ALEYNA BULUT / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER Salgının başında sadece alkışlanan, yaşatmak için ölen, 3600 ek gösterge alamayan, ailelerini göremeyen, 72 saatten fazla çalışan ve yeterli ekipmanı olmayan sağlık çalışanları isyan etti

Yaklaşık bir yıldır koronavirüs ile mücadele eden sağlık çalışanlarının yükü, bir ayda 58 ilin kırmızıya dönmesiyle birlikte katlanarak arttı. Yoğun bakım ünitelerine yatan hasta sayısının arttığını ve en çok sağlık çalışanını kaybeden ülkeler arasında birinci sırada olduğumuzu söyleyen Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, sağlık çalışanlarının ekipman sorunu yaşadığını belirtti. Başkan Şahin, “Artık dayanamıyoruz. Yeter tükendik. Atanamayan sağlık çalışanlarının atanmasını ve yükümüzü hafifletmesini istiyoruz” dedi

Yaklaşık bir yıldır koronavirüs ile mücadele eden sağlık çalışanlarının sesini kimse duymuyor. Türkiye birçok sağlık çalışanını kaybederken, sorunlarını ise kimse görmüyor. Ailesini göremeyen, 72 saatten fazla çalışan, eksik ekipmanla hayat kurtaran sağlık çalışanları ‘Tükendik’ demekten yorulurken, yetkililer ise kalabalık kongreler yaptı. Bir ay içinde 58 şehir kırmızıya dönerken, birçok il maviden, turuncuya geçiş yaptı. Yoğun bakım ünitelerine yatan hasta sayısının arttığını ve hastalığın mutasyondan dolayı daha hızla yayıldığını söyleyen Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, sağlık çalışanlarının en büyük sorunlarından birinin eksik ekipman olduğunu belirtti. Başkan Şahin, “Çok sayıda da sağlık çalışanını kaybettik. Bütün dünyada sağlık çalışanlarının en çok efekte olan ve kaybeden ülkeler arasında birinci sıradayız. Bu yeterince güvenlik önlemlerinin alınmadığını ve sağlık çalışanlarımızı koruyamadığımızın göstergesidir. Kişisel donanım ekipmanlarından tulum, maske, siperlik, dezenfektan gibi malzemeler aile hekimlerine yeterince verilmedi. Hem ekipmanımız yok hem de şiddet arttı. Fedakarca çalışan sağlık çalışanlarını alkışlayanlar bu gün onlara şiddet uyguluyor. Ekonomi ve özgürlük haklarında da büyük kayıp yaşadık. Sağlık çalışanları dinlenmiyor, beslenemiyorlar. Sağlık çalışanları yoruldu, tükendi. Yaşadıklarını kayıplardan dolayı öfkeli hale geldiler. Her gün onlarca insanın, iş arkadaşının ölümünü görmek kolay değil. Psikolojileri çöktü. Tekrarlıyoruz. Ekipmanlarımız eksik. Biz kendimizi koruyamazsak, başkalarını kurtaramayız. Sağlık çalışanları görünmek, önemsenmek istiyor. Birçok arkadaşımız ailelerini göremiyor. Bu bile psikolojilerini derinden etkiliyor. Bunun yanı sıra sağlık bakanı ve hükümet bize verdikleri sözleri tutmadılar. Biz en üstten maaş alacaktık. Onlar verilmedi. Yani sağlık çalışanlarının neresinden tutarsanız elinizde kalıyor” ifadelerine yer verdi.

“DESTEĞE İHTİYACIMIZ VAR”

Atanamayan sağlık çalışanlarının desteğine ihtiyaç duyduklarını söyleyen Başkan Şahin, “Biz yeni kadrolu sağlık çalışanlarının işe alınmasını istiyoruz. Çünkü kayıplar yaşıyoruz. Bu kayıpların yeni arkadaşlarla doldurulmasını istiyoruz. Çünkü bizim kayba değil desteğe ihtiyacımız var. Sağlık Bakanlığından bunu gözetmesini istiyoruz. Birçok sağlık çalışanı atanmayı bekliyor. Bizimde desteğe ihtiyacımız var. Bu atanamayan arkadaşların desteğine ihtiyacımız var. Bizim artık çalışacak gücümüz kalmadı. Desteğe ihtiyacımız var. Uzun çalışma saatleri, yorgunluk, beslenememe, ekipman eksikliği sayamadığımız birçok sorunumuz var. Yetkililer bunları görmezden gelemez” şeklinde konuştu.

“HAKKIMIZI İSTİYORUZ”

Koronanın meslek hastalığı sayılması için çağrısını yenileyen Başkan Nursel Şahin, “Hastalanıp hayatlarını kaybetmiş, ciddi sıkıntılar çekmiş sağlık çalışanları koronanın  bir meslek hastalığı olarak kabul edilmesini istiyorlar. Çünkü çalıştıkları ortamda koronalı hastalarla, hastalığı yakalanıyor. Çeşitli çarkın söylemler oluyor. Bazı hasta yakınları hastalığın sebebi olarak bizi görüyor, sinirini bizden çıkarıyor. Bu yüzden geride bıraktıklarına biraz avantaj sağlamak için koronanın meslek hastalığı sayılmasını istiyoruz. Bunun içinde bu isteğimizi her zaman dile getireceğiz. Hastalığın nereden geldiği belli, bizim neden öldüğümüz belli bunun hala meslek hastalığı sayılmaması Türkiye’nin ayıbıdır. Çünkü birçok ülkede korona meslek hastalığı sayılıyor. Biz söylemekten yorulduk ancak yetkililer duymamak için kulaklarını kapatmaktan yorulmadı. Bittik, tükendik, ölüyoruz. Yaşatmak için yaşamak istiyoruz. Her gün arkadaşlarımızı kaybetmekten, ailemizi görmemekten yorulduk. Artık kayıp yaşamak istemiyoruz. Biz güvence istiyoruz, destek istiyoruz. Biz görmediğimiz çocuklarımız için güvence bırakmak istiyoruz. Ölmekten yorulduk, sağlık çalışanlarına kulaklarınızı kapatmayın, biz hayat kurtarmak için ölüyoruz. Fedakarca çalışıyorsak, hakkımızı da istiyoruz” dedi.