Ülke genelinde devam ekonomik kriz işçi, emekçi ve emeklileri her geçen gün daha da yoksullaştırıyor. Hem vergide hem de gelirde adalet arayan emekçiler, işçiler ve emekliler ise direnmeye devam ediyor. Öte yandan 2024 yılı asgari ücretin yetersiz olurken 2025 yılı için belirtilen 22 bin 104 TL olması tepkileri beraberinde getirdi. DİSK, Antalya Defterdarlığı önün de “Bu asgari ücretle yaşanmaz. Gelirde adalet, vergide adalet için omuz omuza mücadele” diyerek basın açılaması düzenledi DİSK üyeleri adına DSİK Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük basın açıklamasını okudu. Vedat Küçük, yaptığı açıklamada her kesimden vatandaşın yoksullaştığını dile getirdi. Küçük,

“YOKSULLAŞIYORUZ”

“İşçiler, emekçiler, emekliler olarak her gün daha fazla yoksullaşıyoruz” diyen DSİK Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük “Yüksek enflasyon karşısında alım gücümüz eriyor. Biz hayat pahalılığı ve enflasyon karşısında yaşam mücadelesi verirken şirketler kasalarını dolduruyor. Türkiye, dünyada ücretlerin en düşük olduğu ve gelir dağılımının en adaletsiz olduğu ülkeler arasında yer alıyor. Gelirdeki adaletsizliğin sürekli olarak nedeni, Türkiye işçi sınıfının örgütlenme ve hak mücadelesinin sistematik olarak baskı altına alınması ve engellenmesidir” şeklinde konuştu.

Disk Eylem (1)

“İŞÇİ ASGARİ ÜCRETE MAHKUM EDİLİYOR”

Küçük konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bugün karşı karşıya kaldığımız grev yasakları da tutuklamalar da sendikalı olan işçilerin işten çıkarılması da hepsinin amacı aynıdır: Amaç Türkiye işçi sınıfını asgari ücrete mahkum etmektir. Amaç hepimizi asgariye mahkûm ederek şirketlerin kar rekorlarını korumaktır. Amaç hepimizin gelirini patronların insafına bırakmaktır.”

“VERGİ ADALETSİZLİĞİNİN ALTINDA EZİLİYORUZ”

Yüksek enflasyon nedeniyle ücretlilerde ciddi alım gücü kaybı yaşandığını ifade eden Küçük, “Yüksek enflasyon sayesinde şirketler, bankalar kar rekorları kırarken, gelirde adaletsizlik büyürken bir de vergi adaletsizliğinin altında eziliyoruz” dedi.

Disk Eylem (8)

 ADALETSİZ VERGİ DÜZENİ

Dünyanın en adaletsiz vergi düzenlerinden biri Türkiye’de olduğunu dile getiren Küçük, “Vergi gelirlerinin büyük bölümünü KDV gibi dolaylı vergiler oluşturuyor. Bu adaletsiz vergileri zengin de fakir de işçi de patron da aynı oranda ödüyor. İşçi de patron da sermaye de emekçiler de zengin de yoksul da marketten alışveriş yaparken aynı oranda vergi veriyor. Vergide adaletsizlik, dolaylı vergilerle büyüyor” diye Konuştu.

Gelirlerimizden alınan vergilerde adaletsiz olduğunu ifade eden Küçük, “Biz işçiler ücretlerimizi almadan peşin peşin gelir vergisi ödüyoruz. Üstelik bu gelir vergisinin oranları çok yüksek. Ama zenginler, patronlar için sürekli vergi afları çıkıyor. Bir kararname ile, bir gecede şirketlerin vergileri sıfırlanıyor. Bizler bu adaletsizliği kabul etmiyoruz.  Yıllardır vergide adalet için işyerlerinden meydanlara, meydanlarda vergi dairelerinin önüne mücadelemizi sürdürüyoruz ve sürdürmeye devam edeceği” diye konuştu.

Disk Eylem (9)

ASGARİ ÜCRETE TEPKİ

Küçük 2025 yılı asgari ücrete tepki göstererek, “İşveren kesimi ve hükümet tarafından bir teklif sunulmadan ve müzakere yapılmadan oldu bittiyle belirlenen 2025 yılında uygulanacak asgari ücret Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından net 22 bin 104, brüt ise 26 bin 5 TL olarak duyuruldu. Asgari ücret işveren kesimi ve hükümet tarafından bir teklif sunulmadan ve müzakere yapılmadan oldu bittiyle belirlendi ve açıklandı. Teklif yok, göstermelik de olsa müzakere yok. Türkiye’de 1974’ten bu yana ulusal düzeyde asgari ücret açıklanıyor. Komisyon 50 yıldır ilk kez gece toplandı, üstelik işçi tarafı olmadan. Ülkemizde bu kadar önemli bir süreç, asgari ücretin tespit süreci de gayri ciddi hale geldi” şeklinde konuştu.

“İŞÇİ VE AİLESİ ENFLASYONA AÇIKÇA EZDİRİLDİ”

İşverenlerin ve hükümetin tek taraflı kararıyla asgari ücret belirlenirken uluslararası sermaye çevrelerine verilen yüzde 30 artış sözüne kuruşu kuruşuna uyulduğunu söyleyen Küçük, “Bu asgari ücret bu ülkeyle, işçiyle, ücretliyle, dar gelirliyle dalga geçmektir, milyonları yoksulluğa değil, açlığa mahkûm etmektir. Bu ülkede yaşayan herkesin gerçek olmadığını yaşayarak bildiği TÜİK’in resmi enflasyonun bile yüzde 46 olduğu koşullarda yüzde 30’luk bir artış ile milyonlarca işçi ve ailesi enflasyona açıkça ezdirildi. Devletin toplayacağı vergi ve harçlardaki artışı belirleyen yeniden değerleme oranı yüzde 44 iken asgari ücrete bunun çok altında bir artış yapıldı” dedi.

Disk Eylem (10)

“BU ADALETSİZ DÜZEN BÖYLE GİTMEZ”

Geçtiğimiz yıl asgari ücrete 5600 lira artış yapılmış iken, yıl boyunca asgari ücretin alım gücü 7500 lira azaldığını vurgulayan Küçük, “Bu kayıp telafi edilmediği gibi asgari ücret geçen senekinden bile az, 5100 lira artırıldı. Kasım ayı itibariyle açlık sınırının 21 bin lira civarında olduğu düşünüldüğünde, yılın ilk veya ikinci ayında asgari ücret açlık sınırın altına düşecektir. Yani asgari ücret elimize geçtiğinde artık sadece karın doyurmaya bile yetmeyecektir. Yeni asgari ücret emeğin ürettiği değerden aldığı payın daha da düşmesine de yol açacak. Asgari ücretin kişi başına milli gelire oranı yüzde 36’lara kadar gerileyecek, zaten bozuk olan gelir dağılımı daha da bozulacak. Sermaye kar rekorları kırmaya devam ederken, ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üretenler açlıkla mücadele edecek. Bu adaletsiz düzen böyle gitmez” diyerek sözlerine son verdi.

Muhabir: NİHAT TOKLU