylü) kasabasında Memleket Sandığı adı altında bir çeşit kooperatif kurmuştur. Bugün Sırbistan sınırlarında kalan o yılların Niş Valisi Mithat Paşa’nın kurduğu bu sandık, Rumeli’de giderek yaygınlaşacak ve 15 Ağustos 1888 tarihinde Ziraat Bankası adını alacaktır. Esas amacı tarımdaki köylüyü desteklemek olan Ziraat Bankasının kurucusu Mithat Paşanın bu alandaki fikirsel mirasıdır. Ancak ülkemizde kooperatifçiliğin gerçek kurucusu ve destekçisi her alanda olduğu gibi Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. Atatürk, işte bu nedenle 1920’den ölümüne kadar geçen süre içinde Türk kooperatifçilik hareketine öncülük etmiştir. Bu bağlamda, özellikle çiftçilerin kooperatifleşmesi konularında konuşmalar yaptığı, yasaların çıkarılmasında egemen rol oynadığı bilinmektedir. Atatürk bunlarla da yetinmemiş, eylemiyle de kooperatifleşme hareketine katkıda bulunmuştur. Örneğin iki kooperatifin kurucu ortağı olmuştur. Bunlardan biri, tarımsal amaçlı bir kooperatif olan Tarım Kredi Kooperatifi’dir. Diğeri ise, Ankara Memurları Tüketim Kooperatifi’dir.”

ÇIKAN YASALAR

Atatürk dönemine vurgu yapılan yazıda, “Atatürk döneminde çiftçilerin örgütlenmesi ve kooperatifleşmesi doğrultusunda çıkarılan başlıca yasalar şunlardır: 1924 yılında Zirai Birlikler Kanunu çıkarılmıştır. Aynı yıl, kooperatiflerin ticari şirketlerden sayılmasına ilişkin fıkra, Ticareti Beriye Kanunu’na eklenmiştir. 1925 yılında tüketim kooperatifçiliğiyle ilgili yasal bir düzenleme yapılmıştır. 1926’da 856 sayılı Türk Ticaret Kanununda kooperatiflerin diğer şirketler arsında yer almasına ilişkin bir değişiklik gerçekleştirilmiştir. 1929 yılında ise Zirai Kredi Kooperatifleri Kanunu kabul edilmiştir. Daha sonra 1935 yılında da 2834 sayılı Tarım Satış Kooperatifleri Kanunu ile 2836 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri Kanunu çıkarılmıştır. Atatürk, kurucusu olduğu Cumhuriyet Halk Partisi Programları’na da kooperatifçilik konularında maddeler koydurmuştur. Örneğin, 1931 tarihindeki CHP 3. Büyük Kongresi’nde resmi programın iktisat bölümünün 4. maddesinde “Çiftçimizi kredi ve istihsal kooperatifleri gibi iktisadi teşekküllere mazhar etmek ve teşekkülleri terakki ve tekâmül ettirmek gayedir” denilmektedir. Yine, 1935 yılında yapılan CHP 4. Büyük Kongresi’nde kooperatifçilikle ilgili 10. madde şöyle kabul edilmiştir; “Partimiz, kooperatifçiliği ana prensiplerinden sayar. Kredi kooperatifleri ile toprak ürünlerinin hakiki değerlerinden üretmelerini faydalandıracak olan satış kooperatiflerinin kurulmasına ve çoğaltılmasına önem vermekteyiz. Türkiye Tarım Bankası, tarım kooperatiflerinin ana bankasıdır” dendi.

KOOPERATİFÇİLİK İÇİN DERNEK

Başkan Öz, yazısında Atatürk’ün kooperatifçilik konularında çalışma yapmak üzere bir derneğin kurulmasını da sağladığını belirterek, “1931 yılında İstanbul Üniversitesi’ne bağlı “Türk Kooperatifçiliği Derneği”ni kurdurmuştur. Bu dernek daha sonra Ankara’ya taşınmış ve halen “Türk Kooperatifçilik Kurumu” olarak varlığını sürdürmektedir. Özetle, Atatürk’ün gerek üretim gerekse tüketim sürecinde kooperatifleşmeye büyük önem verdiği gözlemlenmektedir. O, özellikle kırsal kesimde küçük ve orta ölçekli işletmeler için girdilerinin ortaklaşa sağlanmasında olduğu kadar ürünlerinin değerlendirilmesinde kooperatiflerin işlevini en iyi bir şekilde görmüş ve değerlendirmiştir.”

ANMAK DEĞİL ANLAMAK

Atamızın ölüm yıl dönümünün bu sene olağan üstü kutlandığını belirten Antalya Semt Pazarcılar Odası Başkan İsmail Öz, “Ya fikirleri, ya toplumun nasıl kalkınacağını, halkımızın iyi bir yaşam seviyesine nasıl ulaşabileceğini, onun gösterdiği yoldan gitmeyerek, hatta desteklemeyerek.
Sadece Atamızı anma yarışında birinciliği kapmaya çalışan yöneticilerimize bir şeyler hatırlatma
fiiliyatı ile fikrinin bir olması gerekliliğine inandığımız için teşekkürler Atatürkçü Düşünce Derneği’ne” dedi.

PROGRAMDA VAR, UYGULAMADA YOK

Atatürk tarafından parti programına koyulan kooperatifçiliğe desteğin bugün bile verilmediğine vurgu yapan Başkan Öz, “Biz oda olarak kooperatiflerle Antalya’ya çok sayıda iş kapısı açtık. Bugün pazarcı esnaflarımızın kurduğu kooperatifler aracılığı ile 40’ın üzerinde Pazar yaptık. Bunları zaman zaman belediye desteği ile değil, belediyeye rağmen yapmak zorunda kaldık. Biz, yerel yönetimlerin, ya da hükümetin yapması gerek işi yaparken, diğer yandan da yerel yönetimlerin engeli ile karşılaştık. Halbuki bu pazarlarda 5 bin esnafımız tezgah açıyor, binlerce üretici kendi yetiştirdiği ürünlerini burada satıyor, 100 binlerce Antalyalı bu pazarlardan alış veriş yapıyor. Buna rağmen ne merkezi, ne de yerel yönetimler destek olmuyor. Örneğin Meltem’de yaptığımız Pazar yeri 2007 yılında yıkılırken, kimsenin kılı kıpırdamadı. 2 bin metrekarelik hazine arazisi çözülemiyor. Bize ne yerel yönetim, ne Milli Emlak Müdürlüğü yardımcı oluyor. Bugün belediyelerin büyük şirketleri var. Bu şirketlere hemen yönetimler atanıyor, maaşlara bağlanıyor. Peki niye bu atıl kalan şirketler yerine belediye konusuna göre kooperatifler kurulmasına destek olmuyor. İş böyle olunca çoğu yönetici, özde değil, sözde Atatürkçü oluyor” diye konuştu.

AYFER ŞİMŞEK ANTALYA GÜNDEM