KESK Antalya Şubesi Antalya Vergi Defterdarlığı önünde kamu çalışanlarının ve emekçilerin yaşadığı zorlukları gündeme taşıdı. Kamu emekçilerinin bir araya geldiği açıklamada, çalışanların ve emekçilerin yaşam zorluğu çektiği vurgulandı. Yapılan basın açıklamasında mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurguladılar. KESK Antalya Dönem Sözcüsü İlhan Karakurt’un yaptığı basın açıklamasında “sefalete teslim olmayacağız” diyerek emekli olarak yaşadıkları zorlukları dile getirdi.
EMEKÇİLERİN MAAŞI YOKSULLUK SINIRIN ALTINDA
KESK Antalya Sözcüsü İlhan Karakurt, kamu emekçilerinin maaşlarının yoksulluk sınırının altında olduğunu söyleyerek, “belirttiğiniz gibi sefalete teslim olmak istemiyoruz. 15 Temmuz yine Türkiye'nin emekçileri için emekçiler için kara bir tarih olarak anılacak. Neden mi? 15 Temmuz'da aldığımız maaş artışları daha önceden zaten erimiştir. Ve milyonlarca emekli şu anda açlık sınırında bir sefalet ücretiyle yaşamaya zorlanıyor. Ve kamu emekçilerinin aldığı maaş yoksulluk sınırının çok çok altında. Hal böyleyken ülkemizin tüm zenginlik kaynakları ve değerlerini üreten biz emekçilerin yaşamada ve yaşamın sonuçlarından aldığı pay maalesef gördüğünüz gibi içler acısı. Peki bu tablo sadece Türkiye'de bu kadar mı?
Bir taraftan da ülkenin 500 büyük kuruluşu ve son 25 yılda AKP tarafından türetilen zenginler ise bu dönemde bırakınız yoksullaşmayı, bırakınız karlarındaki erimeyi daha çok servet sahibi oldular. Ve yetmedi. Tasarım paketleri adı altında milyonlarca emekçinin servis hakkına, yemek ve diğer sosyal haklarına göz dikildi. Tasarruf evet gerekli ama bu tasarrufu bütçeyi kim boşalttıysa, ülkenin kaynaklarını kim talan ettiyse onlardan yapın diyoruz.
Ve bir kez daha Cumhurbaşkanı'na sesleniyoruz. Bizim ekmeğimize, işimize göz koyan Sayın Cumhurbaşkanı NATO toplantısına gidiyor. Ve kaldığı bir odanın fiyatı on iki bin dolar. Beş tane uçak. Tasarruf mu bu? Halkın kaynaklarıyla NATO gibi dünya haklarına kan ağlatan bir kuruşun toplantısına katılıyorsunuz. Sonra da tasarruf diyorsunuz. Krizi yaratan bedelini ödesin” şeklinde ifadeler kullandı.
“RAKAMLARLA OYNAMA DOĞRULARI AÇIKLA”
Ardından konuşmasına şu şekilde devam etti: “4 kişilik bir ailenin tüm fertleri asgari ücretle bile çalışsa hane geliri yoksulluk sınırının altında kalıyor. Yoksulluk tüm toplumu sarmış durumda. Her iki kişiden birinin geliri açlık sınırının altında. Aile ve Sosyal Çalışma Bakanlığı'nın iki bin yirmi dört Mayıs verilerine göre altını çizerek söylüyoruz. 17 milyon 114 bin kişi sosyal yardıma muhtaç. Yine milyonlarca kamu emeklisinin maaşları maalesef emekli olduğunda yarı yarıya düşüyor. Avrupa ülkelerinde bir emekli ortalama 1294 Euro ile Türkiye'deki bir emeklinin 5 katı maaş aldığını biliyor musunuz? Evet, buradan TÜİK'e sesleniyoruz. Verdiğiniz rakamlar sizin gibi sahte.
Tasarruflarınız da sahte. Neden mi? TÜİK'in verilerine bakarsanız değerli arkadaşlarım bir ev kirası Antalya'da ortalama en düşük on bin ortalama yine yirmi beş otuz bin lirayken TÜİK diyor ki beş bin sekiz yüz kırk beş lira. Yalanın batsın TÜİK. Bugün bir uzman doktorun muayene ücreti ortalama üç bin beş lira civarında. Ama TÜİK herhalde hiç doktora gitmiyor bugünlerde. Ona göre sadece otuz üç liraymış. Yine bugün bir üniversite öğrencisinin devletten aldığı yurt ücreti kişi başına bin iki yüz elli lirayken TÜİK'e göre dört yüz kırk yedi liraymış. Ve daha önemlisi arkadaşlar artık beslenme kaynağımız olan yarım ekmek et dönerin fiyatı iki yüz elli liradan tavuk döner ise yüz elli liradan başlıyor. Ama TÜİK'e sorarsan et döner 77 lira tavuk döner 22 kuruş. Bunu tavuklar ya da inekler duysa TÜİK’e isyan eder Rakamlarla oynama doğruları açıkla.”
“VERGİDE ADALET İSTİYORUZ”
KESK Antalya Sözcüsü İlhan Karakurt, seyyanen ödemelerinde emekli ödemesine yansıtılmasını ve vergide adalet istediklerini vurgulayarak, “Öncelikle tüm kamu emekçilerine 14 bin 93 lira seyyanen veriliyor. Bu seyyanen bildiğiniz gibi emekli maaşlara yansımadığı için emekli olmak isteyen arkadaşların bile emekliliğini artık yaz sınırına kadar uzatmak zorunda kalıyor. Hoş o zaman olsa da aldığı maaş yarı yarıya düşüyor. Dolayısıyla bir an önce bu seyyanen ödemelerinde emekli ödemesine yansıtılmasını istiyoruz. Yine emekli aylıklarında ülkemizde bir çifte standart var. 2008 öncesi ve sonrası başlayanlar arasında emekli ödeneğinin rakamları çok farklı.
Dolayısıyla 2008'den sonra göreve başlayanların yaşayacağı bu mağduriyetin giderilmesi için bir an önce kanuni bir düzenleme yapılması gerekiyor. Yine değerli arkadaşlarım, vergide adaletin sağlanmasını istiyoruz. Kısacası aslında ülkede o 500 büyük kuruluş hani şu zenginlik kaynaklarını hatırlayanlar var ya hırsızlık yapıyorlar. Bizim emeğimizden, ekmeğimizden çaldıkları bütçeden payı yine sermayeye aktarıyorlar. Duydunuz mu bir şirketin vergi verdiğini? biz duymadık. Vergi gibi yapıyorlar ama bir taraftan teşvikli, kredide ve başkaca indirimlerle adaletsiz bir vergi dilimi uygulanıyor. Onun için en az ortalama yüzde on vergi dilimi sabitlensin ve yoksulluk sınırının altına maaş alanlardan da bu konuda vergide indirim yapılsın istiyoruz. Vergide adalet istiyoruz” dedi.
SERMAYEYE DEĞİL EMEKLİYE BÜTÇE
KESK Antalya sözcüsü Karakurt sermaye’ ye değil emekçiye bütçe diyerek yaşadıkları yaşam zorluklarını dile getirdi. KESK Antalya Sözcüsü Karakurt, “Devlet yetkilileri diyor ya bütçede para yok. Aslında bütçede para var. Ama siz boşalttınız. O bütçenin kaynakları emekçilerin sırtından alındı. Bugün bir emekliyi on bin lira maaşla yaşamaya talim edenlere soruyoruz. Hadi bir gün gelin siz on bin lirayla bir gün yaşayın. Ne sarayın ne de bakanların ne de sermayenin o on bin liralık gelirle bir gün değil bir saat yaşamaları bile mümkün değil.
Değerli arkadaşlarım elbette bu ülkede gelir adaletsizliği var dedik. Servette de adaletsizlik var. Ama bugüne kadar emekçilerin maaşlarına her artışta göz diken devlete buradan bir kez daha öneride bulunuyoruz. Öneri diyorum. Hadi, vergiyi tabana yayacağız diyorsunuz. Zaten tabana yaydınız. Sıkıysa tabana yayın. Servetten, sermayeden, o beş yüz büyük kuruluştan bir defaya mahsus. Zenginlik ya da servet vergisi aldığınızda ne borcunuz kalır ne harcınız. İş ve emekçiler diyoruz ki sermayeye değil, emekçiye bütçe” dedi.
“MÜCADELEYE DEVAM”
KESK Antalya sözcüsü Karakurt açıklamasını şu şekilde sonlandırdı: Sermayeye değil, emekçiye bütçe. Evet değerli arkadaşlar, bu temmuz sıcağında mücadele de sıcak geçecek. Çünkü hükümetin bugün açıklayacağını söylediği emeklilere seri aynen zamanın ne olduğu belli değil. Ama bir şey belli. İki bin beş açıklanmış uçtu gitti Zeynel Başkan. Şu anda o zaten yoktu. İki bin beş yüz lira ne işe yarar? Hadi onlara verelim. Gelsinler bugün bir simit yesinler. Dolayısıyla bu saatten sonra ne emekliyi ne kamu emekçisini ne de işçiyi kandıramazsınız.
Artık hava sıcak, mücadele bu sıcak. Ömrün ekim daha gelmeden aldığımız maaşlar eridi gitti. Bir ceza söylüyoruz. Seçim öncesi verilen 3 bin 600 ek göstergenin ayrımsız tüm kamu çalışanlarına yansıtılmasını istiyoruz. Yine başta kamu emekçileri ve emekleri olmak üzere artık yoksulluk sınırının altında bir ücret değil. İnsan onuruna yakışır ve insan da yaşayacak bir ücret istiyoruz. Bunu Türkiye'deki emekçiler hak ediyor. Sermayeni çöplüğü haline getirdiğimiz bu ülkeyi emekçiler yeniden var etmek için mücadele edeceklerdir. Gelin insanca yaşamaya ödeyecek bir ücret. Adil bir vergi sistemi halk için, emek için, güvenceli bütçe, güvenceli iş için omuz omuza verelim, birleşelim, mücadele edelim. Yaşasın iş, ekmek, özgürlük mücadelemiz.”
