Antalya Kent Konseyi, 8 Mart Kadın Günü’ne özel bildirge yayınladı. Bildirgede, şu sözlere yer verildi:

“8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü 167 yıl önce bugün kadınların çalışma sürelerine ve ağır çalışma koşullarına karşı direnişlerinin ve verdikleri mücadelenin anısıdır bizlere. Bugün hala, kadının iş hayatında karşılaştığı türlü zorlukları konuşuyoruz.  Cinsiyete dayalı ayırımcılık nedeniyle, yeterliliği ve profesyonelliği belgelenmiş olsa dahi kadının yeterince ciddiye alınmaması, toplumsal kodlar ve yüklenen cinsiyetçi rol kalıpları yol açtığı cinsiyete dayalı meslek ayırımı, mobbing, cinsel taciz, kıyafet kısıtlamaları gibi stres kaynakları bunlardan sadece birkaçıdır. 

İş ve özel yaşam dengesini kurmakta yalnız bırakılan kadının, iş hayatının yanı sıra evi, eşi ve çocukları ile de ilgilenmesi beklenmekte; bu durum kadının, zamanla iş hayatından çekilmesine veya evliliğinin bozulmasına neden olmaktadır.

Kadınların çeşitli mesleklerde çalışamayacakları algısı, halk arasında veya iş yaşamının içinde birçok mesleğin "kadın işi" veya "erkek işi" olarak sınıflandırılmasına neden olmakta; böylece kadınların mesleklerini icra etmelerinin önünde büyük bir engel oluşturulmaktadır. Öğretmen, hemşire gibi meslekler ile yaşlı ve çocuk bakımı gibi işlerin kadın işi; mühendis, polis, pilot, şoför, milletvekili, yönetici gibi meslekler ile tesisat, tamirat işleri erkek işi olarak ayrılmıştır.

İş yaşamında kadınlardan, cinsiyete dayalı hizmet beklenmekte, sadece kadın oldukları için onlardan çay servisi, temizlik, kapı açma vb. işler beklenebilmektedir. Kadınların, duygusal olmaları bahanesiyle çeşitli pozisyonlar için uygun görülmedikleri, yönetme becerisinden yoksun oldukları varsayımı ile kariyer gelişimleri engellenmektedir.

Konumu, sosyal statüsü ve kıdemi ne olursa olsun iş yaşamında kadına yönelen cinsiyetçi tavır değişmemektedir. Kadınların işgücü piyasasında olumsuz şartlarını ve ikincil konumlarını yansıtan; işe alınma, ücretlendirilme, yükseltilme ve işten çıkarılma gibi konularda ayrımcı uygulamalarla karşılaşmalarının yanında kadınlar kolay vazgeçilen, sosyal güvenceden yoksun ve sendikal örgütlenmesi zayıf işgücü olarak konumlandırılmaktadır.

Tüm dünyada kadın istihdamının artırılması, etkin kullanımı, kadının çalışma koşullarının iyileştirilmesi, cinsiyetçi ayırımcılığa dayanan eşit işe düşük ücret politikasının ortadan kaldırılması için gerekli aksiyonların alınması ve uygun politikaların üretilmesi zorunludur.

Kadını iş yaşamından dışlayıcı, uzaklaştırıcı, yıldırıcı tutum ve davranışların ortadan kaldırılabilmesi için; kadın emeğini görünür kılmak, eşit işe eşit ücret uygulamak, fırsat eşitliği tanımak çözüm olacaktır. Kadınların, işgücü piyasasında etkin ve güçlü rol almasının, ekonomik gelişimin de anahtarı olduğu bilinmelidir.”

Kaynak: KENT KONSEYİ / BÜLTEN