Müslümanlar, Ramazan ayının sona ermesiyle birlikte Ramazan Bayramı'na kavuştular. Bu dönemde, bayram günlerinde oruç tutmanın dini hükmü merak konusu oldu. Arefe gününde son oruçlarını tutanlar, ardından Ramazan boyunca tutamadıkları oruçları kaza etmek için hazırlıklara başladılar. Ancak, bayramda kaza orucu tutmanın caiz olup olmadığı sorusu akılları meşgul etti. Peki, Ramazan Bayramı'nda oruç tutulur mu? Bayramın birinci, ikinci ve üçüncü günlerinde kaza orucu tutulur mu? İşte bu konuda merak edilenler...
DİYANET'E GÖRE BAYRAM GÜNLERİNDE ORUÇ TUTULUR MU, ORUÇ TUTMAK GÜNAH MI?
Ramazan Bayramı, bir aylık oruç ibadetinin ardından Allah'a verilen bir "genel iftar ziyafeti" niteliğindedir ve bu sebeple "fıtır bayramı" olarak da adlandırılır. Bayram günleri, yeme, içme ve sevinç günleri olarak kabul edilir, bu yüzden Ramazan Bayramı'nın birinci günü ve Kurban Bayramı'nın dört gününde oruç tutmak tahrîmen mekruhtur. Oruç tutmanın hoş karşılanmayıp yasaklanması, bayramın bu özel günlerinde yeme, içme ve sevinçle dolu olmasından kaynaklanır.
Ramazan Bayramı'nın ilk günü, bir aylık orucun iftarı anlamına gelir. Bu toplu iftar gününde oruçlu olmak, Allah'ın sembolik ziyafetine katılmamak anlamına gelir ki, bu tür bir davranışın uygun olmadığı açıktır. Kurban Bayramı günlerinde de Allah için kurbanların kesildiği ziyafet günleridir. Hz. Peygamber (s.a.s.), teşrik günlerinin yeme, içme ve Allah'ı anma günleri olduğunu belirtmiştir.
KAZA ORUCU NASIL TUTULMALI?
Her kaza orucu için, "Üzerimde borç olan ilk orucun kazasına…" şeklinde niyet etmek uygun olur. Kaza oruçlarının hesaplanmasıyla ilgili iki durum söz konusu olabilir:
1- Kişi, mükellef olduğundan beri hiç oruç tutmamış olabilir. Bu durumda, ergenlikten itibaren her yıl için bir kameri ay hesabı yapılır; yani bu süre yirmi dokuz veya otuz gün olur. İhtiyatlı davranarak otuz gün tercih edilmesi uygundur ve bu süre boyunca oruçlarını tutar.
2- Kişi mükellef olduktan sonra bazı oruçları kazaya bırakmış olabilir. Bu durumda, mümkün olduğunca tutulmayan oruçların sayısı hesaplanır ve gününe gün kaza edilir.
Orucunu mazeretsiz olarak terk eden kişilerin kaza yapmanın yanı sıra tövbe ve istiğfar etmeleri de önemlidir.