Antalya ve çevresine has çalgılar ve türküler, bu kültürel mirasın önemli bir parçası olarak sürüyor. Antalya Etnografya Müzesi'nde sergilenen bağlama, kemençe, zurna, davul gibi geleneksel çalgılar, bölgenin tarihsel ve kültürel derinliğini yansıtır. Antalya Etnografya Müzesi’nde yer alan yöreye özgü çalgıların kökenleri, kullanım şekilleri ve müzik kültüründe önemli yere sahip olmasından dolayı bu zengin mirasın korunması önem taşıyor.

Antalya Etnografya Müzesi'nde sergilenen çalgıların türleri ve özellikleri gözler önüne serildi. Nefesli çalgılar arasında düdük, sipsi, zurna ve kaval; telli çalgılarda bağlama; yaylı çalgılarda kabak kemane ve kemençe; vurmalı çalgılarda ise davul öne çıkıyor.

BAĞLAMA

Bağlama, halk müziğinde köklü bir yere sahip olup, kökeni Orta Asya’daki kopuz çalgısına dayanıyor. Zamanla gelişen bağlama, farklı boyut ve türlerde yapılır duruma geldi. Antalya yöresinde en yaygın kullanılan çalgılardan biri olan bağlama, zeybek, teke ve semah müziklerinde aktif olarak kullanılırdı. Özellikle düğünlerde, nişanlarda ve Alevi-Bektaşi törenlerinde bağlama önemli bir rol oynamış, günümüzde ise eğlence de ön plana çıkıyor. Ayrıca yörede bağlama yapım ustalarının varlığını sürdürdüğü ve çalgının üretiminde çeşitli yenilikler geliştirdikleri biliniyor.

KABAK KEMANE

Antalya Etnografya Müzesi’nde sergilenen kabak kemane, Teke yöresi müziğinde sıkça kullanılan geleneksel bir yaylı çalgı olarak biliniyor. Orta Asya kökenli olan bu çalgının atası "ıklığ" olarak anılır ve Türk müziğinde önemli bir yere sahiptir. Kabak kemane, genellikle su kabağından yapılmakta farkı tür malzemelerde de yapılır. Örneğin; ahşap veya Hindistan cevizi gibi farklı malzemeler de kullanılır. Günümüzde metal teller ve modern tekniklerle üretilse de geçmişte, geleneksel yapım yöntemlerinde su kabağı, ardıç ağacı ve at kılı gibi doğal malzemeler tercih edilmiş.

Antalya ve çevre illerdeki cemlerde, ritüellerde ve yerel festivallerde sıkça kullanılan kabak kemane, yöreye özgü müziklerin icrasında büyük öneme sahiptir. Antalya’nın Serik ve Manavgat gibi bölgelerinde kabak kemane kültürü yaşatılmakta, icracılar bu çalgının geleneksel kullanımını sürdürmekte. Kabak kemane, yöresel törenlerde ve kutlamalarda çalınmaya devam ederek, yörenin kültürel mirasının bir parçası olmaya devam ediyor.

Antalya Çalgılar (3)

KEMENÇE

Antalya yöresinde "Yörük Kemenesi" olarak bilinen kemençe, Yörük Türkmenleri tarafından çalınıyor. Özellikle Teke Yöresi'nde oynanan Teke Zortlaması gibi geleneksel oyunlarda kullanılıyor. Yörük Kemenesi, diz üstünde veya dizlerin arasında çalınır ve tırnakların tellere dokundurulmasıyla ezgiler ortaya çıkar.

Antalya Etnografya Müzesi'nde sergilenen kemençeler arasında yer alan, ahşap gövdeye ve deri ön yüzeye sahip bir çalgı da bulunuyor. Günümüzde kullanımının azalmasına rağmen, Teke yöresi festivallerinde ve kutlamalarında Yörük Kemençesi hâlâ çalınmaya devam ediyor.

DAVUL

Antalya Etnografya Müzesi'nde sergilenen davul, Türk halk müziğinde önemli bir yere sahip. Davul, Orta Asya'dan gelerek Selçuklularla Anadolu'ya ve Osmanlı döneminde Avrupa'ya yayıldığı biliniyor. Dini törenlerden savaşlara, düğünlerden bayramlara kadar geniş bir kullanım alanı bulunuyor. Günümüzde ise Antalya'da düğünlerde ve çeşitli törenlerde sıkça kullanılmakta, davul zurna ile misafirler karşılanmakta ve eğlenceler düzenleniyor. Kumluca ve Korkuteli gibi ilçelerde davul düğünlerde, asker uğurlamalarında ve bayramlarda ön planda oluyor. Geleneksel olarak ahşap malzemelerden yapılan davul, günümüzde modern malzemelerle de üretiliyor. Antalya yöresinde davul, halk kültüründe kullanılmaya devam ediyor.

DÜDÜK, SİPSİ, ZURNA VE KAVAL SERGİLENİYOR

Antalya Etnografya Müzesi'nde sergilenen nefesli çalgılar arasında düdük, sipsi, zurna ve kaval gibi enstrümanlar yer alıyor. Özellikle düdük ve kaval gibi çalgılar, Yörük kültüründe hayvancılıkla ilişkilendirilmiş ve çobanlar tarafından kullanılmış, günümüzde de olsa kullanılmaya devam ediyor.

Antalya Çalgılar (1)

KAVAL

Kaval, kırsalda kullanılan ve hayvancılıkla uğraşan çobanlar arasında yaygın bir çalgı kullanılıyor. Uzunluğu nedeniyle "dokuz tutam" veya "koyun kavalı" gibi isimlerle anılıyor. Daha kısa olan türlerine ise "düdük" veya "kaval düdük" deniliyor. Kavalın yapımında kayısı, erik gibi ağaçlar kullanılırken, ağızlık kısmı şimşir gibi sert malzemelerden yapılıyor. Kamış dilli kavallar da özellikle Gaziantep, Kilis gibi bölgelerde çalınıyor.

DÜDÜK

Dilli düdük, İnsan sesine benzeyen yapısıyla dikkat çeker ve Anadolu’da "dilli düdük" veya "tüytük" olarak da biliniyor. Bu çalgı genellikle şarkıcılarla birlikte kullanılmakta ve kırsal kültürü yansıtıyor. Kemik Düdük,  kartal ve turna gibi kuşların kanat kemiklerinden yapılan bu çalgı, dilsizdir ve 5-7 ses deliği bulunuyor. Çığırtma, özellikle Burdur ve Antalya'nın dağlık bölgelerinde sıklıkla kullanılmış olup, bu yörelerin halk kültüründe önemli bir yer tutuyor. Burdur'un Aziziye köyünde Boğaz Hadası türüne eşlik etmek amacıyla kullanılmaya devam ediliyor.

SİPSİ

Sipsi, Teke yöresinin geleneksel nefesli çalgıları arasında ön planda bulunuyor. Sipsi, Orta Asya kökenli olup Teke bölgesinde, özellikle Antalya (Korkuteli, Elmalı), Burdur ve Isparta gibi yerlerde yaygın olarak çalınan bir çalgı aleti olarak günümüzde de kullanımı sürüyor. Küçük boyutlu ve genellikle kamıştan yapılan bu çalgı, kapalı alan eğlencelerinde tercih ediliyor. Sipsinin çalımında nefes ve dil teknikleri önemli rol oynar, bu da çalgının yöresel müziklerdeki yerini sağlama alıyor.

Antalya Çalgılar (5)

ZURNA

Zurna, Türk halk müziğinde önemli bir nefesli çalgıdır ve özellikle Orta Avrupa’dan Yakın Doğu’ya kadar kullanılan bir çalgı aletidir. Osmanlı döneminden günümüze kadar Anadolu’nun birçok bölgesinde kullanımı devam ediyor. Farsça’da "Sürnay," Gürcistan’da "Zurnavi," Macaristan’da "Rokoçi Düdüğü" gibi farklı isimlerle anılıyor. Zurna, tahtadan yapılan ana gövde, metal ve kamış gibi parçalardan oluşuyor. Gövdesinde yedi delik ön tarafta, bir delik ise arka tarafta bulunuyor. Türkiye genelinde yaygın olan zurna, özellikle açık alanlarda davul eşliğinde çalınıyor.

Zurna çeşitleri boyutlarına göre sınıflandırılır; kaba zurna, orta zurna ve zil (cura) zurna bulunuyor. Kaba zurna Ege, Trakya ve İç Anadolu’da, orta zurna Anadolu’nun genelinde, zil zurna ise Karadeniz bölgesinde kullanılıyor.

Antalya ve çevresindeki şehirlerde zurna, özellikle Teke oyunları, asker uğurlamaları, kına geceleri ve zeybek oyunlarında davulla birlikte sıkça kullanılıyor. Antalya Etnografya Müzesi'nde 20. yüzyıla ait iki zurna örneği sergileniyor. Zurna, yöresel etkinliklerde ve düğünlerde, zeybeklerin icrasında önemli bir rol oynuyor.

Geleneksel çalgılar, Antalya Etnografya Müzesi’nde sergileniyor. Antalya’nın eğlence ve dini kültürünün bir parçası olan çalgılar zaman içerisinde unutulmaya yüz tutsa da günümüzde bazı oluşumlar bu çalgıların çalınması, yaşatılması için çabalıyor.

Muhabir: UĞUR FİDAN