Şiddetin en temel sebebinin toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğunun belirtildiği basın açıklamasında dünyada her üç kadından birinin yaşamı boyunca en az bir kere şiddete uğradığı ve bu oranın Türkiye'de 2023 verilerine göre yüzde 73'e kadar yükseldiği ifade edildi.
Av. Gamze Eroğlu, kadına yönelik şiddetin sadece ülkemizde değil, birçok ülkede yaşandığını ifade ederek, İran’da Mahsa Amini’nin başörtüsü gerekçe gösterilerek öldürülmesinin ardından geçtiğimiz günlerde bu sefer de başörtüsünü ahlak polisinin istediği şekilde takmadığı sebebiyle taciz edilen üniversite öğrencisi Ahu Deryai’yi hatırlattı.
2022 YILINDA 334 KADIN KATLEDİLDİ
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) verileri kapsamında Türkiye’de 2008 ile 2019 yılları arasında toplam 3.185 kadının öldürüldüğünü belirten Av. Eroğlu, “İstanbul Sözleşmesi’ni, Avrupa parlamentosunda onaylayan ilk ülke olan Türkiye, Temmuz 2021'de sözleşmeden çekildiğini açıklamıştır. Türkiye'nin sözleşmeden çekildiği 2021 yılında 280 kadın cinayeti gerçekleşmişken, takip eden 2022 yılında kadın cinayetlerinin yaklaşık %20 artarak 334'e çıktığını veriler göstermektedir.” dedi.
MAHSA AMİNİ VE AHU DERYAİ HATIRLATILDI
Av. Eroğlu, kadına yönelik şiddetin dünyanın birçok ülkesinde ne yazık ki var olduğuna vurgu yaparak, “İran’da Mahsa Amini’nin başörtüsü gerekçe gösterilerek öldürülmesinin ardından geçtiğimiz günlerde bu sefer de başörtüsünü ahlak polisinin istediği şekilde takmadığı için taciz edilen üniversite öğrencisi Ahu Deryai protesto için kıyafetlerini çıkardı ve ardından polis tarafından gözaltına alındı. Cesur kadınlar sizin çağdışı, karanlık zihniyetinize ve zorbalıklarınıza geçit vermeyecektir.” Sözlerine yer verdi.
KADINLAR ERKEKLERE ORANLA DAHA YOKSUL YAŞIYOR
Av. Eroğlu, Türkiye’de kadın ve çocuk yoksulluğuna dair raporlar paylaşan Derin Yoksulluk Ağı’nın Kadın Yoksulluğu Raporu’ndaki bilgileri paylaşarak “Yoksullukla mücadele eden kadınların çocuk yaşta ekonomik sebeplerle evlendikleri, eğitim haklarına erişemedikleri, evdeki bakım yükü nedeniyle çalışamadıkları, sağlık hizmetlerine, doğum kontrol araçlarına ve hijyenik pedlere erişmekte zorluk çektikleri, şiddete maruz kaldıklarında adalete erişemedikleri, aynı iş için erkeklerden ortalama %24 daha az ücret aldıkları, genel olarak kadınların yoksulluk içinde yaşama olasılığının erkeklere göre %35 daha fazla olduğu vurgulanmaktadır.” diye konuştu.
“HİÇBİRİ TESADÜF DEĞİL, BİLİNÇLİ BİR POLİTİKANIN SONUCUDUR”
Son yirmi yılda eşitlik, adalet ve laiklikliğe dair kaybedilen çok şey olduğunun altını çizen Av. Eroğlu, “Kaç çocuk doğuracağımıza, çocuğu ne şekilde doğuracağımıza, kaç yaşında evleneceğimize, etek boyumuza müdahale edilerek eşitlik yolculuğumuz sekteye uğratılmaktadır. Her gün en az üç kadın öldürülürken, bir o kadarımız şüpheli şekilde hayattan koparılmakta. Kadın cinayetlerine ve şüpheli ölümlerine dair bir önlem alınmadığı gibi etkin soruşturma da maalesef yapılmamaktadır. Son haftalarda çeşitli belediyelere atanan kayyumlar da özellikle kadın çalışmalarının yapıldığı, kadınların sosyal ve ekonomik olarak desteklendiği birim ve programları kapatmakta veya atık hale getirmektedir. Bunların hiçbiri tesadüf değil, bilinçli bir politikanın sonucudur.” İfadelerine yer verdi.
MÜCADELEYE DEVAM
Av. Eroğlu, sözlerine son verirken Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu olarak, kadına yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılık sona erene kadar mücadele edeceklerinin altını çizdi.