Seccadeler, Türk-İslam kültürünün önemli bir parçası olup, ilk olarak hurma yaprakları, hasırlar ve ağaç dallarından yapılmış daha sonraki süreçlerde ise dokuma ile seccadeler şekillenmiş. Türklerin İslamiyet’i kabulüyle birlikte dokuma sanatı gelişmiş ve seccadeler, 14. ve 15. yüzyıldan itibaren tüm İslam bölgesinde görülmeye başlanmış. 17. ve 18. yüzyıllarda ise Gördes, Kula, Lâdik, Milas gibi merkezler seccade dokumacılığıyla ün yapmış. Antalya’da da seccadeler günümüzde daha çok turizm amaçlı kullanılıyor. Mehmet Ali Eroğlu’nun, ‘Türk İslam Sanatında Seccade Kültürü ve Antalya Civarı Seccade Dokumaları’ adlı çalışmasında Antalya ve çevresinde kullanılan seccade dokumalarını ortaya koydu.
Küçük boyutları ve kolay taşınabilir olmaları nedeniyle bu dokumalar, özellikle turistler tarafından büyük ilgi görüyor ve satışı yapılıyor. Seccade motifler arasında ibrik, mihrap, cami gibi unsurlar yer alırken, her bölgenin kendine özgü desen ve renk karakteristiği bulunuyor.
TÜRK-İSLAM SANATINDA SECCADELER
Türkler yüzyıllardır sanata ve dokumaya çok büyük önem vermiştir. Özellikle kilim ve giysi dokumaları ile ün yapan Türklerin bir bölümü İslam dinine girdikten sonra İslam sanatı ve süslemesiyle tanışmış, seccadeler bu devirden sonra yeni boyut kazanmış. Anadolu’da çeyizlik olarak dokunan, manevi anlamları motifler ile yansıtan değerli yaygılar haline gelmiş.
TÜRK SECCADELERİNDE KULLANILAN MOTİFLER VE SİMGELER
Türk seccadeleri, lale, gül, sümbül gibi stilize bitkisel motiflerin yanı sıra mihrap, kandil, niş gibi sembollerle bezenerek yapılıyordu. Selçuklu ve Osmanlı sanatının etkisiyle gelişen seccade dokumalarında geometrik motifler ve simetri prensipleri öne çıktı. 14. yüzyıl minyatürlerinde ilk örneklerine rastlanırken, 15. yüzyıldan itibaren saf seccadesi olarak bilinen ve günümüzde müzelerde sergilenen örnekler ortaya çıktı. Bu seccadeler, dokundukları yörelerin karakteristik desen ve renklerini yansıtarak adeta birer sanat objesi haline geldi.
SECCADE DOKUMA MERKEZLERİ VE KOLEKSİYONLAR
Antalya Kaleiçi, halı ve seccade dokuma koleksiyonlarıyla ünlü yaptı. Kaleiçi’nde yer alan Hicret, Halıhan ve Best Halı koleksiyonlarında çeşitli seccade örnekleri sergileniyor. Bu seccadelerde sıklıkla sekiz kollu yıldız, mihrap ve göz motifleri kullanılıyor. Manavgat ve Akseki gibi yerlerde dokunan seccadeler, bölgeye özgü motif ve kompozisyon özellikleri taşıyor. Sarıkeçili Yörük seccadeleri de Antalya’da sıkça görülen ve ilgi gören dokuma eserler arasında sayılıyor.
GELENEKSEL DOKUMA SANATININ GELECEĞİ
Antalya ve çevresinde incelenen seccadeler, Türk kültür ve sanatının zengin mirasını gözler önüne seriyor. Yörük yaşamının temel unsurlarından biri olan dokuma sanatı, tarih boyunca geçirdiği değişimlerle birlikte zenginleşmiş ve seccade dokumalarında İslami motifler ve semboller kullanılarak kültürel bir kimlik kazanmış durumda olsa da teknolojinin ilerlemesi ve sanayileşme, dokuma kültürünü olumsuz etkileyerek geleneksel el dokuması ürünlerin yerini fabrikasyon ürünlere bırakmasına neden oluyor. Çeyizlik seccade dokumaları gibi el işçiliği gerektiren ürünler, yok olma tehlikesi içerisinde.
KALEİÇİ SECCADELERİN SATILDIĞI BÖLGE YER OLARAK BİLİNİYOR
Kaleiçi bölgesi, Anadolu’dan toplanan dokumaların teşhir ve satış yeri haline gelmiş olup, seccade dokumalarının en çok talep gören ürünler olduğunu ortaya koyuyor. Seccadelerin taşınabilir olması, turistlerin ilgisini çekmekte ve bu ürünlerin kültürel değerlerimizin yurt dışına satılmasına yol açmıyor. Yapılan araştırmalarla Antalya ve civarında 80 adet dokuma örneği incelenmiş, desen, renk, kompozisyon, hammadde ve teknikleri detaylı bir şekilde analiz edilmiş.
Antalya’daki seccade dokumaları, Türk kültürünün zenginliğini belgelemek ve gelecek nesillere aktarmak açısından büyük önem taşıyor. Geleneksel değerlere sahip çıkılması ve dokuma kültürünün korunması, kültürel miras olarak görülüyor ve yok olmaması için çalışmalar devam ediyor.